KJK: Katliamlar bize geri adım attıramayacak

Kürtlere dayatılan savaşın aynı zamanda bir kadın katliamı olduğunu kaydeden KJK, “Daha dün Silopi’de Pakize Nayir, Fatma Uyar ve Sevê Demir katledildi. Bu katliamlar bize geri adım attırmayacağı gibi daha aktif mücadele zeminini yaratacaktır” dedi.

Kürt halkına dayatılan savaşın aynı zamanda bir kadın katliamı olduğuna dikkat çeken KJK Koordinasyonu. “Daha dün öz yönetim direnişlerinde Silopi’de Pakize Nayir, Fatma Uyar ve Sevê Demir katledildi. Bu katliamlar bize geri adım attırmayacağı gibi kadın özgürlük mücadelesinde tüm kadınları birleştirerek, daha aktif mücadele zeminini yaratacaktır” dedi. KJK, başta Alevi kadınlar olmak üzere demokrasi ve özgürlükler adına mücadele eden tüm kadınları demokratik ulusun inşasında öz yönetim direnişlerini desteklemeye çağırdı.

KJK Koordinasyonu Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin vermiş olduğu mücadele sonucunda Bakûre Kürdistan’da ilan edilen demokratik özerklik ve öz yönetim direnişlerinin Kürt halkının irade beyanı olduğunu belirtti. Kürt halkının bu irade beyanına tahammüllü olmayan AKP hükümetinin öz yönetim ilanlarının yapıldığı yerleri adeta savaş alanına çevirdiğine dikkat çeken KJK, “Bu gün Sur’da, Farqin’de, Cizre’de, Silopya’da Şırnax’ta ve Nusaybin’de adeta terör estirmekte halkın iradesini kırmak için her türlü vahşeti ve katliamlarını devreye koymaktadır. Bakûre Kürdistan’da yürütülen bu savaşta en çokta kadın ve çocuklar etkilenmekte ve katledilmektedir” dedi.

“Öz yönetim direnişlerini kırmak amacı ile Kürdistan’da yürütülen bu savaşa dur demek demokrasi adına hareket eden tüm insanların görevi olmaktadır” denilen açıklamada, “Özyönetim direnişlerinde devletin tüm baskıları ve teslim alma yöntemleri karşısında iradesiyle direnen ilçelere destek vermek amacıyla Alevi-Bektaşi federasyonu ile Demokratik Alevi Derneklerinin başlatmış oldukları açlık grevlerini anlamlı buluyoruz. Öz yönetim direnişlerinde kadın dayanışması ruhu ile Sur’daki kadın direnişine katkı sunmak amacıyla direnişin merkezine giden Demokratik Alevi Kadın Hareketinin destek ziyaretini önemli görüyoruz. Alevi kadınlarının direniş sembolü olduklarını yaşanan katliamlarda düşmana teslim olmayan duruşlarını Bese’lerden ve Zarife’lerden biliyoruz. Bu gün bu direniş geleneğinin ortaklaşması, özgür yaşamın kazanacağının, devletçi egemen sistemin yenilgiye uğrayacağının göstergesidir” ifadelerine yer verildi.

KJK Koordinasyonu açıklamasında devamla şu hususlara yer verildi:

“Geçmişten günümüze Türkiye cumhuriyeti en çok Alevileri inançlarından ve kimliklerinden dolayı katletmiş, katliamlar sonucunda yurtlarından sürgün etmiştir. Türk devleti şimdiye kadar yaşanan hiçbir katliamın hesabını vermediği gibi bu gün aynı katliamcı zihniyetin devamı olan AKP hükümeti Alevi açılımları adı altında yeni bir asimilasyon politikasını devreye koymaktadır. Alevilerin inançlarını özgürce yaşama ve bu inanç değerleriyle çocuklarını yetiştirme taleplerini görmezden gelen AKP hükümeti kendi oluşturduğu gündemlerle cem evlerini irfan merkezi kabul edeceği söylemleriyle yeni bir saldırı başlattığını itiraf etmiştir. ‘Cem evlerinin farklı bir inancın mabedi gibi gösterilmesi kırmızı çizgimizdir’ diyen Diyanet İşleri Başkanı, AKP hükümetinin Alevi açılımının gerçek zihniyetini açıkça ortaya koymaktadır. Alevilerin bu söylemi çok iyi anlaması ve ona göre kendi örgütlülüklerini geliştirmeleri gerekmektedir. Çünkü AKP ve Erdoğan sarayınca yürütülen tüm politikalar bu güne uyarlanmış yeni bir Yezit saldırısının devrede olduğunu göstermektedir. Tüm bu söylem ve politikalar inanç özgürlüğü isteyen ve bunun için mücadele eden Alevilerin halen bir katliam tehlikesi altında olduğunu göstermektedir. Bundan dolayı alevi inanç ve siyasi önderlerinin “Kürt halkından sonra katliam sırası Alevilere gelecektir” tespitleri tarihsel bir doğrudur. Aleviler bilmelidir ki şimdiye kadar yaşanan tüm saldırı ve katliamlar, Alevilerin örgütsüz ve öz savunmadan yoksun oldukları için yaşandı bu da büyük kayıpların verilip tarifsiz acıların yaşanmasına neden oldu. Bunun için tüm Alevilerin Kürt halkı ile can, musahip ve kirvelik inanç değerlerine göre dayanışması katliamları engelleyeceği gibi özgür yarınların kurulmasının da garantisi olacaktır.”

KJK açıklamasında, “Kürdistan özgürlük mücadelesi direnen halk gerçekliği kadar özgür kadın duruşunun yaratıcısı, farklı halkların ve inançlarında özgürlük arayışının öncüsü olmuştur. Bu mücadele geleneği bu gün Alevilerde de kendi örgütlülüğünü oluşturma ve aktif mücadele geliştirme bilincini oluşturmuştur. Bu örgütlülüğün öncü gücü kadınlar olduğundan demokratik Alevi kadın hareketinin tüm Alevi kadınlarının örgütlendirilmesinde öncülük rolü vardır. Alevi kadınlarının örgütlü ve mücadeleci duruşu tüm Alevilerin özgürlük mücadelesinin öncüsü olacaktır. Bu vesileyle tüm Alevi kadınlarını öz yönetim direnişlerine ve demokratik ulusun inşasına aktif katılmaya çağırıyoruz.

Kürt halkına dayatılan bu savaş aynı zamanda bir kadın katliamıdır. Daha dün öz yönetim direnişlerinde Silopi’de Pakize Nayir, Fatma Uyar ve Sevê Demir katledildi. Bu katliamlar bize geri adım attırmayacağı gibi kadın özgürlük mücadelesinde tüm kadınları birleştirerek, daha aktif mücadele zeminini yaratacaktır. KJK olarak başta Alevi kadınlar olmak üzere demokrasi ve özgürlükler adına mücadele eden tüm kadınları demokratik ulusun inşasında öz yönetim direnişlerini desteklemeye çağırıyoruz.