Alexandra Nariño’dan Kürt kadınlarına: Mücadeleniz örnek teşkil ediyor

FARC-EP'nin enternasyonalist savaşçı ve komutanı aynı zamanda barış heyeti üyesi Alexandra Nariño ile kadın mücadelesi üzerine konuştuk.

FARC-EP'nin enternasyonalist savaşçı ve komutanı aynı zamanda barış heyeti üyesi Alexandra Nariño ile kadın mücadelesi üzerine konuştuk.

Alexandra Nariño, PKK'li kadınlarla bir çok kez bağlantıları olduğunu, onlara video mesajları gönderdiklerini, FARC-EP'li kadınların web sayfası www.mujerfariana.com için PKK'li yoldaşlarıyla söyleşiler yaptıklarını söyledi. Alexandra Nariño, bu şekilde PKK'li kadın yoldaşlarının düşünce ve örgütlenme tarzıyla ilgili birçok şey öğrendiklerini, Rojava gücü YPJ ile özel olarak kişisel bir iletişimde bulunmadıklarını, ancak YPJ 'li savaşçıların verdiği destansı mücadeleyi sosyal ağlar ve haberler sayesinde sürekli takip ettiklerini dile getirdi.

YPJ savaşçılarının Ortadoğu'yu yeniden dizayn etmek için Batı ülkeleri tarafından yaratılan DAIŞ gibi bir düşmana karşı verdiği mücadeleyi takdir eden Alexandra Nariño, dünyanın diğer tarafında da YPJ savaşçılarının verdiği destansı mücadeleyi takdir eden kadınların var olduğunu bilinmesini istedi.

"Hepimiz, sosyal ve ekonomik eşitsizlik, zayıf olanın ezilmesi ve çevresel zararlara neden olan aynı insanlık düşmanına karşı savaşıyoruz " diyen Alexandra Nariño, YPJ savaşçılarına seslenerek şunları dile getirdi; "Mücadeleniz dünyanın her yerinden bir çok kadın için bir örnek teşkil ediyor, özellikle de FARC-EP 'nin kadın gerilla savaşçıları olan bizler için."

Devrimci savaşın içinde varolan kadın kendini toplumsal ve dini normlardan sıyırabildi mi? Kadın mücadele içerisinde kendi insiyatifini olusturabildi mi?

Genç kadınların hareketimize her geçen gün daha fazla katılım sağlamasının nedeni tam olarak da bu aslında. Şu anda güçlerimizin yaklaşık olarak % 40'ı kadınlardan oluşuyor. Kendilerine sunulan tek geleceğin çocuk büyütmek, evde ve tarlada çalışmaktan ibaret olduğu ataerkil bir toplumdan sıyrılmak istiyorlar. Karşılığında herhangi bir gelir elde etmedikleri zor bir yaşam şekli karşısında, her geçen gün daha fazla kadın FARC-EP'ye katılım sağlıyor. İlk başta cinsiyet eşitliğine uyum sağlamak hem erkekler hem de kadınlar için zor oluyor.

Gerilla saflarında herkes aynı işi yapıyor, çatışmaya gidiyor, kıyafetlerini yıkıyor, yemek yapıyor ve çalışıyorlar. Kadınlar bu şekilde yavaş yavaş kendilerinin de sorumluluk alabileceklerini ve keza komutanlık görevini üstlenebileceklerini hissetmeye başlıyor. Bu şekilde kendilerine ve topluma bakış açıları da değişmeye başlıyor. Bu, kişilerin kendi içleri ve dışında çelişkileri ifade eden önemli bir süreç.

Mücadele içinde ya da mücadeleden ayrılmış olan çoğu kadının" toplumun kadına biçtiği role büründüğü" görülüyor. Isabel Londoño ve Ana Pacheco olayı buna somut bir örnek sayılabilir. Bu konuda ne söylemek istersiniz?

Kadınların bazen toplumun kendilerinin almasını istediği rolü alması bana tamamen normal geliyor, ve bu devrimci değerlerin kimi zaman kazandığı, kimi zaman da kazanmadığı bir sürecin parçasıdır. Bana göre, toplumun bu tür şeylere bir bütün olarak tepki verme şekli daha fazla kaygı verici. Kolombiya, kadınların Havana'da oynadığı rolü çok fazla dikkate almazken, iki kadının neredeyse tamamen çıplak bir şekilde “Kolombiya barışına destek” için bir dergide boy göstermesi toplum tarafından “barış sürecinin kadınlaştırılması” olarak görülüyor.

Bizim Havana'da kadın hakları ve emeği için verdiğimiz mücadele ana akım medya tarafından gözardı ediliyor. Çünkü bu “seksi ” bir şey değil, biz “güzel ” değiliz ve ilginç olamayacak kadar normaliz. Bu durum tek başına Kolombiya toplumu ve genel olarak da tüm dünyayla ilgili çok şey anlatıyor.

Toplumun genel algısına göre standardize edilmiş kadının devrimci savaş içerisinde dönüşümü nasıl gercekleşti? Bu dönüşüm için ne yapıldı/ne yapılacak?

Saflarımızda geçerli olan kurallar, erkeklerin ve kadınların aynı hak ve görevlere sahip olması üzerine kurulu. Bu kendi içinde de, hayatı boyunca erkeklerin boyunduruğu altında kalmış kadınlar için bir dönüşüm anlamına geliyor. Kendilerine sorumluluk ve komuta verilen kadınların bu pratiği kendi zihinlerinin içinde de bir çok kez dönüşüme işaret ediyor.

Hareketiniz içerisinde yer almış kadın ile dışında kalmış kadın arasındaki fark nedir ? Bu farkın azalması icin ne tür çalışmalarınız oldu?

Hareketin içindeki bazı kadınlar kendilerinin toplumsal dönüştürücü, sosyal adalet mücadelesinin liderleri olduğu gerçeğine dair daha net bir algıya sahipler. Daha iddialı olan bu kadınlar, aralarında cinsiyet eşitlikçi muamele görmenin de olduğu haklarını elde etmek için ayağa kalkmayı öğrenmiş durumdalar. Hareketin dışındaki kadınlar zaman zaman dünyaya ve geleceklerine yönelik daha sınırlı bir bakış açısında sahip oluyor.

Diğer yandan şunu da eklemek de fayda var; toplumsal ve kırsal örgütlenmelerde kadınlar her geçen gün daha da önemli bir rol oynamaya başlıyor. Bu örgütlenmelerin arasında liderlik yürüten ve bizim de son derece takdir ettiğimiz çok fazla sayıda kadın var. Sonuç olarak, hareketin içinde ve dışındaki kadınlar olarak birbirimizden öğreniyoruz.

Toplumsal barışı hedeflerken kadın aktivistlerle ve kadın hareketleri ile de görüşüyor musunuz? Onların size sundukları ve sizden talep ettikleri nelerdir?

Kolombiya'nın çok güçlü kadın ve feminist hareketleri var, ve her geçen gün biraz daha büyüyorlar. Bunlardan bazılarıyla ilişkilerimiz çok yakınken, diğerleriyle de yeni yeni ilişki kurmaya başlıyoruz. Bu örgütlerden gelen güçlü bir talep de, Havana'daki barış görüşmeleri sürecinde toplumsal cinsiyet alt komisyonu oluşturmaktı. Kadınlar barış görüşmelerinde temsil edilmek istediler ve taleplerinin baskısı sonucunda bu komisyon iki yıl önce kuruldu.

FARC-EP ve hükümetten kadınların oluşturduğu alt komisyon, bu örgütlerin güçlü desteği ve katılımıyla önemli bir yer edindi. Bunlardan bazıları anlaşmalara cinsiyet eşitlikçi bakış açısı getirilmesi için birçok öneride bulunurken, bazıları da Havana'da ziyaretimize bile geldi. Katkıları bizim için son derece değerli olan bu örgütlerle birlikte dikkat çekici toplantılar gerçekleştirip, deneyim ve bilgi alışverişinde bulunduk.

Kolombiya özelinde kadının varlığı, verdiği emek, toplumdaki üretimi ve gelişimi için neler hedefliyorsunuz?

Hedefimiz, sınıf, cinsiyet, ırk, etnisite veya başka herhangi bir nokta üzerinden gelişen şiddet ve ayırımın olmadığı bir toplum oluşturmak. Kadınların erkeklerle aynı iş karşılığında aynı geliri aldığı, kadın cinayetleri, aile içi şiddet, asit saldırıları ve cinsel şiddetin olmadığı bir topluma kavuşmak anlamına geliyor.

Kapitalizm içerisinde böyle bir toplum yaratmanın zor olduğunu biliyoruz ama bu gerçek, bu amacı hedeflemekten ve sınıf mücadelesi verirken bir yandan da kadın hakları mücadelesi vermekten vazgeçmemiz gerektiği anlamına gelmiyor.

Barış görüşmelerinde kadının rolü nedir? Kadınlar için yasalar olusturmayı düsünüyor musunuz?

Havana'da görüşmelere katılan 40 kişilik bir FARC-EP grubu var, bunların 15'i kadın. Bazılarımız Görüşme Masası'na otururken, diğerleri de iletişim işleri, kamera yönetmenliği ve editörlük ile ilgileniyor. Toplumsal Cinsiyet Alt Komisyonu'nda, yukarıda da belirttiğim gibi cinsiyet eşitlikçi bir bakış açısının dahiliyeti tartışılıyor.

Cinsiyetçi eşitlikçi bir dil kullanımı ve kırsal alandaki kadınların krediye ulaşımı için geçici özel önlemler alınması gibi durumlar da bu kapsamda yer alıyor. Bu tam olarak yasa çıkarmakla ilgili bir durum değil çünkü Kolombiya'nın zaten kendi kanunları var. Esas olan, yasaları uygulamak ve aynı zamanda bir zihniyet değişimi başarmak.

İyi bildiğiniz üzere dünya gündemini çokça meşgul eden bir DAİŞ belası var. Ancak buna karşı Şengal 'de, Kobanê vb. yerlerde DAİŞ karanlığına karşı direnen Kürt kadını gerçeği var. Kürt kadın hareketi ile ilişkileriniz ne düzeyde? Özellikle de Rojava 'daki Kürt kadın hareketi YPJ ile ilişkileriniz ne düzeyde?

PKK'den kadın yoldaşlarla bağlantılarımız oldu. Hem onlara video mesajları gönderdik, hem de web sayfamız www.mujerfariana.com için onlarla söyleşiler yaptık. Bu şekilde onların düşünce ve örgütlenme tarzıyla ilgili birçok şey öğrendik. Rojava gücü YPJ ile özel olarak kişisel bir iletişimde bulunmadık ama kendilerinin verdiği bu destansı mücadeleyi sosyal ağlar ve haberler sayesinde sürekli takip ediyoruz. Sivil kadınlarla aralarındaki ilişkiyle ilgili çok şey öğrendik, bunun görüntülerini izledik. Büyük bir bütünlük, cesaret ve dayanışma içindeler.

DAİŞ barbarlığına karşı savaşan Kürt kadın hareketlerine bir çağrı veya mesajınız var mı?

Öncelikle tüm yoldaşlarımıza FARC-EP 'nin kadın savaşçıları olarak devrimci selamlarımızı iletiyoruz. Bizlerinde kalpleri ve gözleri her zaman onlarla olduğunu bilsinler. Kürt kadın hareketinden yoldaşlarımıza şunları söylemek istiyorum; "Sadece şunu bilmenizi isteriz ki, Batı ülkeleri tarafından yaratılan bir düşmana karşı verdiğiniz mücadeleyi takdir eden kadınlar var dünyanın diğer tarafında.

Hepimiz, sosyal ve ekonomik eşitsizlik, zayıf olanın ezilmesi ve çevresel zararlara neden olan aynı insanlık düşmanına karşı savaşıyoruz. Mücadeleniz dünyanın her yerinden bir çok kadın için bir örnek teşkil ediyor, özellikle de FARC-EP'nin kadın gerilla savaşçıları olan bizler için.

(Çeviri; Berna Özgencil)