Marsilya'da Arin Mirxan Kadın Festivali yapıldı

Marsilya'da bu yıl ilki düzenlenen Arin Mirxan Kadın Festivali 3. gün etkinliği Dock des Suds Kültür Kompleksi’nde yapıldı.

Marsilya'da bu yıl ilki düzenlenen Arin Mirxan Kadın Festivali 3. gün etkinliği Dock des Suds Kültür Kompleksi’nde yapıldı.

“Yaşasın demokratik ulus, yaşasın özgür kadın” sloganı ile yapılan festivale binlerce kadın katıldı. Kürt kadınlarının yanı sıra çok sayıda Berberi, Fransız, Filistinli ve diğer uluslardan kadınlarda Arin Mirkan kadın festivalinde bir araya geldi.

Festival ana programından önce Dünya Kadın Yürüyüşü Komitesi’nin (PACA) 13 örgütünün yaptığı “özgürlük için yürüyen kadınlar” belgeseli gösterildi ve ardından Rojava devriminde kadının önemi üzerine gazeteci Gönül Kaya, Strasbourg Alevi Kültür Merkezi’nden bir katılımcının, Fransız kadın örgütü Collectif 13'den bir yöneticin konuşmacı olarak katıldığı seminer yapıldı.

Toplumun özgürlüğünün kadının özgürlüğünden geçtiğinin ifade edildiği seminerde özgürlük mücadelesinde ya da devrimlerde kadının rolünün öneminin vurgusu yapıldı. Otoriteye karşı gelmenin yalnızca devlet otoritesine karşı gelmekle olunamayacağının evde ya da işyerinde de otoriteye karşı gelmekle mümkün olduğunun önemle vurgulandığı seminerde dünyada günde binlerce kadının evdeki otoriter erkek tarafından baskıya uğradığının veya işkence gördüğünü ya da öldürüldüğünün istatistiksel verilerinin katılımcılara aktarıldığı seminerden sonra festival ana programı başladı.

Ana program Arin Mirxan, Sema Yüce posterinin yanı sıra 9 Ocak 2013’te Fransa’nın başkenti Paris'te katledilen üç Kürt kadın devrimci Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in dev posterlerinin asıldığı sahneyi ilk olarak Fransız müzik grubu Les Poulettes alarak başladı.

Les Poulettes grubunun keyifli müzik dinletisinin ardından gazeteci Gönül Kaya Kürdistan Özgür Kadın Partisinin Marsilya 1. Arin Mirxan Kadın festivaline gönderdiği mesajını okudu. Arin Mirxan’ın fedaice eyleminin yalnızca DAİŞ’e vurulmuş fiziki bir darbe olmanın da ötesinde çok daha güçlü psikolojik bir darbe olduğunun önemi vurgulandı.

Mesajda “Arin Mirxan şahsında Kürt kadını Rojava'da birçok emperyalist ülkenin ve TC devletinin hesabını bozmuş DAİŞ çetelerini bozguna uğratarak özgürlüğe yürüyen en önemli basamaklarından birini daha tırmanarak özgürlüğe daha da yaklaşmıştır” denildi.

Kürdistan'ın bilinen bir ailesinin kızı olmasına rağmen yaptığı şey ailesi tarafından kabullenilmeyen ilk Kürt kadın dansçısı olan Leyla Bedirxan'ın hayatından yola çıkarak hazırladıkları “LEYLA” projesinin canlı performansı İstanbul MKM dans grubu tarafından festival izleyicisine sunuldu.

Daha sonra Fransız sanatçı Aurélie Lomberol sahne aldı.

Son olarak sahne alan MKM sanatçısı Rojda'nın türküleriyle festival coşkuyla sona erdi.

...