Güney Kürdistan’da bulunan Zap, Avaşîn ve Metîna yönelik saldırılarda ortaya çıkan kimyasal silah kullanımı görüntülerine dair adli tıp uzmanı olarak yaptığı ön tespit gerekçe gösterilerek tutuklanan ve hakkında “örgüt üyeliği” iddiasıyla dava açılan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın ilk duruşması İstanbul 24 Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

HDP ve CHP milletvekillerinin katıldığı duruşma, uluslararası heyetler tarafından izlendi. Mahkeme başkanı tarafından keyfi avukat sınırının getirildiği duruşmada, davanın daha büyük bir salona alınması talebi ise reddedildi. İlk duruşmada mütalaa veren savcı, Fincancı hakkında “örgüt propagandası” iddiasıyla üst sınırdan ceza istedi. Fincancı’nın tutukluluğun devamına karar verildiği duruşma, 29 Aralık 2022 tarihinde ertelendi.

'HUKUK SKANDALI'

Karara alkışlarla ve sloganlarla protesto eden katılımcılar adliye önünde açıklama yaptı. İlk konuşma TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın avukatı Meriç Eyüboğlu tarafından yapıldı. Bugün hep beraber bir başka hukuk skandalına daha tanıklık ettiklerini vurgulayan Eyüboğlu, “Terörle Mücadele Kanununun 7. maddesinin 2. fıkrası ile ilgili bir yargılamada avukat sınırlaması getirildiği görülmemiş. Neden görülmemiş? Çünkü hukuka aykırı. 800 avukat Şebnem Korur Fincancı’nın gönüllü avukatı olmak için başvurdu. Mahkemeye yetki belgelerini sunduk ama mahkeme hiçbir hukuki gerekçe olmadan sadece 3 avukatın savunma yapabileceğinin söyleyerek savunma hakkını sınırlandırdı” dedi.

Adil yargılanma hakkı olduğunu vurgulayan Eyüboğlu, Anayasada ve AİHM kararlarında geçen bu hakkı hakimlerin ve savcıların önemsemediğini kaydetti. ”Hocamız hangi savunmayı yaparsa yapsın karar zaten verilmiş” diyen Eyüboğlu, dosyaya giren evrakın bunun somut göstergesi olduğunu belirtti. Eyüboğlu, “Duymayan kalmasın. Bu dosyaya 12.12.2022 tarihinde Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nden Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen bir evrak girdi. Bu evrakta Sincan Kadın Kapalı Hapishanesinde İstanbul’ a getirilirken gerekli sıkı güvenlik tedbirlerinin alınması isteniyordu. Kapalı alanda üzeri kilitli, eli kelepçeli bir şekilde getirilmiş. Yemek getirildiği zaman dahi elleri çözülmemiş. Aynı evrakta duruşmanın 10 günden daha erken bir tarihe ertelenmesi durumunda yol mesafesi, varış dönüş süreleri ve hava şartları dikkate alınarak geçici olarak Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde nakil edilmesini isteniyordu ” dedi.

'BASKILAR, TUTUKLAMALAR BİZİ DURDURAMAZ'

Eyüboğlu, “Bu ülkede hakimler yok. Bu ülkede hukuk yok. Ne Şebnem Korur Fincancı ne de hakikat, adalet arayışında olan hiç kimse düşüncesinden söylediklerinden, mücadelesinden vazgeçmedi, vazgeçmedi. Onlarca arkadaşımız cezaevlerinde hiçbiri vazgeçmedi. Gözaltılar, baskılar, tutuklamalar, ne Şebnem Korur Fincancı’yı ne bizi durduramaz” vurgusunda bulundu.
TTB Merkez Konseyi ikinci Başkanı Ali İhsan Ökten ise TTB ve tabip odaları olarak etik-bilimsel temellerle savundukları hekimlik değerleri, halk sağlığını önceleyen çalışmalarının iktidarların hedefi olduğunu hatırlattı.

Şair Can Yücel’in “Saraylar saltanatlar çöker” şiirini okuyan Ökten, "Bizler susmuyoruz; korkmuyoruz ve birilerine inat, hiçbir yere gitmiyoruz" dedi.