GÖRÜNTÜLÜ

Hanife Mihemed: Önder Apo'nun paradigmasıyla özgürlüğün tadına vardık

Rojava Devrimi'nde yer alan Hanife Mihemed, "Ataerkil zihniyetin ezip binlerce parçaya böldüğü kadın, Önder Apo’nun paradigması doğrultusunda özgürlüğün tadına vardı" dedi.

ÖNDER APO VE KADIN

Özgürlük ve dayanışma ruhuyla dolu Rojava Devrimi, kadınların mücadelesini güçlendirirken, umut ve değişim fırsatı da sunarak insanlığa ilham vermeye devam ediyor. Bu devrimde yer alan kadınlardan biri de Hanife Mihemed. Qamişlo’da 1964 yılında doğan Hanife Mihemed, 1984 yılında PKK’nin varlığından haberdar oldu. Baas rejimi okullarında 1985-1991 yıllarında öğretmenlik yapan Hanife Mihemed, 1991 yılında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı görmek için Lübnan’a gitti. Hanife Mihemed, Kürt Halk Önderi’nin yaşam tarzından, hitabından etkilendi. Lübnan dönüşü, Baas rejimi sistemine hizmet etmeme kararı alarak öğretmenlikten istifa etti. Evine dönüşte daha güçlü katılım kararı alan Hanife Mihemed, 1991 yılından bu yana Kürt Özgürlük Mücadelesi ve Kadın Özgürlüğü Mücadelesi için aralıksız bir şekilde faaliyet yürütüyor.

Rojava Devrimi’yle büyük fırsat elde ettiklerini dile getiren Hanife Mihemed, “Kadınlar, Önder Apo’nun paradigması doğrultusunda Rojavayê Kurdistan’da özgürlüğün tadına vardı” dedi.

 'ÖNDER APO İLE TANIŞMAM YENİ BİR HAYATIN BAŞLANGICI OLDU'

PKK ile 1984 yılında tanışan Hanife Mihemed, Kürt Özgürlük Mücadelesiyle tanışmasını şu şekilde anlatıyor:

“Qamişlo’da yurtsever bir ailede doğdum. 1984 yılında PKK ile tanışan ailem aracılığıyla yurtseverlik duygularım derinleşti. Eşimde Lübnan’da asker olduğu dönemlerde PKK ile tanışıyor ve yakın ilişkiler kuruyor. Bunun da etkisi oldu. 27 yaşındayken Lübnan’da Önder Apo’nun sahasına gitme fırsatına sahip oldum. Önder Apo’yla tanışmam yeni bir hayatın başlangıcı olmuştu. 1985 ve 1991 yıllarında Baas rejimi okullarında öğretmendim. Önder Apo’yla tanışmamla sisteme hizmet etmeme kararı alarak öğretmenliğe son verdim ve 1991 yılında da cephe faaliyetlerine başladım. Önder Apo’yu tanımadan önce yurtseverlik duygularım ön plandaydı fakat faaliyet yürütecek düzeyde değildi. Önder Apo’yla tanışma sonrası aktif bir şekilde halkım ve özelde kadın mücadelesine dönük aktif adımlar atmaya başladım.”

DEVRİMİN YEŞERDİĞİ 2011’DE YÊKİTİYA STAR YÖNETİCİSİYDİ

Yine 2005 yılında kurulan Yekîtiya Star’ın kuruluşundan bu yana kadın kurum ve kuruluşlarında öncülük eden Hanife Mihemed, devrimle gelişen atmosferi de şu şekilde dile getiriyor:

 "Yıllardır hayalini kurduğumuz yaşam 2011 yılında önümüze çıkmıştı. Rojava Devrimi’yle hayallerimize kavuşmuştuk. 19 Temmuz’da Kobanê’de yaşanan ilk devrim kıvılcımı, Rojava’nın tüm şehirlerine yayılıyordu. Kobanê’yle başlayan devrim Qamişlo’da da hissediliyordu. Nasıl ki halklar için bir hayaldi o denli de bir umuttu. Her bir kişi devrim içerisinde kendisini görüyordu. Ön cephede savaşmak şart değildi. Kimin elinden ne geliyorsa yapıyordu. Devrim kıvılcımının Kobanê’de yaşandığı dönemlerde Qamişlo’da Yêkîtiya Star yöneticilerindendim. Ne gecemiz geceydi ne de gündüzümüz gündüzdü. Doğru düzgün evimize uğramazdık. Sadece ben değil her bir yurtsever, özgürlük için yüreği atan her bir insan bu şekildeydi. Qamişlo’dan Kobanê’ye kadar yaşanan bir etki değildi. Kurdistan’ın dört parçasında aynı duygu yaşanıyordu.

SAVAŞÇILARA YEMEK YAPTI

İnancın zirvede yaşandığı süreçlerdi. 'Kobanê düştü düşecek' diyenlere kulak aldırmadan yolumuza devam ediyorduk. Çünkü gücümüze olan inancımız tamdı. Yıllardır süregelen bir mücadelenin kıvılcımıydı. Aniden yaşanan bir durum değildi. Koşullar el verdi ve o kıvılcım yaşandı. Çocuk sahibi olanlar, yeni evli çiftler, yaşlısı genci devrime tutunmuştu, yönünü Kobanê’ye çevirmişti. Kobanê ilk tecrübeydi. Kobanê’de olup bitenler diğer kentlere de yansıyordu. Devrim sesinin yükseldiği kentlerde Cephet El Nusra’nın da saldırıları başlamıştı. Saldırı çemberinde olmayabilirdim ama savaşçıların yükünü hafifletmek için yemekler yapardık, ihtiyaçlarını giderirdik.”

ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİYLE KENDİNDE DEĞİŞİMİ GERÇEKLEŞTİRDİ

Rojava Devrimi’yle gelişen kadın örgütlülüğüne dikkat çeken Hanife Mihemed, tecrübelerinden yola çıkarak şöyle diyor:

"1991 yılında Önder Apo’yla tanışmasaydım, bugün buralarda olamazdım. Bir evin içerisinde hapis olacaktım. Çevrem sınırlı olacaktı. Klasik bir ailenin ötesine gidemeyecektim. Tabii o dönemler okumak da kız çocukları için uygun görülmüyordu. Benim gibi okuyan kadınlar nadirdi. Fakat okumuş olmam klasik ailenin ötesine geçeceğim anlamına da gelmiyordu. Küçük yaşta evlendirildim. Her bir kadına çizilen tablo benim için de geçerli olacaktı. Ama Kürt Özgürlük Mücadelesi'yle tanışmamla farklı bir kadına dönüşmüştüm. Dört duvar arasından çıktım. Hatta o dönemlerde kadınlar kolay kolay köylerinden çıkamazdı. Cephe çalışmalarına katıldığım için şehir şehir geziyordum. Ailem yurtseverdi fakat cephe çalışmalarını yürütmem bile sorun olabiliyordu. Çünkü hareket tarzım genişti ve bu durum da benimsenmiyordu.

KADINLAR DİRENİŞTEN İLHAM ALDI

Rojava Devrimi kadın için büyük bir kazanımdı. Bir anda oluşan bir durum değildi. Yılların mücadelesi sonucu yaratılan bir kazanımdı. Rojava Devrimi çizgisi, kendini insanlığa adamış bir çizgidir. Kürt kadınları direnişi sonucunda Ortadoğu kadınları öz güven sahibi oldu, direnişten ilham aldı. Ataerkil zihniyetin ezip binlerce parçaya böldüğü kadın, Önder Apo’nun paradigması doğrultusunda Rojavayê Kurdistan’da özgürlüğün tadına vardı.”