200 gün boyunca tecride karşı açlık grevinde olan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven ile eylemine dair röportajın yer aldığı 172. sayı, kendilerine dönük her türlü saldırıya karşı meşru müdafaada bulunan kadınların davalarına odaklandı.

Rojava Devrimi, Bilim, Ekoloji, Demokratik Yönetim, Avrupa ve Dünya Gündemleri’nin de yer aldığı Temmuz sayısında farklı birçok başlığı görmek mümkün.

ONURLU BARIŞIN YOLU AÇILSIN DİYE...

Newaya Jin’da yayınlanmak üzere Figen Ekti’ye konuşan Leyla Güven, Açlık Grevi eylemi ile tecritin bir insanlık suçu olduğuna dair sesini her tarafa duyurabilmeyi amaçladığını hatırlattı.

Eylemlerinin aynı zamanda geliştirilemeyen demokratik siyaset ve toplumsal uzlaşının bir özeleştirisi olduğunu ifade eden Güven, sergiledikleri direniş ile onurlu bir barışın yolunu açmak istediklerini vurguladı. Leyla Güven, ‘demokratik ve kadın özgürlükçü bir yaşam mümkün’ diyerek bunun için harekete geçme çağrısı yaptı.

KADINLAR HAYATLARINI SAVUNUYOR

Türkiye’de sistematik şiddet ve cinsel saldırıya maruz kalan, buna karşı özsavunma geliştiren birçok kadın erkek yargının şiddet ve adaletsizliği ile yüz yüze. Konuya dair haber-dosya hazırlayan Jin News’in muhabirlerinden Habibe Eren ve Melike Aydın kimi kadın kurumu temsilcilerinin görüşlerine yer verdi.

Görülen davalarda söz konusu katil, istismarcı fail erkek olunca, sanıkların aklanmaya çalışıldığına, ‘iyi hal’, ‘tahrik indirimi’ gibi ceza indirimlerine gidildiğine dikkat çeken kadın aktivistler, aynı yargı mekanizmasının, anayasada ‘meşru müdafaa’ hakkı yer almasına rağmen kendini savunan kadınları ağır cezalara çarptırdığını aktardı.

Her günü, savaşın acımasızlığı, zorluğu ve kahramanca direnişçiliğiyle örülen Rojava Devrimi 8. yaşına girmeye hazırlanıyor. Kürdistan’ın batısında başlayan ama giderek bölge devrimine dönüşme potansiyeli taşıyan devrim, özgürlük duygusu ve toplumsal inşa gayreti ile ilerliyor. DAİŞ terörünü yenilgiye uğratan kadın ve halklar direnişi, devrimin sağlattığı kazanımları kalıcılaştırmanın da teminatı oluyor. Konuyu sahadan analiz eden Zerya Gül, sosyal, kültürel, bilimsel, felsefik ve zihinsel devrimin önemine dikkatleri çekiyor.

DÜNYAYI DEĞİŞTİRMEK

Gazete Temmuz sayısında özel bir röportaja daha yer verdi. FARC'ın komutanlarından Tanja Nijmeier ile söyleşi yapan Zilan Diyar ve Eylem Tolhildan yanıtları Newaya Jin için derledi. 17 yıl önce Kolombiya’ya giderek yerli halkların, kadınların mücadelesinin bir parçası olan Nijmeier, FARC ile hükümet arasında başlayan barış görüşmeleri ve toplumsal uzlaşı sürecinin de önemli aktörlerinden aynı zamanda. Kolombiya toplumunun geleceğinde kadınların yaptıkları ve yapacaklarının konuşulduğu söyleşide Nijmeier, ‘dünyayı dünyanın yarısı değiştirecek’ vurgusunda bulundu.

23-26 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilen Avrupa Parlamentosu seçimlerini ise Gazeteci Heval Aslan analiz etti. Seçim sonuçlarının üye devletlere ve seçmene yansımalarını yorumlayan Aslan, Birliğin kadın politikalarına odaklandı.

HALKLAR DEVRİMİ İÇİN KOŞULLAR

İran ve Rojhilat gündemini Kürtçe sayfada yorumlayan gazeteci Suna Tunç, İran’ın bölgedeki konumunu ve olası müdahale durumunu değerlendirdi. Tunç, İran’da halklar devrimi için elverişli koşulların olduğunu aktardı.

Yerel yönetim olarak belediyelerin rolünü değerlendiren Cizre Belediye Eşbaşkanı Berivan Kutlu, demokratik kültür ve yönetim tarzının kadın öncülüğünde gelişebileceğini ifade etti.

Binlerce yıllık kültürel ve tarihsel insanlık mirası olan Hasankeyf’e dair hazırlanan haber dosyada, Ilısu Barajı’nda öngörülen su tutulması ile gerçekleştirilecek olan yıkım ve kırıma işaret edildi.

GÜNEŞ İLE BAŞLAR YOLCULUĞUMUZ

Bilim sayfalarında Özlem Yavuz ile Gönül Erdoğan’ın kadın ve yaşam bilimi, zeka, evren, varlık gibi başlıkları içeren araştırma yazılarına yer verilirken, portre kategorisinde ise Güney Afrikalı toprak savunucusu Nonhle Mbuthuma ile Ekim Devrimi’nin öncülerinden Nadejda Krupskaya’nın yaşam ve mücadeleleri yer aldı.

Toplum yaşam sayfasında Axin Viyan ‘Güneş ile başlar yolculuğumuz’ başlıklı anı yazısı kaleme aldı.