“F Oturumu”  eylemi 524'üncü haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube binası önünde yapıldı. Bu haftaki eylemde, Diyarbakır Yüksek Güvenlikli Kadın Cezaevi'nde rehin tutulan 25 yıllık hasta tutsak Semire Direkçi’nin sağlık durumuna dikkat çekildi.

İHD üyesi Meryem Bars, cezaevlerinde ciddi hak ihlallerinin yaşandığını belirtti. İhlaller konusunda Adalet Bakanlığı’na, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na yapılan başvuruların olduğunu belirten Bars, “Buna rağmen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ 2 Nisan günü yaptığı açıklamada, hapishanelerde hak ihlali, işkence ve kötü muamele olmadığını, iddiaların gerçek dışı olduğunu söyleyerek yaşanan sorunları inkar etti” dedi.

Cezaevlerinde yaşanan sorunların yok sayılmasının tutsakların ölümüne neden olduğunu belirten Bars, Manisa Akhisar T Tipi Cezaevi’nde katledilen Mehmet Sevinç’i hatırlattı. Bars, sözlerini şöyle sürdürdü: “28 yıllık mahpus Mehmet Sevinç’in, ileri derecede yüksek tansiyon hastası olmasına rağmen tek kişilik hücrede tutulması, tutulduğu tek kişilik hücrede 3 Nisan 2022 tarihinde fenalaşarak hayatını kaybetmesi, sorunların aciliyetini ve yetkililerin sorumluluğunu bir defa daha gözler önüne sermiştir.”

YÜZDE 90 GÖRME ENGELLİ VE KOLON HASTASI

Hasta tutsak Semire Direkçi’nin durumuna dair bilgi veren Bars, Direkçi’nin yüzde 90 görme engelli, ileri derecede yüksek tansiyon ve kolon hastası olduğunu belirtti. Bars, “2019 yılında yapılan bir ameliyatla tedavi amacıyla altı aylığına dışarı alınan bağırsaklarının içeriye alınması, pandemi gerekçesiyle 2021 yılı Temmuz ayında yapılabilmiş, bu durum ameliyat başarısını düşürdüğü gibi, bu iki yıllık sürede sağlık sorunları daha da artmıştır. Haftada en az iki defa hastaneye götürülüp getirilen Semire Direkçi, yalnız başına ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmasına ve yüksek tansiyonu nedeniyle sağlık durumu ani olumsuz değişimler göstermesine rağmen yaklaşık 2 yıldır karantinada ve genellikle yalnız başına tutulmakta, ihtiyacı olan diyet beslenme ve bakım sağlanamamaktadır” diye belirtti.
Direkçi’nin ablasının aktarımlarını paylaşan Bars, “Semire yakalandığında gözünün yakınında gerçekleşen patlamadan kaynaklı bir gözü yüzde 90 görmüyor, diğer gözündeki görme sorunu ise ameliyattan sonra daha fazla arttı. Semire’nin kalın bağırsağının ameliyatı sonrası dikişlerinin tutması, kaynaması hala yeterli bir düzeye gelmedi. Tedavi ve bakımının sürekli olarak kontrol altında olması lazımdır. Kendisi ameliyattan sonra hep karantinada kalıyor ve her hafta en az bir kez veya ağrıları arttığı zaman haftada 3-4 kez acil olarak hastaneye sevk ediliyor” ifadelerine yer verdi.

Bars, "Direkçi'nin serbest bırakılması gerekmektedir” dedi.

ANKARA

Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için yaptığı eylemlerin 396’ncı haftasında İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde açıklamada bulundu.

İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Fatin Kanat, Gebze Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutulan ağır hasta tutsaklardan Özge Özbek’in durumunu aktardı.

Kanat, “1985 doğumlu olan Özbek, beyninde tümör olması sebebiyle 27 Ekim 2020 tarihinde İstanbul Acıbadem Hastanesi’nde açık beyin ameliyatı geçirmiştir. Ameliyat sonrasında hakkında yakalama kararı olması sebebiyle de iyileşme imkanı dahi bulamadan hastanede tutuklanmış. Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’na götürülmüştür” dedi.

Özbek’in yeni ameliyat olması nedeniyle yapılan başvurular sonucunda, İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından “üç ay infaz erteleme kararı” verildiğini söyleyen Kanat, üç ayın ardından kararın uzatılmadığını ve tekrar cezaevine götürüldüğünü söyledi. Darıca Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden sağlık kurulunun 24 Aralık 2021’de Özbek için, “Hapishane şartlarında kalması uygun değildir” raporu verdiğini ifade eden Kanat, “İstanbul ATK tarafından bu rapor kabul edilmemiş ve ‘hapishanede kalabilir’ raporu verilerek sağlık hakkı ihlal edilmiştir” ifadelerini kullandı.

ATK tarafından verilen raporda Nöroloji, Üroloji ve Psikiyatri doktorlarının imzası olduğuna ancak asıl görmesi gereken beyin cerrahının bu kararda imzasının olmadığına dikkat çeken Kanat, “Özge Özbek, açık beyin ameliyatı geçirmesi sebebiyle temel yaşamsal ihtiyaçlarını tek başına karşılayacak durumda değildir ve beraber kaldığı arkadaşlarının desteğine ihtiyaç duymaktadır. Geçirmiş olduğu ameliyatın ağırlığı ve riski de dikkat alındığında ayrıca hijyen bir ortamda bulunması gerekmektedir. Beyninde birden fazla tümör bulunmakta, tedavisi de devam etmekte ve ayrıca sonraki süreçlerde de tekrar ameliyat edilmesi gerekmektedir. Tüm bu durumlar raporlarında da yer almaktadır. Ayrıca Epilepsi tanısı da konulmuştur” şeklinde konuştu.

Kanat, “Hapishanede yaşamını tek başına devam ettiremeyen hastanın hijyenik ve daha sağlıklı koşullarda tedavi edilmesi elzemdir. Yaşam hakkının korunması için bir an önce infazının ertelenmesi gerekiyor" diye ekledi.

İZMİR

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla Konak'taki Sümerbank önünde açıklama yaptı. Açıklamayı yapan İHD İzmir Şube sekreteri Ali Aydın, Manisa Akhisar Cezaevi’nde katledilen Mehmet Sevinç'e ve ağır hasta tutsak Nurettin Başaran'a dikkat çekti.
Aydın, "2016 yılında mahpus olan 1981 doğumlu Nurettin Başaran 25 yıl hüküm giymiştir. Tutuklu olmadan önce 2011 yılında trafik kazası geçiriyor, kaza sonrası iki bacağını kullanamadığından yaşamını tekerlekli sandalyede idame ettiriyor. Kazadan kaynaklı hasar gören ayak parmaklarının kesilmesi teşhisi konmuştur" dedi.

Aydın, "Adli Tıp Kurumu’nun onayı ile savcılığın takdir yetkisinin kaldırılmasını talep ediyoruz. Yaşamını tek başına sürdüremeyen, ayak parmaklarındaki çürüme her gün biraz daha artan, ayak parmakları tek tek çürüyerek kopan, asla yürüyemeyen, tekerlekli sandalyeye mahkûm olan Nurettin Başaran ve tüm hasta mahpuslar serbest bırakılmalı” diye konuştu.

Aydın, 2017’den bu yana 255 tutsağın cenazesinin cezaevinden çıktığını kaydetti.