KJK: YPS-Jin’in direnişi sahiplenilmeli, herkes saflarında yer almalı

KJK Koordinasyonu, tüm duyarlı çevreleri, kadınları, YPS-Jin’in direnişini sahiplenmeye ve saflarında yer almaya çağırdı.

KJK Koordinasyonu, tüm duyarlı çevreleri, kadınları, YPS-Jin’in direnişini sahiplenmeye ve saflarında yer almaya çağırdı.

YPS-Jin’in tıpkı Rojava devriminde, Kobanê direnişinde olduğu gibi bu kez Kuzey Kürdistan’da kadınlar toplumunun ve kadınların özgür yaşam hakkının garantisi olacağını belirten KJK Koordinasyonu’nun yazılı açıklaması şöyle: “Kuzey Kürdistan’da ve Botan’da halkımızın öz yönetim direnişi iki aylık bir zamandır hiç kesintisiz devam etmektedir. Sokak sokak mahalle mahalle devam eden çatışmalar NATO’nun ikinci büyük ordusu olmakla övünen ve şimdi AKP çeteleri olarak Kürt halkının karşısına çıkan güçleri haftalardır en ileri tekniği kullanarak, sivil halkı katlederek ancak santim santim ilerleye bilen bir acizliğe düşürmüştür. Jandarma özel harekat güçleri, Esadullah timleri en son olarak borda bereliler, kendini yönetme kararlığındaki Kürt halkına karşı ancak katliamlara başarı diyebilir konuma düşmüştür. Kürt halkının bu direnişi sivil savunma birlikleri olarak örgütleyerek öz savunmasını sistemleştirmesi faşist güçlerin daha da zorlanacağı bir direniş mücadelesinin başlaması demektir.

En son olarak öz direnişin merkezi olan Cizre, Nusaybin, Şırnak’ta barikatlarda direnen kadınların YPS-Jin olarak kendini örgütlemesi bir öz savunma gücü olmaktan daha fazla anlam taşımaktadır. Paris katliamının yıl dönümünde ilan edilen YPS-Jin erkek egemen aklının günümüzdeki karşılığı olan AKP faşizmine ve diktatöryasına karşı bir halkın kadınlarının başkaldırışıdır. Her türlü yok saymaya, katliama, tek tipleştirmeye, boyun eğdirmeye, merkeziyetçi ve tekçi zihniyet ve uygulamaya karşı bir direniştir. Sadece bir halkın sömürgeci, faşist bir devlet karşısında direnişinin değil kadınların günlük hayatta her saniye karşı karşıya geldiği her çeşit baskıya karşı direnişin gücüdür. Bu direniş sadece Kürt kadınlarının değil her gün katliamla karşı karşıya olan tüm kadınların direniş gücü olmaya adaydır.

YPS-Jin başlangıç açısından küçük bir adım gibi görünse de yüklendiği misyon ve denk geldiği mekânsal ve zamansal gerçeklik nedeni ile daha da yaşamsallaşacak ve güçlenerek tarihsel bir gidişatı değiştirecek güce kavuşacaktır. Tıpkı Rojava devriminde, Kobanê direnişinde olduğu gibi bu kez Kuzey Kürdistan’da kadınlar toplumunun ve kadınların özgür yaşam hakkının garantisi olacaktır. Bu nedenle tüm duyarlı çevreleri, kadınları ve genç kadınları YPS- Jin’in direnişini sahiplenmeye ve YPS- Jin saflarında yer almaya çağırıyoruz.”