Amed'de 184 delegenin katılımıyla 29 Ocak'ta düzenlenen DBP Demokratik Yerel Yönetimler Birliği Kadın Kurulu Ara Dönem Toplantısı'nın sonuç bildirgesi açıklandı.
"Toprağımızı, suyumuzu, enerjimizi komünleştirelim; demokratik, özgür yaşamı inşa edelim" şiarı ile gerçekleşen toplantı, Silopi'de katledilen kadın siyasetçiler ile yine öz yönetim direnişinde yaşamını yitirenlere atfedildi.
Bildirgede, şunlar ifade edildi: "Ortadoğu ve Kürdistan'da sistemsel altüst oluşların yaşandığı tarihi bir dönemden geçmekteyiz. Merkezi ulus devlet yapılanmalarının krizli durumu özellikle yaşadığımız coğrafyada yeni, sistemsel arayışları ve mücadeleleri açığa çıkarmıştır. Bu yapılanmalar Rojava öznelinde yaşanan devrimsel süreçle daha da görünür olduğu gibi tüm  ötekileştirilenlerin, krizli sistemin dışladığı kadınların, inanç gruplarının, etnisitelerin, ekoloji hareketlerinin umut kaynağı ve yeni mücadele perspektifi olmuştur. Bu temelde Rojava devrimini DAİŞ gibi karanlık , kirli, kapitalist modernitenin yarattığı bir canavarla bastırıp yok etmek için, birçok uluslararası güç işbirliği yapmış, Rojava devrimine bütün güçleri ile saldırmışlardır. Özellikle Kürt  kadınlarının ortaya koydukları tarihsel direniş ile salt küçük bir toprak parçası değil, tüm komünal, özgürlükçü değerler savunulmuş, kadın mücadele tarihinde önemli bir dönüm noktası olmuştur. Kobane direniş ruhu Türkiye'de de yıllardır eril devletli  sisteminin baskısını, katliamlarını yaşayan başta kadınlar olmak üzere bütün demokrasi güçlerini bir araya getirerek, 7 Haziran seçimleri ile de daha güçlü bir örgütlülüğe kavuşturmuştur."

OYALAMA, İNKAR VE İMHA: AKP!

Tekçi, militarist, ırkçı ve eril ulus devlet anlayışının temsilcisi olan AKP'nin, katliamcı yapıya sahip olduğunu, birçok uygulamaları ile açığa çıkardığına vurgu yapılan bildirgede, "Kürt sorununun demokratik müzakere yöntemi ile çözülmesi için başta Kürt halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın yoğun çabası ve emeğine karşın, AKP iktidarının sergilediği tutum; oyalama, inkar ve imhanın ötesine geçmemiş, mevcut statükocu ulus devlet anlayışının  devamı olarak yansımasını bulmuştur. 7 Haziran seçimlerinden sonra, halkların birlikte mücadele pratiğinin yansıması olan Suruç'da yaptıkları katliam ile birlikte topyekun saldırı ve imha konsepti uygulamaya konulmuştur. İktidarın saldırılarına karşı kadınlar, gençler başta olmak üzere bir bütün olarak demokrasi güçleri  bulundukları her alanda direnişe geçerek,  öz yönetim kararlılığını açığa çıkarmışlardır. İktidar,  halkın kendini savunmasına karşı,  ölü bedenlere işkence uygulamış, günlerce cenazeleri sokaklarda bırakmış,  yaralıları bilerek ölüme terk etmiş, bebek ve çocuklar başta olmak üzere  sivilleri katletmiş, gözaltı ve tutuklamalar ile toplumun bütününe özel savaş yöntemlerini uygulamıştır.  Günlerdir Cizre'de bir evin bodrumunda bulunan yaralılara karşı gösterdiği yaklaşım insanlıklarının geldiği son noktadır" diye kaydedildi.

'TARİHİ BİR AŞAMA'

Radikal demokrasinin ve öz yönetimlerin temel ayaklarından birinin de yerel yönetimler olduğunun belirtildiği bilgirgede, şöyle devam edildi:
"Yerel yönetimlerin güçlü , katılımcı, toplumcu şeffaf karakteri   otoriter sistemler tarafından manupule edilmiş, merkezi devlet öne çıkarılarak, halk iradesi hiçe sayılmıştır. Paradigmamızın açığa çıkardığı yerel yönetimler eril devlet anlayışına alternatif bir model olmuştur. Bu temelde Kürt kadın hareketinin, yerel yönetimlerdeki deneyimi, tarihi bir aşamadadır. Üç belediye ile başlayan,  kadın kotası ile devam eden deneyim,  artık eş başkanlık ve kadın sistemi ile kendisini özgün ve özerk bir yapıya kavuşturmuştur. 106 belediyenin 98'inde uygulanan Eş başkanlık-Eş temsiliyet pratik uygulamasında oldukça önemli bir yol alınmıştır. Kadın sistemi  oluşturularak radikal demokrasiye büyük katkılar sağlanmış,  eril devlet eliyle gasp edilen toplumsal yaşama kadınlar olarak yeniden müdahil olunmuştur. Ancak eril devlet anlayışı eş başkanlık sistemimize büyük bir tahammülsüzlük göstererek, hukuksal , idari soruşturmalar açmış, birçok belediyemize bundan dolayı yaptırımlar uygulamıştır. Belediyelerimizin  çalışmaları engellenerek , devlet bürokrasisi dayatılmış, havuz medya aracılığıyla da algı operasyonları yapılmıştır. Yine klasik belediyeciliği aşan toplumsallaşan seçilmişlerimize yönelerek, halkla birlikte yükselttikleri demokrasi ve öz yönetim mücadelelerinden dolayı  onlarcasını tutuklamış ve  görevden uzaklaştırmıştır. Yine eril siyasal iktidar belediyelerimizi dillerine pelesenk yaparak her fırsata  saldırmış, en son bizzat cumhurbaşkanı tarafından kaymakamlara yürürlükteki anti demokratik hukuku dahi  hiçe saymaları talimatı verilmiştir."

KARARLAR

DBP Demokratik Yerel Yönetimler Birliği Kadın Kurulu Ara Dönem Toplantısı'nda yeni döneme dair alınan kararlar ise şöyle sıralandı:
" -İki yıllık kadın çalışmaların raporlarının hazırlanıp Nisan ayında halkla paylaşılıp halka deklare edilmesi.
- Bir ay içinde halkla sürece dair tartışmaların ve paylaşımların yapılacağı toplantıların yapılması  yine Sivil toplum Örgütleriyle buluşularak sürecin ve belediyelerimize karşı yönelimlerin paylaşılması.
- Yıkılan tahrip edilen kentlerimizin rant alanlarına dönüştürülmesine izin verilmeden, ekolojik kadın bakış açısıyla sosyal ve kültürel dokusunu koruyarak inşa edilmesi
- Abluka ve sokağa çıkma yasağı süreçlerinde halkın temel yaşam ihtiyaçlarından mahrum bırakılmasına karşın ilgili STK'larla işbirliğine gidilerek ihtiyaçların giderilmesi dönük çalışmaların yapılması.
- Belediyelerimizde halk sağlığı ile ilgili aktif çalışmaların yapılması
- Yoğun çatışmaların yaşandığı alanlarda göçün ve şiddetin kadın ve çocuklarda yarattığı yaraların sarılması için kadın kurumlarıyla ortaklaşılarak çalışmaların yürütülmesi.
- Tutuklu Eş başkanlara ve meclis üyelerine ilişkin Uluslararası ve yerel çalışmaların yürütülmesi .
-  Ulusal ve uluslararası alanlarda işbirliklerinin ve diplomatik faaliyetlerin aktif olarak yürütülmesi
- Yerel yönetimler alanında çalışma yürüten diğer  kadın grupları ile buluşmaların planlanması.
 - Eş Başkanlık , eşit temsiliyet ve kadın sisteminin kurumsallaşması için Kayapınar Belediyesinin pilot belediye olarak belirlenmesi 
- "Bir kadın sistemi olarak Özyönetim" konulu uluslararası bir konferansın yapılması.
Karar altına alınarak; demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü bir yaşam için öz yönetim inşalarına güçlü katılım vurgusuyla toplantı sonuçlandırılmıştır."