KJA: Kadınlar 1-9 Ocak arasında alanlarda olmalı

KJA, Paris’te katledilen 3 kadın devrimcinin faillerinin hala açığa çıkarılmamasının, Kürt halkına karşı uygulanan şiddet konseptinin bir parçası olduğunu kaydetti. KJA, katliamın 3 yıldönümünde bütün kadınlara alanlara çıkma çağrısı yaptı.

KJA yaptığı bir yazılı bir açıklama ile 9 Ocak 2013 tarihinde Paris’te katledilen PKK’nin kurucu kadrolarından Sakine Cansız ve iki kadın devrimci Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’i anarken, katliamın asıl sorumlularının açığa çıkarılmasını istedi.  Paris’te katledilen 3 Kadın devrimci Sakine Cansız, Leyla Saylemez ve Fidan Doğan’ın faillerinin açığa çıkarılmasını talep etti.

3 kadın devrimciye yönelik yapılan katliamın Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik yapılan uluslararası komplonun bir devamı olarak nitelendirilen açıklamada, başta Fransa olmak üzere katliamdan sorumlu olanların hala katliamı açığa çıkarmamasını ise Kürt halkına karşı uygulanan katliam politikasının bir parçası olarak değerlendirdi.

KJA açıklamada devamla şunlara dikkat çekti:

“9 Ocak 2013’te Kürt Özgürlük Hareketi’nin öncü kadrosu Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’e yönelik geliştirilen katliam, özelde Kürt kadını genelde ise bütün Kürtlere yönelik yeni bir saldırı stratejisinin devreye konulmasının başlangıcıdır.

Başta Türk Devleti ve bütün uluslar arası güçler bir yandan ‘çözüm süreci’ söylemiyle Kürtleri oyalama politikasını geliştirirken bir yandan da Kürt Halkı’na yönelik son yüz yılda uygulanan inkâr ve imha konseptini yine bütün dönemlerin kirli politika ve uygulamalarını içeren topyekun imha stratejisini devreye koymayı amaçlamışlardı.

Nasıl ki Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan ‘kadın özgürleşmeden toplumsal özgürleşme sağlanamaz’ yaklaşımıyla başta Sakine Cansızları ve binlerce kadını özgürlük tutkusuyla mücadeleye seferber ettiyse, egemenler de ‘bir toplumun öncü kadını katledilmeden o toplum yenilemez’ zihniyetiyle kadına yönelimi esas aldı. Bu nedenle üç kadın devrimciye yönelik katliam, egemen sisteme karşı ideolojik bir duruş sergileyerek özgürlük ruhunu yükselten Kürt kadın mücadelesine karşı ideolojik bir saldırıydı.

Özgür yaşamda ısrar mücadelesi Kürt kadınında somutlaştığı ve öncülük kazandığı için esasta hedef alınan üç devrimci kadın yoldaşımız şahsında özgür kadın iradesi ve toplumsal öncülüğüydü. Çünkü Sakine Cansız’ın devrimci kişiliği, mücadele azmi ve kararlılığı Kürt kadınına büyük bir mücadele bilinci, ruhu ve direniş kültürünü miras olarak bıraktı. Bu miras, Rojava’da Arin Mirkanlar, Bakur’da Ekin Van’larla devam edip, öz yönetim direnişleriyle birlikte Kürdistan genelinde başta sokakta hunharca katledilen ve günlerce cenazesi yerde kalan Taybet İnan ve üç aylık Miray bebeğe kadar yediden yetmişe bütün kadınlarda yeniden canlanan direniş ruhudur.

KATLİAM KONSEPTİNİ YENİLGİYE UĞRATACAĞIZ

Sakinelerin şahsında her geçen gün büyüyen ve toplumun tüm kesimlerini saran kadın direniş ruhunu kırmak için hunharca saldıran komplocu güçler karşısında mücadeleyi daha fazla büyüterek kadın şahsında Kürt toplumuna dayatılan katliam konseptini yenilgiye uğratacağız.

KJA olarak özgürlük mücadelesinden asla geri durmayacağımızı ve bunun için gerekirse daha fazla bedel ödeyerek varlığımızı koruyup özgürlüğümüzü sağlayana kadar mücadelenin öncü gücü olma iddiamızı bu vesileyle bir kez daha belirtmek istiyoruz.

DİRENİŞTE ISRAR KOMPLOYA CEVAPTIR

Bizler bu kararlılıkla 1-9 Ocak tarihleri arasında 9 Ocak 2013’de Fransa’nın başkenti Paris’te üç Kürt kadın devrimciye yönelik geliştirilen katliamı kınamak amacıyla bütün kadınları “Direnişte ısrar komploya en büyük cevaptır!” şiarıyla her yerde alanlarda olmaya ve mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.

Gün ayakta kalıp değerlerimizi koruma, irademize sahip çıkma günüdür. Gün direnerek özgürlüğü sağlama, halkımızı özgürlüğe taşıma günüdür.”