KJK: Kürt halkının direnişi demokratik özgür birlikteliğin çıkış projesidir

KJK: Kürt halkının günümüzde geliştirdiği direniş, bütün bu gerici-faşist dayatmalara karşı halkların demokratik özgür birlikteliğinin çıkış projesidir.

KJK: Kürt halkının günümüzde geliştirdiği direniş, bütün bu gerici-faşist dayatmalara karşı halkların demokratik özgür birlikteliğinin çıkış projesidir.

Yazılı bir açıklama yapan KJK Koordinasyonu, AKP’nin halklar nezdinde meşruiyetini yitirdiğini belirterek, “En fazla kadınları hedef alan ve kadın ve çocuk katliamı ile iktidarını sağlamlaştırmak isteyen bu gücü, durdurmak ve mücadeleyi en önde sahiplenmek bütün Kürt kadınlarının ve Türkiyeli kadınların en onurlu özgür yaşam değeridir. Bu temelde bütün kadınları AKP faşizmine karşı çoğulcu özgür birlikteliğin iradesi olan Demokratik Özerklik Deklarasyonuna sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi.

Cumhuriyet tarihin gelmiş geçmiş en faşist, şoven iktidarının darbesine karşı Kürt halkının öz yönetim direnişi ve demokratik özerklik mücadelesi başta olmak üzere, Ortadoğu’nun çözüm perspektifi ve tek çıkış yolu olduğunu kaydeden KJK Koordinasyonu açıklamasında şunları kaydetti:

“Demokratik Toplum Kongresi’nin halkımızın öz yönetim tecrübesine ve bu coğrafyanın tarihsel geçmiş kültürel değer birikimine dayanan Demokratik Özerklik deklarasyonu kan-revan içerisindeki Ortadoğu halklarına bin yıllara varan ve günümüzde AKP’nin iktidarı uğruna şiddet sarmalına sürüklenen sorunların çözüm kaynağı ve yöntemi olmaktadır. Halklarımızı tekçi-faşist-inkarcı bir rejime mahkum etmek isteyen bütün karanlık-kirli özel savaş kliğine verilen en demokratik ve insani çözüm perspektifi olmaktadır. Bu özel savaş kliğine karşı tek kurtuluş ve onurlu yaşam yolu direnmek ve çözümü sahiplenmektir. Kürtler çağımızın bu en karanlık diliminde her türlü anti-demokratik, faşist ve karanlık güçlere karşı direnişin ve demokratik çözümün gücü olarak Ortadoğu barışının zihniyet ve yaşam gücü olduğunu 40 yıllık mücadelesinde göstermiş ve günümüzde öz yönetim direnişi ile zirveye kadar taşımıştır.

Uluslararası güçlerin Ortadoğu’yu kendi lehlerine dizayn etme projesi olarak AKP’nin tekçi-mezhepçi ve faşist darbeci karakteri bütün çıplaklığı ile açığa çıkmış bulunmaktadır. 12 Eylül rejiminin kurumsallaşması ve kendisini kalıcı kılma savaşının adı olmaktadır. Meşruiyetini halklar nezdinde yitirmiştir. En fazla kadınları hedef alan ve kadın ve çocuk katliamı ile iktidarını sağlamlaştırmak isteyen bu gücü, durdurmak ve mücadeleyi en önde sahiplenmek bütün Kürt kadınlarının ve Türkiyeli kadınların en onurlu özgür yaşam değeridir.

Bu temelde bütün kadınları AKP faşizmine karşı çoğulcu özgür birlikteliğin iradesi olan Demokratik Özerklik Deklarasyonuna sahip çıkmaya çağırıyoruz. Kürt halkının günümüzde geliştirdiği direniş, bütün bu gerici-faşist dayatmalara karşı halkların demokratik özgür birlikteliğinin çıkış projesidir. Bütün halkımızı ve demokratik çevreleri, Türkiye halklarını bu projeye daha güçlü ve dirençle sahip çıkmaya ve topyekün mücadele ile faşizme geçit vermemeye çağırıyoruz. Bu karanlık zamanları aydınlık ve özgür günlere taşıyalım. Türkiye’yi halkların özgür birlikteliğinin ve demokratik yaşamın onurlu taşıyıcıları haline getirelim” dedi.