HDK: Kadın isyanının önünde hiçbir silahlı güç duramaz

HDK Eşsözcüleri Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, 9 Ocak Paris Katliamı'nın yıl dönümü vesilesiyle açıklama yaptı. Açıklamada, Silopi'de kadın siyasetçilerin infaz edilmesine de dikkat çekildi.

HDK, Paris Katliamı'na ilişkin açıklamasında, Türk ve Fransız devletlerinin sorumluluğuna dikkat çekti. Açıklamada, katliamın aydınlatılması için ve Kürt kadınların hedef alınmasına karşı demokratik tepkilerin yükseltilmesi istendi.

HDK Eşsözcüleri Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, 9 Ocak Paris Katliamı'nın yıl dönümü vesilesiyle açıklama yaptı. Açıklamada, Silopi'de kadın siyasetçilerin infaz edilmesine de dikkat çekildi.

Tuncel ve Kürkçü tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi Üyesi Sêvê Demir,  Halkların Demokratik Partisi ve Kongreye Jınên Azad (KJA) aktivisti Fatma Uyar ve Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır Silopi’de devlet güvenlik güçleri tarafından hedef alınarak otomatik silahlarla taranmaları sonucu hayatlarını kaybetmiştir. Bizler  HDK olarak, özgürlük yolunda katledilen kadın yoldaşlarımızın anıları ve mücadeleleri önünde saygıyla eğiliyoruz" denildi.

'DEVLET, SALDIRGANLIĞINI SİYASİ CİNAYETLERLE SÜRDÜRECEK'

Açıklamada Cizre, Sur, Nusaybin, Silopi ilçelerinde kadınların örgütlü direncinin kırılmaya çalışıldığı, devletin güvenlik güçlerinin çocuklardan sonra kadınları hedef almayı sürdürdüğü belirtildi. "Çünkü Saray ve AKP iktidarı, örgütlü kadınların gücünün kendi iktidarını sarsacak temel güç olduğunu çok iyi görüyor" denilen açıklamada, "Öz yönetim mücadelesinin öncü kadınları olan bu üç kadın siyasetçinin katledilmesi ile verilen mesaj, devletin saldırganlığını kadınlar üzerinden siyasi cinayetlerle sürdüreceğinin en açık göstergesidir. AKP Hükümeti’nin oluşturduğu “Çöktürme Planı” gün be gün hayata geçirilerek kentlerdeki işgal, kuşatma, sokağa çıkma yasaklarına direnen, direnişe ruhunu veren kadın gücü hedef alınarak kentler insansızlaştırılmaya, teslim alınmaya çalışılıyor" diye kaydedildi.

'BAŞKA KATLİAMLARA CESARET VERİLDİ'

Açıklamanın devamında, şu hususlara dikkat çekildi:

"Bugüne kadar abluka altında katledilen Kürt kadınlarının yanında, 'şafak operasyonları' adı altında Türkiye'de katledilen Günay, Dilek, Dilan, Yeliz ve Şirin'in infazı da kadına yönelik bu katliam politikasının  bir sonucudur.
Bundan 3 yıl önce 9 Ocak 2013 tarihinde Paris’te Kürt Özgürlük Mücadelesinin önemli isimlerinden Sakine Cansız ile Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez katledilmişti. Tam da 21 Mart 2013 tarihi Newroz’unda Sayın Öcalan tarafından Türkiye’de halkların bir arada yaşama umudunu güçlendiren ve barışın yolunu gösteren tarihi manifestonun açıklanmasından önce hayata geçirilen bu suikast, çözüm ve müzakere sürecini engellemeye dönük, devletin derin güçleri ve uluslararası güçlerin de içerisinde olduğu bir komplo ve katliam olarak tarihimize geçti. Bu katliamın aydınlatılmasında ne Türkiye Cumhuriyeti devleti ne de Fransa hükümeti olayların açığa çıkarılması amacıyla herhangi bir yol aldı. Demokratik bir çözümün gerçekleşmesi adına katliamın aydınlatılması yerine üstünün örtülmesi hem Türkiye’de hem de Fransa’da başka katliamların geliştirilmesinde katliamcı güçlere daha fazla cesaret verdi.

Kürdistan’da uygulanan savaş konseptine karşı hayata geçirilen kadın isyanının önünde hiçbir silahlı güç duramaz. Kadınların sahiplendiği, kendisini mücadelenin merkezine koyduğu hiçbir direniş yenilmemiştir, yenilemez."

'TEPKİLER YÜKSELTİLSİN'

HDK Eş Sözcüleri, Paris Katliamı'nın aydınlatılması için ve Kürt kadınların hedef alınmasına karşı demokratik tepkilerin yükseltilmesini istedi.