Almanya’da şimdiye kadar, komün, meclis ve dernek biçiminde örgütlenen Kürt kadınlarının çatı örgütü, dün düzenlenen kuruluş kongresi ile ilan edildi.

Yekitiya Jinen Kurdistan li Elmanyaye (YJK-Elmanyeye), dün yapılan düzenlenen kuruluş kongresi ardından sonuç bildirgesini açıkladı.

Kongrenin uzun bir süredir hazırlıklarının bir süredir yapıldığı belirtilen sonuç bildirgesinde, “Almanya’da yaşayan Kürdistanlı kadınların ve kurumsal yapılarının birlikteliği ve güçlü bir örgütlülüğe kavuşması açısından tarihi önemde olan Almanya Kürdistan Kadın Birliği’nin (YJK-Elemanya, Yekitiya Jinen Kurdistan lı Elemanya) kuruluşun büyük bir heyecan ve umutla 23.01.2016 tarihinde gerçekleştirdiğimiz kuruluş kongremiz ile ilan ettik. Kongremize Almanya’da bulunan kadın meclisleri, kadın komünleri, kadın inisiyatif ve kurumlarından 250 delege katılımı ile kararlaşmaya gidilmiştir” denildi.

Kongrenin Kürdistan ve dünya devrim şehitleri adına gerçekleşen bir dakikalık saygı duruşunun ardından açılış konuşmasını TJK-E sözcüsü Güneş Günebakan tarafından vurgulanan sonuç bildirgesinde şunlara yer verildi: “Ardından yeniden yapılanma tartışmaları delegelerin yoğun katılımı ile yürütülmüştür. Tüzük tüm delegelerin onayından geçtikten sonra kongremiz seçim gündemi ile devam etmiştir. 5 esas, 2 yedek olmak üzere YJK-Elmanya yönetimi seçilmiştir. Buna göre bir yıllığına Agnes Alvensleben, Münevver Azizoğlu – Bazan, Çiğdem Kaygalan, Ayten Aslaner, Delal Yaman esas üye, Fidan Tanırgan ile Sema Şakar ise yedek üye seçilmişlerdir. Ardından üç kişilik Yüksek Denetleme Kurulu seçimlerle belirlenmiştir. Kongremiz KCD-E Eşbaşkanı Dilşah Osman'ın kapanış konuşması ardından 'Jin Jiyan Azadi', 'Biji Serok Apo', 'Sehit Namirin' ve 'Be Serok Jiyan Na be' sloganları ve zılgıtlarla sona ermiştir.

Kongremiz, başta özgürlük mücadelemizin ve demokratik ekolojik kadın özgürlükçü paradigmanın mimari olan Reber Apo ve onun geliştirdiği direniş çizgisinin takipçileri ve PKK kurucularından olan Paris’te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez ile, öz yönetim direnişinin öncüleri olan ve kanının son damlasına kadar direnerek zafere olan inançları ile düşmana meydan okuyan Sêvê Demir, Fatma Uyar ve Pakize Nayir şahsında katledilen tüm kadınlara adanmıştır.”

Kongrede barbar ve faşist Türk devletinin AKP ve DAİŞ öncülüğünde Kürt halkına karşı yürütülen insanlık dışı uygulamaları, Hitler Almanyası’nı aratmayan katliam ve işgal savaşına karşı Kürt halkının en doğal hakkı olan öz yönetim direnişi ile varlığını koruma ve özgürlüğünü sağlama mücadelesinin öncü güçleri olan, başta kadın ve gençlik olmak üzere direnin Kürt halkının direnişini selamladı.

“Kongremiz yürütmüş olduğu tartışmalarda ve vardığı kararlaşma düzeyinde başta Kuzey Kürdistan’daki öz yönetim direnişleri olmak üzere Rojava ve Şengal'de verilen özgürlük mücadelesini sahiplenerek, toplumu harekete geçirmede gerekli örgütlenme ve eylem biçimlerini geliştirerek, faşist AKP ve DAİŞ barbarlarının Kürt halkına karşı uyguladığı, katliamcı politika ve uygulamalarını deşifre edecek çalışmaları yürütmeyi temel görev olarak kararlaştırmıştır” denilen sonuç bildirgesinde Kürt Halk Önderi ve barışın baş müzakerecisi Öcalan üzerinde uygulanan tecride karşı etkin bir mücadele ve örgütlülük içinde olunması da kongrede kararlaştırıldı. Kadınların tüm alanlarda yürüteceği çalışmalarla Almanya’daki toplumu ve kamuoyunu harekete geçirmek için etkin bir mücadele yürütme kararlaşmasına gidildiği de vurgulandı.

Demokratik ulus inşasının toplumun ahlaki ve politik yapısını oluşturduğu toplumsal özgürlük ve eşitliğin gerçek anlamda mümkün kılındığı bir toplum modeli olarak değerlendirdiği de belirtilen sonuç bildirgesine şöyle devam edildi: “Bu modelde esas olan özgür kadın ve demokratik toplumdur. Kadın bu temelde siyasal, sosyal, kültürel, ekonomik, hukuki, ekolojik, etik ve estetik, diplomasi alanlarında güçlü özgün-özerk örgütlenmelerini ve kalıcı kurumlaşmalarını gerçekleştirebilir. Almanya’da kadın komünlerini, kooperatiflerini, inisiyatiflerini, meclislerini, kadın kongre, konferans ve kurultayını, özgür kadın akademilerini, öz savunma örgütlülüklerini yerel, bölgesel vb. boyutta örgütlenme sistemini, yine uluslararası çapta meclis örgütlenmesini özgün ve özerk bir ağ temelinde örgütlemelidir.

Bu tarihi direniş günlerinde başta kadınlar olarak olmak üzere halkımızın ve dostlarının alanlara inerek, direnişi yaşamın tüm alanlarına yayması ile ortak ruh ve kararlılık sağlanmalıdır. Direnişimiz alanlardaki başkaldırımızdır. Bunun için "Özgür Önderlik ile özgür yaşamını inşa edelim, Saraların, Sêvêlerin özgürlük ruhu ile mücadelemizi zaferle taçlandıralım.”

Kongrede bir dizi karara da gidildi. YJK-Elmenya çalışma esaslarında şunlar kabul edildi:

Tüm çalışmalarının merkezine Başkan Apo'ya karşı uygulanan tecrit sisteminin parçalanmasını ve fiziki özgürlüğünü oturtur,

Kadın örgütselliğinin geliştirilerek kadın iradesinin daha fazla güçlendirilmesini, 'hiçbir alan kadın örgütselliğinden mahrum bırakılmamalı' şiarıyla Komün, inisiyatif, meclis, akademi, kooperatifleşmeyi temel örgütlenme biçimi olarak esas alır,

Kadın bilincini ve öz iradesini geliştirerek, kadının kendisi olması için (xwe bun) bilinçlendirme ve eğitim çalışmasına ağırlık verir, özgürleşen kadın ile özgür topluma doğru yol alır.

Demokratik Ekolojik Kadın Özgürlükçü Toplum Paradigması'nın öncü gücü olarak kadın mücadelesinin Kürtler dışı ittifaklarla evrenselleşmesi, bunun için Almanya'da tüm meclis, komün ve inisiyatifler ile var olan kadın örgüt, kurum ve derneklerle ilişkilerin geliştirilmesi, zemin olan yerlerde ortak mücadele platformları oluşturmayı hedefler,

Kürt halkına dayatılan inkar-imha politikaları ve sömürge statüsüne karşı örgütsel, siyasi, eylemsel, kültürel ve diplomatik çalışmalar yürütür,

Kadın iradesinin açığa çıktığı toplumsal yönetim biçimi olarak Demokratik Özerklik modellerinin tanınması için aktif rol oynar,

Rojava, Şengal ve Bakur'da ilan edilen öz yönetimleri güçlü sahiplenir, resmi tanınması için diplomasi yürütür,

Kadına karşı uygulanan kırımı deşifre etmek amacıyla farklı kampanya ve çalışmalar yapar, beş bin yıllık kadın kırımına karşı mücadelenin uluslararasılaşması için çalışır, kadın kırımının resmi tanınması ve yaptırıma tabi tutulmasını hedefler.