PAJK: Saldırılara karşı örgütlenme ve harekete geçme zamanı

PAJK Koordinasyonu, “Bu alçakça katliam ve saldırı gençliği savunma görevine çağrıdır.Yine tüm gençliğin derhal özgürlük saflarında yer alma zamanıdır. Örgütlü, planlı saldırılara karşı örgütlenme ve harekete geçme zamanıdır.

Suruç katliamını nefretle kınayan PAJK Koordinasyonu, “Bu alçakça katliam ve saldırı gençliği savunma görevine çağrıdır. Devletin acente kurumlarına dönüştürülmüş tüm üniversitelerin, sömürgeci okulların boşaltılarak, yine tüm gençliğin derhal özgürlük saflarında yer alma zamanıdır. Örgütlü, planlı saldırılara karşı örgütlenme ve harekete geçme zamanıdır. Genç yoldaşlarımızın sosyalizm mücadelesi her daim büyüyecektir.

PAJK Koordinasyonu, Kürt halkına soykırımdan başka bir politika izlemeyen sömürgeci Türk devletinin, Suruç’ta DAİŞ eliyle gerçekleştirdiği katliamı büyük bir nefretle kınadı. PAJK, yaşamını yitiren genç devrimci-sosyalistleri saygıyla anarken, dost, arkadaş ve ailelerinin acılarını paylaştığını belirterek, yaralılara acil şifalar diledi.

PAJK açıklamasında, “Kuruluşundan bu yana faşizimle, soykırımla mayalanan Türkiye Cumhuriyeti devletinin karşı kutbunda yer alan, boyun eğmeyen her şart ve koşul altında halkların kardeşliğini, ortak, eşit, özgür, adaletli yaşamı sosyalizm olarak savunan güçlü bir gelenek ve damar hep var olmuştur. Deniz Gezmişlerden, İbrahim Kaypakkayalardan, Mahirlerden, Sinan Cemgillerden, Hakilerden, Kemal Pirlerden, Saralardan, Erdal Erenlerden günümüze Paramaz Kızılbaşlar olarak Kobanê’de devrimin bayrağını yükselten gerçek yurtseverler ve devrimciler hep var olacaktır” denildi.

HALK AYAKLANACAK, HESABINI AKP’DEN SORACAKTIR’

Açıklamada devamla şunlar belirtildi:

“Kobanê inşasına katılmak için organize olan sosyalist, demokratik gençliğe sıkılan kurşun, atılan bomba hiçlik, sıfır noktasına gelmiş bir devlet ve iktidar gerçeğinin kanıtıdır. Saldırıda sorgulanması gereken asıl mesele Suruç kaymakamının, Urfa Valisi’nin ihmali değildir. Rojava devrimi başladığı ilk günden itibaren üç yıldır Rojava devrimini boğmak, yenilgiye uğratmak için açıktan faşist yüzünü gizlemekten çekinmeyen AKP’nin siyasi kararıdır.  Urfa’yı DAİŞ üs merkezi, savaş karargahı olarak açan ve bizzat koordine eden AKP ve Genelkurmayı’dır. AKP yetkililerinin, Davutoğlu’nun Suruç katliamını ‘terör eylemi’ olarak ifadelendirmesi gerçekleri gizleyemez. Suçu sahipsiz bırakamaz. AKP, iktidarı döneminde ve şimdi de suçludur, bu katliamdan sorumludur. Açıktan bu katliam DAİŞ’le ortak planlanmış ve talimatı verilmiştir. Kobanê direnişini kırmak için büyük bir çaba sarf eden Erdoğan’ın ‘Kobanê’nin düştü’ haberini sabırsızlıkla beklemesini bu halk unutmadı. Sınırdan, kapıdan açıktan elini-kolunu sallayarak geçen DAİŞ çetelerinin görüntüleri mevcuttur. DAİŞ’e gönderilmek üzere MİT tarafından TIR’larla silah gönderilirken yine aynı devletin resmi güvenlik kuvvetleri tarafından yakalandığı biliniyor. Söz konusu suçu gazete manşetlerine taşıdığı için suçlanan Can Dündar’a dava açılması susturma operasyonudur. Tüm bu suçlar ortadayken katliam AKP yetkililerinin kınama açıklamasıyla geçiştirilemez. Büyük bir öfke patlamasıyla halk ayaklanacaktır, hesabını AKP’den soracaktır.”
‘GENÇLERİN VE KADINLARIN İRADESİNİ HİÇBİR FAŞİST SALDIRI KIRAMAZ’

Devrimci-sosyalist gençliğin bilinçli olarak seçildiğinin altını çizen PAJK Koordinasyonu, “Söz konusu devrimciler, sosyalistler, Kürtler yani mücadeleci tüm kesimler Kürt halkı ve Türkiyeli halkların demokratik eylemleri olunca polis, vali-kaymakam gibi devlet gibi yetkililerinin ihmal ve zaafiyeti yaşanmamaktadır. Ancak sınırları hallaç pamuğuna çeviren ve gündüz rahat silahla, araçlarla geçen DAİŞ’in engellenmemesi ‘ihmal’ olmaktadır.  AKP, alçakça bu saldırıdan ‘mağdur Türkiye devleti’ rolüne soyunmaya çalışarak gençlerin kanı üzerinden alçakça siyaset yapmayı yeğlemektedir.

Özgürlükçü, arayışçı, devrimci, yurtsever gençliğe Türk devletinin ne denli düşman olduğunu Türkiyeli, Kürdistanlı halklarımız çok iyi bilmektedir. Fikirlerinden dolayı idam edilen Denizleri, yaşını büyüterek idama gönderen Erdal Erenleri, Taksim 1 Mayıs katliamını, 7 TİP’li gencin Bahçelievler katliamını, Roboskili çocuk ve gençlerin uçaklarla parçalanmış bedenlerini, bedeniyle faşizmi yenilgiye uğratan 14 Temmuz Direnişçileri Ali Çiçekleri, Şerzan Kurt’u, Gezi direnişinde polis tarafından öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ı, Berkin Elvanları hiç kimse hiçbir yürek, vicdan, akıl unutmadı. Tersine Kürdistanlı ve Türkiyeli sosyalist-devrimci gençlik; gençleri, Alevileri, Ermenileri, Kürtleri öteki olan, sisteme aykırı olan tüm kesimleri, halkları, kadınları, çocukları katleden sistemi çok iyi tanıdıkları için mücadele bayrağını gençler devralarak azimle yürütmektedir. Kobanê’yle dayanışmaya giden pırıl pırıl yürekli gençlik yepyeni bir umudun kimliğidir. Faşizme karşı mücadelede birliğinin iradesidir. Bu saldırıyla bu doğuşun iradesinin kırılması hedeflenmiştir. Daha eski soykırım, katliam, cinayet suçlarına gitmeden bu uygulama Gezi’de denendi, seçimlerde Amed’de, Bingöl’de, Erzurum’da bu denendi. Kürdistanlı ve Türkiyeli halkların, kadınların ve tüm ezilen kesimlerin partisi olarak büyük bir toplumsal destekle seçimlerden başarılı çıkan HDP projesine hazımsızlıktır. Kobanê şahsında Kürt özgürlük mücadelesinin, Kürt halkının başarısını hazmetmemedir. Ancak halkların, kadınların halkların özgürlük mücadelesine öncülük eden gençliğin, kadınların iradesini hiçbir faşist saldırı kıramaz. Tersine mücadele azmini, birlikteliğini, dayanışmayı, örgütlenmeyi yükseltecek, geliştirecektir” dedi.

‘BU ALÇAKÇA KATLİAM GENÇLİĞİ SAVUNMA GÖREVİNE ÇAĞRIDIR’

PAJK açıklaması şu ifadelerle son buldu:

“Sistemin kontrol edemediği, kapitalist-modernist politikalarda eritemediği, şekillendiremediği dinamik, sarsıcı, radikal devrimci-sosyalist bir gençlik hareketi doğmuştur. Tüm gençlik bizzat bunun hesabını soracak temelde harekete geçecektir. Kobanê’ye giden genç yoldaşlarımız ne de güzel söylediler ‘Kobanê’de birlikte direndik, birlikte inşa edeceğiz’. Birlikte inşa için savunma, öz savunma örgütlenmesini güçlendirmeye daha fazla ihtiyaç vardır. Bu alçakça katliam ve saldırı gençliği savunma görevine çağrıdır. Devletin acente kurumlarına dönüştürülmüş tüm üniversitelerin, sömürgeci okulların boşaltılarak, yine tüm gençliğin derhal özgürlük saflarında yer alma zamanıdır. Örgütlü, planlı saldırılara karşı örgütlenme ve harekete geçme zamanıdır. Genç yoldaşlarımızın sosyalizm mücadelesi her daim büyüyecektir. Gençliğe, kadınlara, halklara, işçilere, emekçilere düşman olan ulus-devlete inat, demokratik sosyalizmin yıldızı Kürdistan ve Türkiye semalarında dalgalanacaktır. Ortadoğu halklarının, kadınların içinde tutulduğu karanlığı aydınlığa kavuşturacaktır.”