Annelerden 'Türkiye ayağa kalksın' çağrısı

Van Barış Anneleri Meclisi, Nusaydin'de direnişe destek için nöbet eylemi yaptı. Anneler, 'onurlu barış' için Kürt Halk Önderi Öcalan'ın özgürlüğünü işaret ederken, Türkiye halkına çağrıda bulundu.

Van Barış Anneleri Meclisi, Nusaydin'de direnişe destek için nöbet eylemi yaptı. Anneler, 'onurlu barış' için Kürt Halk Önderi Öcalan'ın özgürlüğünü işaret ederken, Türkiye halkına çağrıda bulundu. Anneler, "Masum halkı katleden devleti lanetliyoruz" dedi.

Mardin'in Nusaybin ilçesinde, sivil toplum örgütleri tarafından Fırat Mahallesi Taziye Evi'nde nöbet eylemi başlatıldı. AKP terörünün sürdüğü ilçede, direnişine destek vermek amacıyla dün gece ilk nöbeti Van Barış Anneleri Meclisi devraldı. Barış Anneleri, sabah saatlerinde ailelere taziye dileklerinde bulunduktan sonra, taziye evinde basın açıklaması yaptı. Beyaz yazmalarının üzerine siyah kurdeleleri bağlayan anneler açıklamada sık sık, "Bıjî berxwedana Nisêbînê", "Şehît namirin", "Bê serok jîyan nabe" şeklinde slogan attı.

Barış Annesi Zekiye Kaya, "Erdoğan ve Davutoğlu'nun koltuk sevdası adına bu ülkede halkların katledildiğini artık tüm dünya biliyor. Masum halkı katleden bu devleti anneler olarak lanetliyoruz" dedi.

'TECRİT BİR AN ÖNCE KALKMALI'

Kaya, onurlu bir barışın sağlanması için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünün kaçınılmaz olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Erdoğan artık ülkeyi bir uçuruma doğru sürüklediğinin kendisi de farkında. Bunun bir an önce düzeltilmesi için önderimizin üzerindeki tecridin bir an önce kaldırılması gerekiyor. Böyle giderse barışın sağlanması için geçmişi affeden bir Kürt halkı olmayacak. Emine Erdoğan bir anne ama bir anne gibi davranış sergilemiyor. Çocukların katledilmesine bazı kesimlerin hala ses çıkarmamasını şaşkınlıkla izliyoruz. Ülke savaş alanına dönerken, sadece ırkçı duygularla tüm olanlara sessiz kalmak insanlık dışıdır."

TÜRKİYE HALKLARINA ÇAĞRI

Barış Annesi Perihan Altuğ ise şunları kaydetti: "Biz anneler olarak bedenimizi kalkan yaparken, devletin başındakiler, 'halkım' dediği gençlerin katledilmesine nasıl sesiz kalabiliyor? Yediden yetmişe kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden rastgele insanlar taranarak katlediliyor. Bu acı gerçeği görün artık. Erdoğan 'süreç buzdolabında' diyor. Artık süreç buzdolabında bile değil. Barışın elçisi Tahir Elçi'yi katlettiler, camiler içinde Kur-an, namazlıklar yakılıp yıkıldı. Kürt düşmanlığı hükümete her şeyi yaptırıyor. Gözü dönmüş hükümetin bu katliam politikalarına son vermesi adına Türkiye halklarının ayağa kalkması şart."