KJA'dan BirGün'deki söyleşiye tepki

BirGün'deki Mine Kırıkkanat söyleşisine tepki gösteren KJA: Kürt kadını Sakine ve ardıllarının öncülüğünde ulus-cins mücadelesinde kapitalist- modernist çağda umutsuzluğa umut, teslimiyete direniş, ezilmişliğe başkaldırının somut ifadesi oldu.

Özgür Kadın Kongresi (KJA), BirGün gazetesinde dün yayımlanan ve Kürtlerin değerlerine hakaretlerin edildiği Mine Kırıkkanat söyleşisine ilişkin açıklama yaptı.
"Kürt halkının Özgürlük Mücadelesi sadece bu coğrafyada değil, dünyada da daha önce emsali görülmeyen, eşsiz bir Kadın Kurtuluş İdeolojisi'ni mücadele içerisinde edinilen deneyimlerle açığa çıkartarak,  bunun için büyük bedeller ödemekten bir an olsun geri durmadı" diye başlayan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

'EZİLMİŞLİĞE BAŞKALDIRININ SOMUT İFADESİ'

"Bu mücadele deneyiminin olgunlaştırdığı kadın kimliği belki de tarihte ilk defa bu denli güçlü bir varoluş kazanarak, geçmiş kadın mücadelelerinin unutulmaya yüz tutmuş mirasınında güncel ifadesi oldu ve bu nedenle Kürt Kadın Hareketinin  herhangi bir oluşum gibi ele alınıp  değerlendirilmesi son derece yanılgılı bir bakış açısı olacaktır. Kürt kadını Sakine ve ardıllarının  öncülüğünde  dünya kadın hareketlerinin kazanımlarını devralarak, ulus-cins mücadelesinde kapitalist- modernist çağda umutsuzluğa umut, teslimiyete direniş, ezilmişliğe başkaldırının somut ifadesi oldu.
Kadın  mücadele deneyiminin içinde bulunduğu sosyo-ekonomik, konjoktürel durumun iyi tahlil edilmesi, objektif bulgular ışığında analizlerde bulunulması için güçlü bir cins bilinci ve tecrübesinin yani bedellerle kazanılmış ve bununla  anlam bulan bir kimliğin olması şart. Bu anlamda, mücadelenin neresinde durduğu önemli değil; merkezinde veya kıyısında ama anlamaya çalışan, araştıran, yoğunlaşan biri veya birileri bu kadınların nasıl ele alınması gerektiğinin vicdani sorgusunu yapar ve bu titizlikle yaklaşır.

'KÜRT KADINLAR GÜÇLÜ İDEOLOJİYE SAHİP'

Bu direniş geleneği, hakikat arayışçılığı ve bu uğurda binlerce kadın devrimcinin kahramanca direnişiyle,  yaşamın her alanında devrimler  yarattı. İddia edildiği gibi marjinal, birilerini iradesizleştirmeye dayalı yani  tahakkümcü, cinsiyetçi ve dinci olsaydı, bütün dünya deneyimlerinde yaşandığı  gibi radikal kimlik mücadelesinde bu günkü düzeye ulaşması mümkün olmayacaktı. Ve yine bu anlayışla beslenen Kürt Kadın Hareketi kendinin dışında fikir, görüş ve eylemlere  karşı tahammülsüz, hatta acımasız olabilirdi. Fakat,  günümüzde bunları tartışmanın çok uzağındayız, çünkü bu hareket farklı kimliklerle, kapsayıcılığı, tartışma kültürü ve daha pek çok yenilikçi fikir ve eylemiyle  var oluşunu  günümüze taşıyan ve bu çoklu kimliklerle yapılanarak model olan kapsam ve derinliktedir.
Kürt Kadın Hareketi yalan ve kurgularla devrim karşıtı ideolojiler ve kapitalist kâr mantığına konu olamayacak denli güçlü bir ideolojiye sahip. Aydın, demokrat,devrimciyim  diyen herkesin hele ki bir kadınsa yaşamın her zerrerine işleyen, varlık nedenimiz olan  bu  anlam gücünün asla çözülmeyeceğini iyi idrak etmesi gerek. Bir aydının ele aldığı konu yaşanmış bir realite ise eğer, bunu etik olarak  bilimsel temellere oturtaracak gözlem, yorum ve analize sahip olması, ilgili tarafları miliiyetçi- cinsiyetçi ele almaması gerek. Bu çerçevede her yazar, aydın, her yazılan da sanat veya edebiyat değeri taşımayabilir. Bu değere sahip olması için etik ve vicdan değerini taşıması yani objektif olması  şart.
Kürt Kadın Hareketi anlaşılmak ve romanlaştırılmak isteniyorsa Kadın Kurtuluş İdeolojisi' nin iyi okunması, dolayısıyla  olay kurgularında  gerçeklikle bağın tarafsızca yakalanması, yine ve önemlisi tarihe mal olmuş  karakterlerin doğru yansıtılması bir zorunluluk."
Sakine Cansız'ın mücadele saflarının her anını yalın bir dille ele aldığı, olay ve olguları kendinden başlayarak  sorgulayıp çözümlediği,  'Hep Kavgaydı Yaşamım' kitap serisinin, yaşamsal perspektifler sunması bakımından önemli bir çalışma olduğunun vurgulandığı açıklamada, şöyle devam edildi:
"Bazılarının görmezden gelerek itibarsızlaştırmaya çalıştığı bu direniş geleneğinde  hatırlatılması gereken şey, Sakine'nin  mirasçısı olan Kürt kadınları olarak bizler, bu tarihin canlı tanıkları ve Sakine'yi anlama savaşımını vererek bir nebze de olsa yaşamsallaştırmaya çalışan ardıllarıyız. Bizler her yerdeyiz. Yaşamın direniş yüzünün her milimine anlam katarak , hakikatimizin peşinde daha çok, daha derin  değerler yaratma savaşımını vermekteyiz. Bizler geçmiş, bugün ve gelecekte; bizler buradayız..."

'HİÇ SEVMEDİK!'

KJA, açıklamasının sonunda ise şunları belirtti:
"Bu mücadelenin bize kazandırdığı iradi güç ile  reddimizde de, kabulümüzde de ikirciksiz ve netiz. Bu nedenle  bu türden yanlı-kurgusal düzmecelerin gerçeklikle bağdaşmadığı, mücadeleyi yaratan öncü kadın direnişçiler ve biz Kürt kadınlarının iradesini asla yansıtmadığını belirtmek ve bu türden çabaların beklenen sonucu doğurmayacağını KJA olarak vurgulamak isteriz. Biz kadınlar ne  kurguyu, ne de  'sevilecek' buyruğunun yarattığı erk çağrışımını, hiç sevmedik."