Her sene geleneksel olarak yapılan Zilan Kadın Festivali bu sene Almanya'nın Dortmund kentinde yapıldı.

‘Kobanê’den Şengal’e yaşasın kadın direnişi’ sloganı ile yapılan festivale binlerce kadın katıldı. Sabahın erken saatlerinden itibaren kadınlar aşırı yağışa rağmen, festival alanında buluştu.

"Kadınlar özgür Önderlikle, demokratik sistemi inşa edecek" yazılı pankart, İvana Hoffman, Arin Mirkan ve Rojava'da hayatını kaybeden diğer YPJ savaşçıların dev posterlerinin yanı sıra 9 Ocak 2013’te Fransa’nın başkenti Paris'te katledilen üç Kürt kadın devrimcinin dev posteri sahneye asıldı.

Açılış konuşması ve KJK’nin mesajı ardından Denge Xwezaye- Jinen Dengbej'den sonra Meral Tekçi ile Zelal Gökçe sahne aldı. Birçok kadının yöresel elbise giydiği festivalde kadınlar sık sık "Jin, Jiyan, Azadi”, “Biji Serok Apo" ve "Biji Berxwedana YPG/YPJ" sloganları attı.

Festival organizatörü Kadın Barış Bürosu (CENİ) adına Ayten Kaplan Zilan Kadın Festivali’nin önemine değinerek şunları ifade etti: "Bugün 11. Festivali yapmamızın anlamı büyüktür. Başta Rojava ve bütün Kürdistan devriminde hayatını kaybeden kadınları anmak için bu festival büyük bir önem taşıyor. Arin'lerın ruhuyla Kobanê özgürleştiyse, İvana'nın enternasyonalist kimliği ile kadınları birleştirmiştir. Bundan dolayı diyoruz kadın özgür olmadan bir toplum özgürleşemez. Bir toplumun özgürlüğü kadının özgürlüğünden geçer."

Kaplan Rojava'da ortaya konulan tarihi direnişe de vurgu yaparak, "Rojava'da kadının sergilediği direnişle bütün dünya Kürt kadının direnişçi çizgisini tanımış oldu. Rojava'da devam eden devrim, kadın devrimine dönüşerek devam etmeli" diye konuştu.

Paris katliamı davası avukatlarından Virginie Dussen ise yaptığı konuşmada, dosyanın sonuna doğru gelindiğini belirtti. Eğer bir ay içerisinde katil zanlı Ömer Güney’in avukatının itiraz hakkını kullanmaması durumuda duruşmaya geçileceğini söyledi.

Avukatın itiraz hakkını kullanması durumunda da daha da uzayabileceğini vurgulayan Dussen, “Şu anda tek şüpheli Ömer Güney olarak gözüküyor, ama biz buna Türkiye'yi de katmak için elimizden geleni yapıyoruz. Birçok devlet bu tür cinayetleri ellerinden gelene kadar devletlerarası uzlaşı biçiminde elle alıyor ve yargılamayı bir pazarlama aracı olarak görüyor" dedi.

Dussen, "Müvekkillerim dağda öldürülmedi, Paris'in göbeğinde katledildi. Rojbin’i yakından tanırdım o gerçekten diplomatik anlamda müthiş bir çalışma yürütüyordu. Onları hedef almaları bundan dolayı,  bilinçliydi! Burada aslında Kürt kadını hedeflendi, ama sizlerin bu davaya sahip çıkmasıyla, onların planları bozmakla kalmadı, adeta yok etti" diye konuştu.

Birçok kurum ve siyasi örgüt de festivali selamlayan mesajı göndererek, kadınların ortak mücadeleyi yükselterek, Rojava devrimine sahip çıkmaya çağırdılar.

İvana Hoffman'ın annesi de festivale mesaj gönderdi. Bu festivalin İvana Hooffman ve Rojava’da yaşamını yitiren kadın savaşçılarına adanmasından dolayı teşekkürlerini ileten anne Hoffmann, “Gönül isterdi ki bugün aranızda olayım, ama ne yazık ki bazı ailevi sorunlarından dolayı aranızda bulunamıyorum, ama bu haklı mücadelenizde daima yanınızda olduğumu bilmenizi isterim. Kızım İvana ve Rojava'da hayatını kaybeden diğer kadınlar gibi, kadın hakları ve özgürlüğü için bu hayalinin peşinde gitti. Bize düşende bundan sonra o hayallere sahip çıkmak ve kadının özgürlüğü için mücadele etmek" dedi.

Festivalde Pınar Aydınlar da sahne aldı.