GÖRÜNTÜLÜ

Öz savunmayı kadın örgütlülüğüyle güçlendirdiler

14 yaşından beri Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin içinde yer alan Romedîna Beşîr, Rojava Devrimi’yle güçlenen kadın örgütlülüğü sayesinde öz savunmayı geliştirdiklerini söyledi.

KADIN VE ÖZ SAVUNMA

Kadınlar için öz savunma ve örgütlü olmanın ekmek ve sudan daha hayati olduğunu vurgulayan Kongra Star’dan Romedîna Beşîr, “Bu da aile içerisinde örgütlenme ve öz savunmayı geliştirerek yaşamsal kılınabilir” dedi.  

Beden ve zihin iç güdüsüyle donatılan varlıklar, tehlike algısının tetiklenmesiyle öz savunma öneminin farkına varır. İnsanın doğal bir refleksi olarak varlığını sürdürmek iç ve dış tehditlere karşı korumak amacıyla güvenli bir yaşam inşa etmesini sağlayan öz savunma, örgütlülükle daha da gelişkin kılınır. Kadın öz savunması da insanların ve canlıların öz savunmasının sağlanmasında belirleyici oluyor. Kadın örgütlenmelerinin, kadınların haklarını savunmaları, toplumsal cinsiyet eşitliği için ve kadına yönelik şiddetle mücadele etme düzeyi, toplumun öz savunmasının gelişmesine katkı sunuyor. Öz savunmanın öneminin farkından olan kadınlardan biri de Kongra Star Xerbî Mahallesi Yönetim Üyesi Romedîna Beşîr. 44 yaşında olan Romedîna Beşîr, Qamişlolu Kürt bir aile içerisinde doğdu. Yurtseverlik duyguları gelişkin olmayan bir ailede doğan Romedîna Beşîr, 14 yaşında evlendirildi. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’yle yakından ilgilenen eşi ve eşinin ailesi aracılığıyla tanışan Romedîna Beşîr, 1994’ten bu yana mücadelesine devam ediyor. Romedîna Beşir, 1994 yılı ve sonrasında kitle faaliyetlerinde yerini aldı. Romedîna Beşîr, 2005’te kurulan Yêkîtiya Star’ın, Kongra Star olarak 2015’ten bu yana sürdürdüğü mücadelede aktif bir şekilde faaliyet yürütüyor.

 

30 YILDIR MÜCADELE EDİYOR

Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’yle 1994’te tanışan Romedîna, o dönemleri şöyle anlattı: “Ailem, Kürt’tü ama Kürt Özgürlük Hareketi’ni benimsemiyordu. 14 yaşında gerçekleşen evliliğimin ardından eşim ve eşimin ailesinin aracılığıyla talebeleri tanıdım. Artık ailem olmuşlardı. PKK kadrolarına o dönemler talebe deniyordu. Talebeleri de tanımamla ailenin doğru yolda olduğu kanaatine vardım. Tabii çocuk yaşlarda iki Kürt aile ve bu iki ailenin görüş farklılıkları, çelişki yaşamama neden oluyordu. Bir yolu tercih etmem gerekiyordu. Eşim ve ailesinin mücadelesi dikkatimi çektiği için yurtsever bir kişiliğe büründüm.”

BASKILARA RAĞMEN

Rejimin 1990’lı yıllarda yoğun baskıları nedeniyle rahat bir şekilde örgütlenemediklerini kaydeden Romedîna Beşîr, şunları söyledi: “O dönemler büyük adımlar atamıyorduk ama attığımız her adımın sonucunda önemli sonuçlar elde ediyorduk. Küçük küçük gruplar halinde toplantılara katılıyorduk. O dönemlerde toplantılarımızı gizli gerçekleştiriyorduk. Bu toplantılara katılmak etkili bir eylemle eş değerdi. Rejim baskısı altında gelişen kitle faaliyetleri yürütmek kolay değil. Telefon bile yoktu. İletişim sorunumuz olmasına rağmen kısa sürede örgütlenerek bir araya geliyorduk.” 

DEMOKRATİK BİR AİLE MÜCADELESİ

Dört çocuk annesi olan Romedîna Beşîr, mücadele içerisinde yer almasını ailesinin benimsemediğini kaydederek, şunları paylaştı: “Çocuk yaşta evlendirildim fakat Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni tanımamla irademle yaşamımı inşa ettim. Özgür kadın, özgür eş yaşam, demokratik aile düşüncesiyle dört çocuğumu yetiştirdim. Tabii Rojava Devrimi öncesi çocuklarımla zorlu dönemeçlerden geçtik. Kendini tanımayan, eğitmeyen bir anne çocuklarına da cevap olamazdı. Kendini eğitemeyen bir anne çocuklarını da eğitemezdi. Bu boşluk daha çok Rojava Devrimi’yle tamamlandı. Devrim aslında demokratik ailenin inşa edilmesiyle büyüyecekti. Yaptığımız tam olarak da buydu.”

KOMÜNLERLE ÖRGÜTLENME

Rojava Devrimi’yle komün örgütlenmesinde yer alan Romedîna Beşîr, şöyle konuştu: “Komün, meclislerin inşası kolay olmadı. Hele de kadınların, komün ve meclislerde yer almasını tahammül edemeyen kesimler vardı. Kadın Evi’nin inşasıyla psikolojik saldırılar daha da arttı. Toplum içerisine kök salan erkek egemen zihniyeti engellerine takılıyorduk fakat verilen mücadele sonucu komün, meclis sistemi içerisinde yer aldık, hatta Kadın Evi kurduk. Kadın örgütlenmesinin gelişkin kılınması her kadını doğrudan olumlu etkiliyordu. İrade sahibi bir kişiliğe dönüşmesini sağlıyordu. Bu örgütlülükte önceliğimiz, aile ziyaretleri aracılığıyla kadınları bir araya getirmekti. Her kadın, diğer bir kadında gizliydi. Kadınların bir araya gelerek bu farkındalığa varması örgütlülüğümüzü güçlendirdi.” 

ÖZ SAVUNMA DAHA HAYATİDİR

Kadın örgütlülüğüyle kadın öz savunmasının geliştiğini kaydeden Romedîna Beşîr, şunları dile getirdi: “Kadın örgütlülüğü ve öz savunması, öncelikle kadının kendi şahsında gerçekleştirmesi gerekiyor. Örgütlü ve öz savunması gelişen bir kadın, bunu yaygınlaştırmayı esas almalı. Kadınlar için öz savunma, örgütlü kadın olma, ekmek ve sudan daha hayatidir. Bu da aile içerisinde örgütlenme ve öz savunmayı geliştirerek yaşamsal kılınabilir. İç ve dış saldırılara maruz kalan bir kadın, düşman ve geleneksel toplum gerçekliğinden korunabilmek için demokratik bir aile inşa edebilme mücadelesi vermelidir. Komün, meclis ve yaşamın her alanında yer alan örgütlü kadın, bu sistemle öz savunmasını geliştirdi. Ekonomik, toplumsal, askeri öz savunmasını geliştiren kadın, düşmanın saldırılarına karşı da kendini ve toplumunu koruyabilecek düzeye geldi ve erkek egemen zihniyetinin saldırılarına karşı da iradeli bir çıkış sergiledi.”