Kürt kadınlarına yönelik katliamlar İskandinavya'da protesto edilecek

İskandinav ülkelerinde Paris katliamı, Silopi'de üç Kürt kadının katledilmesi, Bakure Kurdistan'daki öz yönetim direnişlerini selamlama eylemleri düzenlenecek.

İskandinavya ülkelerinde yaşayan Kürdistanlılar ve dostları, Fransa'nın başkenti Paris'te 9 Ocak 2013 tarihinde katledilen üç kadın devrimcinin gerçek katillerinin yargı karşısına çıkarılmamasını ve Bakur'da özyönetim direnişlerine saldırarak kadınlara yönelik katliamları sürdüren Türk devleti ve AKP Hükümeti'ni protesto etmek için İsveç'in başkenti Stockholm, Danimarka'nın başkenti Kopenhag, Norveç'in başkenti Oslo ile İsveç'in Göteborg ilinde meydanlara çıkacak.

Avrupa Kürt Kadın Hareketi'nin (TJK-E) çağrısıyla yapılacak eylemlerde Türk devletinin Bakur'da kadınlara yönelik katliamlarının, özellikle de mücadeleci üç Kürt kadını; Fatma Uyar, Sêvê Demir ve Pakize Nayır'ın Türk güvenlik güçleri tarafından infaz edilmelerinin de İskandinavya kamuoyunun gündemine getirileceği belirtiliyor.

Amara Kürt Kadın Meclisi, Alevi Kadınlar, Beth-Nahrin Kadın Birliği, Dayanışma, KJAR, Kürt Anneleri ve Kadın Barış İnisiyatifi, Paris katliamının yıldönümü dolayısıyla yaptıkları açıklamada Fransız Hükümeti'nin davayı karartma girişimlerini kınadı. Tüm Kürdistanlı ve Türkiyelilere meydanlara çıkmaları, Fransız devletinin tutumunu ve Türk devletinin özyönetimlere yönelik tanklı ve toplu saldırılarını Kürt kadınları öncülüğünde protesto etmeleri çağrısında bulundu.

KUZEY KÜRDİSTAN'DAKİ DİRENİŞİ SAHİPLENME ÇAĞRISI

Paris katliamının üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen katliamın aydınlığa kavuşturulması için her hangi bir ilerleme kaydedilmediği, Türk ve Fransa'nın katliamın sorumluluğunu üstlenme konusunda elle tutulur bir gelişme olmadığı belirtilen ortak açıklamada “Aynı zamanda bu yıl yapılacak yürüyüşümüz Türk devletinin Kürdistan'da geliştirdiği katliamlara karşı Kuzey Kürdistan’da ortaya çıkan direniş ve mücadele süreçlerine güçlü bir ses ile ortak olma ve sahiplenme amacını taşımaktadır. Katliam politikalarına ve faşizan uygulamalara karşı ortak mücadeleyi büyütmek bugün her zamankinden daha fazla önem kazanmıştı. En son Silopi'de hunharca katledilen Pakize, Sevê ve Fatma arkadaşlarımızın katledilmesi, protesto etmeye hazırlandığımız Paris katliamının yıldönümüne denk gelmiştir.

23 gündür Silopi'de direnen halkın yanında yer alan DBP PM üyesi Sevê Demir, Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır ve KJA üyesi Fatma Uyar'ın katledilmelerini nefretle kınıyoruz.” ifadelerine yer veriliyor.

‘9 OCAK CUMARTESİ GÜNÜ EYLEMDE OLACAĞIZ’

“Bütün bir yaşamlarını kadın özgürlük ve Kürdistan halkının özgürlüğüne adayan 3 kadın devrimcinin anısına sonuna kadar bağlı kalmak, mücadeleyi yükseltmek boynumuzun borcudur” diyen sivil toplum örgütleri, “Bu temelde tüm gericiliğe, siyasi-fiziki soykırıma dur diyerek özgürlüğü talep etmek, Sara, Rojbin, Ronahi, Sêvê, Fatma ve Pakize yoldaşların anılarına bağlılığı ve özgür yaşama olan tutkularını yaşatmak ve bir kez daha haykırmak, her türlü gericiliğe karşı duruşumuzu ortaya koymak için 9 Ocak 2016 Cumartesi günü Stockholm'de eylemde olacağız” diyorlar.

Tüm Türkiyeli ve Kürdistanlılara saat 13.00'te Humlegården Parkı'nda düzenlenecek gösteriye katılmaları ve Türk devletinin katliamlarını lanetlemeleri çağrısında bulunuyorlar.

ÜÇ KÜRT KADINININ KATLEDİLMESİNE İSVEÇ MEDYASI GENİŞ YER VERDİ

Silopi'de devam eden özyönetim direnişinde DBP PM üyesi Sevê Demir, Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır ve KJA üyesi Fatma Uyar'ın katledilmeleri İsveç medyasında geniş yer buldu.

İsveç TT ajansı ile Fransız AFP'in ortak geçtiği görsel ve yazılı medyada yer alan haberde HDP Milletvekili Leyla Birlik'in AFP'e yaptığı açıklamalara yer veriliyor. Birlik, üç kadın ve kimliği belirlenmeyen bir erkeğin yaralandıklarını ve kan kaybettiklerini yetkililere bildirdikleri halde kurumların yaralıları kurtarmak için girişimde bulunmadıklarını söylüyor.

Haberde Silopi'de 14 Aralık'tan beri sokağa çıkma yasağının sürdüğüne ve devletin PKK'ye yönelik kapsamlı saldırılar düzenlediğine de dikkat çekiliyor.

PKK ile Türk devleti arasındaki ateşkesin sona erdiği yaz aylarından bu yana Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları Güneydoğu Türkiye'de 1990 yılından beri en şiddetli çatışmaların yaşandığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın parlamentonun 3. büyük partisi HDP'yi PKK'ye destek vermekle suçladığı, milletvekilleri ve belediye başkanları hakkında yasal işlemlerin başlatılması için talepte bulunmayı sürdürdüğü belirtiliyor.