Özgürlükçü Avukatlar Grubu’nun (ÖDAV) İstanbul Baro Başkan Adayı Avukat Sezin Uçar, İçişleri Bakanlığı’nın yayımladığı genelge ile baro genel kurulları ve seçimlerinin salgın gerekçesiyle ertelenmesine karşın siyasi partilerin kongrelerine izin verilmesini ANF’ye değerlendirdi.

Kongrelere izin verilip Baro Genel Kurulu’nun iptal edilmesinin hukuksuzluğun ve keyfiliğin geldiği noktanın özeti olduğunu vurgulayan Uçar, bu iptal kararının hem İçişleri Bakanlığı’nın hem de siyasal iktidarın barolar ve avukatlar üzerindeki saldırılarının bir parçası olduğunu kaydetti.

‘BU PASİF TAVIR AVUKATLAR ÜZERİNDEKİ SALDIRILARI ARTIRACAK’

Bugün bu tavırlarının sadece mevcut siyasal iktidara değil, İstanbul Baro yönetimine yönelik de olduğuna işaret eden Uçar, baro yönetiminin genel kurulların iptaline yönelik yapılan protestolara dahi katılmadığını hatırlattı.

“Avukatlar kendi haklarına sahip çıkamazlarsa, yarın temsil ettikleri yurttaşların haklarına asla sahip çıkamazlar” diyen Uçar, İstanbul Baro yönetiminin bu pasif tavrının avukatlar üzerindeki saldırıları artıracağı uyarısında bulundu.

Uçar, İstanbul Baro yönetiminin “Çoklu baro” girişimine karşı etkin bir karşı çıkışı olsaydı, bugün Baro genel kurullarının ve seçimlerinin ertelenmemiş olacağına dikkat çekti.

‘ZAMAN KAZANMAYI PLANLIYORLAR’

Tıpkı çoklu baro gibi, baro genel kurullarının ve seçimlerinin ertelenmesinin de savunma mesleğine yönelik bir saldırı olduğunu kaydeden Uçar, baro yönetimlerinin bugüne kadar mevcut politik İslamcı rejimin egemenlik kuramadığı sahalardan biri olduğunu hatırlattı.

Uçar, yasa dışı ve gayri hukuki yollarla egemenlik kuran iktidarın bugün de baro genel kurullarını ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) seçimlerini erteleyerek bir yandan, kendi yandaşı baroların kuruluşlarına zaman kazandırmayı, diğer yandan ise Metin Feyzioğlu’nun gayri meşru bir biçimde daha uzun süre başkanlıkta kalmasını planladığına işaret etti.

‘MESLEĞİMİZE SAHİP ÇIKACAĞIZ’

Kayyum siyasetinin barolara yönelik yansımasının da Metin Feyzioğlu’nun görev süresinin gayri hukuki bir biçimde uzatılması olduğunu vurgulayan Uçar, “İstanbul Baro yönetiminin bu saldırılara karşı daha dik durmasını beklerdik.

Avukatlara ve mesleğe dönük saldırılara karşı çıkması gerekirdi. Ama nasıl ki çoklu baro sistemine karşı bütün avukatları ve tüm toplumsal kesimleri harekete geçirecek bir eylem programı çıkaramadıysa, bugün de aynı yoksunluğu gösteriyor. Biz avukatlar olarak mesleğimize sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.