Fransa'nın Strasbourg kentinde, Demokratik Kürt Toplum Merkezinde "Kadınlar ve öz savunma" temalı panel düzenlendi.

Kadın İnisiyatifi tarafından düzenlenen panelde, öz örgütlenme ve öz savunmanın kadınlarca nasıl gerçekleştirileceğine değinildi.

Etkinlikte bir konuşma yapan Kadın Hareketi Aktivisti Rojda Yıldırım, kadınların dünyanın her tarafında örgütlenme ve öz savunmaya ihtiyacı olduğunu söyledi. İçinde bulunan erkek egemenlikli sistemin her açıdan şiddet ürettiğini, başta kadınlar olmak üzere halklar ve tüm topluluklar için bu şiddetin kesintisiz, süreklilik arz eden bir şiddet biçimine dönüştüğünü söyleyen Yıldırım, "Kadınlar faşizme, bu bağlamda öz savunma ve öz örgütlenmeyle direnmelidir" dedi.

'HAYATTA KALMAK İÇİN KENDİNİ SAVUNMAK'

Ortadoğu’da Kürdistan merkezli yükselen direnişe karşılık Türk devlet faşizminin aynı zamanda erkek egemenlikli karakterini vurgulayan Yıldırım, şunları da söyledi: "Kadına dönük şiddet sıcak savaş süreçlerinde en doruk noktasına ulaşır. Şu an ülkemizde Kürt halkına karşı topyekûn bir savaş ilan edilmiştir. Ancak kadına karşı ayrıca bir cins kırım yürütülmektedir. Gelişen imha konseptiyle birlikte Kürdistan’da, kadınlar açısından hayatta kalmak ile kendini yönetmek, savunmak ve özgürlüğünü inşa etmek aynı anlamlara gelmiştir. Devlet, kadın şahsında Kürt halkının var olma biçimine saldırmaktadır. Tam da bunun için öz savunma ve öz direniş temel bir var olma biçimine dönüşmüştür. Kadınlar hayatlarına, topraklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak kendi savunmasını yapmaktadır. Paralel olarak kadınlar örgütlendikçe ve kendini savunma gücüne ulaştıkça devletin ve temsilcisi erkeğin her türlü katliamıyla da yüz yüze kalmıştır."

Rojda Yıldırım, kadınların Avrupa’da bulundukları her alanda sadece eylemsellikleriyle değil; aynı zamanda komün, meclis, kooperatif gibi örgütlenmelere ağırlık vererek kadın özgürlük mücadelesini başarıya götüreceklerine dikkat çekti.