TJKE tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Kürt kadın devrimciler Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylamez, 9 Ocak 2013 tarihinde Paris’te bulunan Kürdistan Enformasyon Bürosu'nda katledildi. Bu insanlık dışı vahşetin üzerinden üç yıl geçti. Katliamın üzerinden üç yıl geçmesine rağmen hala sorumlular,  katliamın arkasındaki güçler  açığa çıkarılmadı. Üç yıldır Kürt kadınları ve Kürt halkı tarafından katliamın  arkasındaki güçlerin açığa çıkarılması için kesintisiz olarak adalet arayışımız sürüdürüldü. Buna rağmen başta Fransa makamları olmak üzere ilgili tüm devletler sessizliklerini korudu" denildi.

'KADIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİNİN MİLİTANLARIYDI'

Üç kadının sadece Kürdistan halkı adına değil, tüm dünya kadınlarına mal olmuş kadın özgürlük mücadelesinin militanları olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şöyle devam edildi:
"Bu üç güzel kadın; Kürdistan halkının ve kadınlarının özgürlük, eşitlik ve demokrasi mücadelesini veriyorlardı. Yine dünyada ezilen tüm halkların ve kadınların var olma ve özgür olma hakları için mücadele etmekteydiler. Onlar bütün dünyada ses vermeye çalışan milyonlarca kadının takipçileriydiler. Sakine Cansız, yıllarca Türk devletinin zindanlarında düşüncelerinden dolayı hapis yatmış, işkencelerden geçmiş ve direnmiş bir Kürt kadınıydı. Kürdistan Özgür Kadın Hareketi'nin kurucusu ve öncüsüydü. Fidan Doğan, uluslar ve kadınlar arası dayanışma çalışmalarını başarıyla sürdürmüş olan, yine halkların ortak mücadelesine büyük inançla bağlı olan bir kadın diplomattı. Leyla Şaylemez, genç Kürt kadınları adına kadın özgürlüğüne olan büyük inancıyla; kapitalizme ve her türlü sömürüye karşı mücadele etmiştir. Ancak her 3 Kürt kadını, Kürt halkının özgürlük, eşitlik ve demokrasi taleplerine silahla, işkenceyle, ölümle cevap veren güçler tarafından alçakça katledilmişlerdir."

'ELDEKİ VERİLER TÜRK DEVLETİNİ İŞARET EDİYOR AMA SOMUT ADIM ATILMADI'

Katliamın arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılması ve hesap sorulması için 3 yıldır Kürdistanlı kadınların 'Adalet istiyoruz, suskunluğunuz suç ortaklığınızdan mıdır" diyerek Fransız makamlarına seslendiğinin hatırlatıldığı açıklamada, "Ancak eldeki veriler somut olarak Türk devletini ve MİT’i işaret etmesine rağmen bugüne dek hiçbir somut adım atılmamıştır.  Nitekim ilgili dosya hakimleri  2015 yılı Mayıs ayında soruşturmayı sonlandırdıklarını açıkladı. Söz konusu soruşturmanın mahkemeye sevk belgesinde eldeki deliller ışığında, 'MİT' işaret edilmiş ama Türkiye soruşturmaya katkı sunmadı gerekçesiyle soruşturmayı derinleştiremediklerini ifade ettiler" diye kaydedildi.
Fransız siyasi iktidarının Türkiye ile ekonomik ve siyasi ilişkilerini gözeterek Kürdistani kurumların ve üç Kürt kadın devrimcinin ailelerinin görüşme taleplerine üç yıldır yanıt vermemeyi tercih ettiğine vurgu yapılan açıklamada, şunlar ifade edildi: "Dava 2016 yılında görülecek.  Böylelikle, 2016 yılında davanın da görüleceği önemli, tarihi bir dönemece giriyoruz. Davanın hakkaniyete uygun bir şekilde yapılması, Türk devletinin yargılanmasını sağlanması,  her üç kadın devrimcinin katledilme süreçlerinin bir savaş suçu olarak ele alınması, bu katliamı planlayan, tetikçilik, yardım -yataklık, ortaklık yapmış tüm güçlerin yargılanması ve bu uluslar arası komplonun açığa çıkarılması hayati önem taşıyor. Bu temelde 9 ocak 2016 tarihinde  Fransa'nın  başkenti Paris'te Ocak ayının ilk haftası yapacağımız tüm etkinlikler davanın adalet ve hakkaniyete göre olmasını sağlama hedefiyle yapılacaktır. Bu etkinlikler çerçevesinde Kürdistanlılar, devrimci ve demokrat kamuoyu 'adalet ve aydınlık' talebini bir kez daha alanlarda haykıracak."

'KATLİAMLARA SEBEP OLAN, AKP'NİN KANLI POLİTİKALARIDIR'

Açıklamanın devamında, şu hususlara dikkat çekildi:
"Yıllardır AKP-DAİŞ ortaklığını anlatmaya çalışan bir halk olarak Fransız halkının 13 Kasım'da uğradığı ve 132 kişinin hayatını kaybettiği katliamı anlıyor ve 3 Kürt kadın devrimcinin katledilme sürecinin bir devamı olarak görüyoruz. Çünkü katliamlara sebep olan AKP'nin Ortadoğu'ya dönük kanlı politikalardır. Günümüzde bu kanlı poltika Kürdistan'ın her karış toprağını kana bulamaktadır. Bizim için 9 Ocak, Ankara, Sur, Suruç, Cizre, Silopi, Nusaybin, Şırnak neyse 13 Kasım Paris katliamı da odur. 132 insanın katledilmelerine sebep olan süreç bugün Kürdistanda yaşananlardan, 9 Ocak'ta Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylamez in katledildiği süreçten bağımsız değildir. Bizler bir kez daha AKP-DAİŞ faşizmine karşı başta Fransız devletini daha fazla sorumlu davranmaya davet ediyor, Fransız halkını da bu vahşete karşı aktif mücadele etmeye çağırıyoruz. Sakine Cansızların çığlığı tüm insanlık adına insan olmada ısrarın çığlığıdır. Bu çılığa kulak vermek insan olmada ısrar etmenin de adı olacaktır."
Açıklamada, katliamdan sonra her üç kadın şahsında 9 Ocak'ın, Kürt Kadın Özgürlük Hareketi tarafından 'Özgür Yaşamda Israr, Uluslararası Kadın Dayanışma Günü' olarak ilan edildiği belirtilerek, şunlar belirtildi:

'ADALETİ KENDİ ELLERİMİZLE UYGULAYACAĞIZ; DAYANIŞMAMIZI BÜYÜTELİM'

"9 Ocak, bizler için tüm dünya kadınları olarak cinsiyetçiliğe, militarizme, ırkçılığa, adaletsizliğe, sömürüye, kapitalist sistemin saldırılarına karşı verdiğimiz mücadelemizi ortaklaştırma günüdür. 9 Ocak; kadına, halklarımıza, tüm insanlık değerlerine saldıran komplocu güçlere karşı özgürlükte ısrarımızın, dayanışmamızın adıdır. Erkek egemenlikli sistemin kurduğu tüm duvarları, sınırları parçalayıp aştığımız gündür. Özgür, eşit bir yaşamı inşa etme kararlılığımızı haykırdığımız gündür. Tüm dünyada erkek egemenlikli sisteme karşı direnen Rozalar, Saralar, Rojbinler, Ronahiler, Ekin Vanlar, Arin Mirkanlar, Özgecan Aslanlar olarak buluştuğumuz gündür. 9 Ocak, bu sistemin sahiplerinden hesap sorduğumuz gündür... Adaleti kendi ellerimizle, emeğimizle uygulama sözümüzü verdiğimiz gündür. Komplocu güçleri unutmadığımızın ve unutmayacağımızın adıdır. Tüm kadınlar, dostlar, özgürlüğe, eşitliğe ve demokrasiye inananlar, direnişimizi ve mücadelemizi yükseltelim! Uluslararası dayanışmamızı büyütelim!"

'ON BİNLER PARİS'E AKMALI'

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJKE), açıklamasına şu ifadelerle son verdi: "9 Ocak Paris'te katledilen Sara, Rojbin ve Ronahi yoldaşlarımızı saygıyla anıyor, katliamın sorumlularını kınıyor, sorumluları açığa çıkarma ve insanlık önünde bunlardan hesap sormak için, halkımızın ilan ettiği öz yönetimleri ve direnişi selamlamak için, AKP faşizmini protesto etmek için  9 Ocak 2016 tarihinde Paris’te yapacağımız merkezi yürüyüşe dostlarımızı ve devrimci güçleri katılmaya ve Kürt halkı ve kadınları ile dayanışmaya çağırıyoruz. Bunun için on binler katliamı aydınlatma bilinci ve inancı ile o gün Paris’e akmalıdır."
Üç devrimci kadın için 9 Ocak 2016 Cumartesi günü, saat 10.00'da Gare Du Nord adresinde bir araya gelinecek.