Gezi ve Suruç'ta yaşamını yitirenlerin aileleri Amed'de DBP ile bir araya geldi. Ethem Sarısülük'ün annesi, devletten korkmadıklarını, mücadeleyi sürdüreceklerini belirtirken, "Köpeklerini salıyorlar ortaya, halka saldırıyorlar. Sonra burada yaşananlara 'terör' diyor" ifadelerini kullandı.

Gezi Direnişi ve Suruç Katliamı'nda yakınlarını yitiren aileler ile Cumartesi Anneleri, DBP Genel Merkezi'nin Amed'deki danışma bürosunda DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek ile bir araya geldi. 

YÜKSEK: DEVLET KATLEDİYOR

Yüksek, buradaki açıklamasında, tüm ailelerin acılarının ortak olduğunu dile getirerek, zulme karşı birlik olunması için bir araya gelmenin önemine vurgu yaptı. 

Devletin Kürt halkını katlettiğini vurgulayan Yüksek, "Devlet Kürt halkını katlediyor. Sırf Kürt halkı kendi haklarını istedikleri için şu anda bile Cizre'de bodrum katında hastaneye götürülmedikleri için 22 insanımız ölümle pençeleşiyor. Böyle bir ülkede yaşıyoruz. Oradaki insanlarımız hastaneye götürülemiyor. Nasıl bir vicdan ve ahlak var göz göre göre her gün bu insanlarımız ölüme terk ediliyor" dedi.

ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI

Cizre'de işlenen suçun tüm insanlığa karşı olduğunu ifade eden Yüksek, "Bu zulümden hep beraber mücadele ederek kurtulabiliriz. Bu faşist rejime karşı geliştirdiğimiz mücadele herkes içindir. Hep beraber bu zulümden kurtulabiliriz" ifadelerini kullandı. 

ANNE SARISÜLÜK: ERDOĞAN GİDENE DEK!

Gezi'de polis tarafından katledilen Ethem Sarısülük'ün annesi Sayfı Sarısülük de birlik olunması gerektiğini vurguladı. Zulmü yapanlardan korkmadıklarını söyleyen Sarısülük, haksızlığa karşı durmaya devam edeceklerini söyledi. Anne Sarısülük, şöyle konuştu: "Çocuğum, Ethem'im gitti gelmedi, ama başka çocuklar gitmesin, diye Ankara'dan kadın başıma kalkıp geldim buraya. Biz çocuklarımızı Tayyip Erdoğan bizden alsın, diye büyütmedik. Bugün olsa yine çocuğumu salarım dışarıya. Bir çocuğumu verdim, bin çocuğum oldu. Erdoğan gidene dek durmayacağız. Bugün buraya geldik. Acının doğusu batısı yok. Her gün beraberiz. Bu topraklar hepimizin vatanı. Köpeklerini salıyorlar ortaya, halka saldırıyorlar. Sonra burada yaşananlara 'terör' diyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Kimseden de korkmuyorum."

YILDIZ: ASKER VE POLİS AİLELERİ DE BİLSİN!

İzmir'de 1994 yılında gözaltına alınıp bir daha kendisinden haber alınamayan Murat Yıldız'ın annesi, Cumartesi Annesi Hanife Yıldız ise acılarının büyük olduğunu, ancak bir o kadar da öfkeli olduklarını söyledi. Yıldız, "90'lı yılları aşan bir süreçten geçiyoruz. Acılarımızı birleştirmemiz lazım. Acılarını birleştiremeyenler vicdanını yitirmiştir. Asker ve polis aileleri de bilsin bu savaş rant savaşıdır. Derdi başkanlık, rant içindir başka da bir amacı yoktur" vurgusu yaptı.

DEMİR: GERİ ADIM YOK

Kürdistan'ın yerle bir edildiğini söyleyen Amed Barış Anneleri Meclisi Üyesi Mürvet Demir ise "Biz bir ihale almışız, o da özgürlük. Özgür olmadan bir adım bile geri adım atmayacağız. Kürtler korkmuyor korkmayacak" dedi. 
Sanatçı Pınar Aydınlar ise acının dili ve renginin olmadığını, acılarının ortak olduğunu söyledi.

Aileler, konuşmalarının ardından Botan Yürüyüşü'ne katılmak üzere Nusaybin'e doğru yola çıktı.