Paris'te Kürt kadınları birer haftayla iki alanda kadın meclislerini ilan ettiler. Bu yılların biriktirdiği kadın emeğinin kurumsallaşma hali Villeneuve Saint Georges banliyösünde Ekin Van Kadın Meclisi adını aldı. Kadın meclisinin ilanın ardından Kürt kadınlarının ilk aktivitesi yılbaşı vesilesiyle Kürt halk önderi Abdullah Öcalan'a kart gönderme eylemi oldu.

Bu kartların önderlerine gönüllerindeki "Serok Apo"ya ulaşıp ulaşmayacağını bilmeden belki de çoğu yıllar sonra kalemi eline alarak en güzel cümlesini oluşturmaya çalıştı. Kimi özlemini, kimisi hiç tanımadığı ve adını annesinin sloganında duyduğu, kimisi onun anıları, yol göstericiliğiyle büyümüş, kimisi onun Kürt kadınına biçtiği değerle kendini yeniden var etmiş onlarca kadın, çocuk; şuan yerle bir edilen Kürdistan coğrafyasından tarihi mekanlar, ellerinde döğmeleri olan Kürt anaların ve doğa dokusunu içine almış kartları yazıp usulca yola çıkardı.

İnternet, mail, telefon iletişim araçları gelişse de söz konusu cezaevi ve tecrit olunca kadınların önderleriyle iletişim aracı kartpostallar oldu. "Selam, bir ara insanları anladığımı sandım fakat sonra sandığımı anladım ve yıkıldım, saygılar" diyen bir kadın içinde biriktirdiği yanılgılarını paylaşırken, beş yaşında bir çocuk, "seni seviyorum" yazıp köşesine bir de kendisiyle "Apom" dediği Kürt halk önderinin el ele resmini çizmeyi ihmal etmemiş. Bir diğeri "yeni yılın kutlu olsun" derken "sensiz yaşam olamaz" demeyi ihmal etmiyor. Derken umutlar, dilekler, özlemler, yokluklar, kazanımların iç içe geçtiği kartlar Paris'ten kadınların elinden İmralı’ya yol aldı.