KJK: Sara’ların, Sêvê’lerin özgürlük ruhu ile mücadeleye!

KJK Koordinasyonu, bütün Kürt kadınlarını katliamcı sömürgeciliğe karşı yaşamı ve özgürlüğü öz yönetim direnişinde ve barikatlarda savunmaya, özgür yaşamı inşa etmeye ve Sara’ların, Sêvê’lerin özgürlük ruhu ile mücadele etmeye çağırdı.

KJK Koordinasyonu Paris katliamının yıldönümü vesilesiyle yazılı bir açıklama yaptı. KJK, “9 Ocak Paris katliamında canice katledilen Kürdistan Kadın Özgürlük Mücadelesi tarihimizin ve özgürlük ruhumuzun temsili olan Sara (Sakine Cansız) yoldaşımızla birlikte Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez yoldaşlarımızı şehadetlerinin 3.  yılında kadın öncülüğünde gelişen öz yönetim direnişinin sıcaklığı ve özgür ruhu ile anıyor; anılarını ve kavgalarını barikatlarda, sokaklarda ve kentlerde zaferle taçlandırarak yaşatacağımızın sözünü veriyoruz” dedi.

‘TOPYEKÜN SAVAŞ KONSEPTİ YENİLMEYE MAHKUMDUR’

“Paris katliamı Türk devleti ve hükümetinin Kürt halkına ve kadına karşı tarihten beri geliştirmiş olduğu soykırım politikalarının en büyük göstergesidir” denilen KJK açıklamasında şunlar ifade edildi:

“Kürde ve Kürt kadınına olan ırkçı düşmanlığının en bariz somutlaşması olan Paris katliamı, sömürgeci Türk egemenliğinin Kürtlere yönelik fiziki ve kültürel soykırımcı karakterinin yoğunlaşmış ifadesidir. Dersim-Ağrı-Zilan ve Maraş katliamları Türk devletinin bu tarihsel soykırım çizgisinin duraklarıdır. Paris katliamı ile Kürt halkında ve Kürt kadınında Sara yoldaşımız şahsında somut bir öncü kişilik ve yaşam kazanan özgür Kürt ruhuna bu soykırım çizgisi empoze edilmiş ve dayatılmıştır. İkinci Dersim diye Önderliğimizin tanımladığı Paris katliamı ile verilmek istenen mesaj, günümüzde halkımıza ve Kürt kadınına yöneltilmiş topyekün savaş ile pratikleştirilmek istenmektedir. Paris katliamının üçüncü yılında aynı yöntem ve amaçla AKP faşizminin soykırım politikalarını kabul etmeyen ve özgürlük çizgisinde tarihinin en büyük direnişine kalkmış Kürt halkı ve Kürt kadını vurulmuş ve teslim alınmak istenmiştir. Silopi’de yine üç kadın yoldaşımızın aynı canilikle ve hınçla katledilişi tesadüfi değildir. Çünkü Paris şehitlerimizin direniş geleneği ve özgürlük ruhu bütün canlılığı ile Cizre, Sur, Silopi, Nusaybin, Gever’de kadın öncülüğünde gelişen öz yönetim direniş barikatlarında yaşamaktadır. Sara yoldaşımızın direniş ve kavga ruhu ve öncü devrimci kişiliği Paris’ten Kürdistan’a, insanlığın ilk yerleşik yaşama geçtiği, kültürleştiği bu coğrafyaya akmıştır. İnsansızlaştırılmak, kültürsüzleştirilmek ve onursuzlaştırılmak istenen bu topraklarda Silopi’de infaz edilen Sêvê Demir yoldaşımız, Fatma ve Pakize yoldaşlar Sara’ların çizgisinde özgürlüğe koşmanın simgesi olmuşlardır. Bu insanlıkdışı ve canice katliamlar ancak Türk devletinin sömürgeci-faşist çaresizliğinin ve soykırımcı karakterinin açığa vurumudur. Türk devletinin ve faşist AKP iktidarının Kürt halkına ve Kürt kadınına karşı intikamcı hırsı, sömürgeci politikaların sonuçsuz kalmasındandır. Bu insanlıkdışı saldırı ve topyekün savaş konsepti yenilmeye mahkumdur.  Bu saldırılar asla cevapsız kalmayacaktır. Bu katliamların hesabı sorulacak, intikamı yerde kalmayacaktır. Kürt gençliği ve kadını kimliksiz ve savunmasız olmayı asla kabul etmeyecektir. Kadın özgürlük ruhu ve iradesi Kürt halkının öz yönetim direnişinde ve anti-faşist mücadelesinde en önde kendisini örgütleyecek, öncülük edecek ve zafere götürmenin garantisi olacaktır. “

‘ÖZ YÖNETİM DİRENİŞLERİNDE VE BARİKATLARINDA MÜCADELEYE’

KJK açıklaması “Bütün Kürt kadınlarını katliamcı sömürgeciliğe karşı yaşamı ve özgürlüğü öz yönetim direnişinde ve barikatlarda savunmaya, özgür yaşamı inşa etmeye ve Sara’ların, Sêvê’lerin özgürlük ruhu ile mücadele etmeye çağırıyoruz” diye son buldu.