Taşkıran: Kadın meclisleri erkek egemenliğine karşı bizi güçlendirecek

HDP Kadın Koordinasyonu Üyesi Beycan Taşkıran, HDP içinde kadın meclislerinin kurulmamasının kadınları erkek egemenliği karşısında örgütsüz bıraktığını belirtti.

HDP Kadın Koordinasyonu Üyesi Beycan Taşkıran, HDP içinde kadın meclislerinin kurulmamasının kadınları erkek egemenliği karşısında örgütsüz bıraktığını belirtti, “Konferansımızda kadın meclislerini kurma kararı aldık. Artık parti içinde erkek egemenliğine karşı daha güçlü mücadele edeceğiz” dedi.

Bu hafta kongresini toplamaya hazırlanan Halkların Demokratik Partisi'nde konferanslar tamamlandı. İlçe ve illerde yapılan konferansların ardından Ankara'da gerçekleştirilen merkezi konferansta, partinin geçmiş pratiği masaya yatırıldı, eleştiri ve özeleştiriler yapıldı. 

HDP'li kadınlar da, ayrı gerçekleştirdikleri kadın konferansında, AKP'nin kadın düşmanı politikaları karşısında aldıkları politik tutum ile erkek egemenliğinin parti içindeki yansımalarını ayrıntılı olarak tartıştı. Kadınlar, erkek egemenliği karşısında daha güçlü mücadele edebilmek için HDP içinde kadın meclislerini kurma kararını da aldı.

Konferansın katılımcılarından HDP PM ve Kadın Koordinasyonu Üyesi Beycan Taşkıran, konferansın sonuçları ile HDP'deki erkek egemenliğin yansımaları ve mücadele yöntemlerine ilişkin sorularımıza yanıt verdi.

HDP Kadın Konferansı yapıldı ve geçmiş dönem tartışıldı. Ne tür sonuçlar çıkardınız?

Büyük değişim ve sarsıntıların yaşandığı bir süreçte kadın konferansımızı gerçekleştirdik. Yaşanan devrimci duruma kadın cephesinden nasıl yanıt verebileceğimizi konuştuk. Tartışmalarda öne çıkan sonuç şu: Sistemin erkek egemen yapısı ve AKP'nin kadın düşmanı yüzü IŞİD çizgisine ulaşmış durumda. Batı ve Kürdistan'da özellikle politik kadınlara yönelik saldırı, katliam, sokak ve ev infazları yoğunlaşmış durumda. Buna karşı kadın cephesinden hem birleşik hem de HDP Kadın Meclisleri olarak etkin yanıt vermek gerektiği sonucu ortaya çıktı. Bu konuda ciddi bir özeleştiri de verildi. Hem Kürdistan direnişlerini etkin sahiplenmek, Türkiyeli kadınlara özyönetimle ne yapılmak istendiğini anlatmak için neler yapacağımızı konuştuk.

Diğer bir gündemimiz; parti içi mücadele oldu. Erkek egemen kadın düşmanlığının parti içinde de yansımalarını çok somut görüyoruz. Eşbaşkanlık, eşit temsiliyet gibi tarihsel kazanımlarımız var ancak biz kadınlar örgütlü olmazsak, bunların uygulama güvencesi yok. Tek güvence kadın örgütü. Seçimlerde eşit temsiliyet, fermuar sistemi, kadın meclis grubu gibi adımlar çok önemli adımlar oldu. Ama bunun yetmediğini biliyoruz. Bütün bu sorunlara müdahale etmek için kadın koordinasyonu yerine kadın meclislerini kurma kararı alındı.

ÖRGÜTSÜZLÜK BİZİ ERKEKLER KARŞISINDA GÜÇSÜZ BIRAKTI

HDP'de kadın meclisleri neden kurulamadı?

Geçen yıl ki HDK kadın kongresinde de konuştuk ama ne yazık ki bazılarımızın gördüğünü hepimiz göremiyor. Biz o gün de parti içinde bir kadın örgütlenmesine ihtiyaç olduğunu biliyorduk. Eğer parti içinde bir kadın örgütü kuramazsak, bizi erkek egemenliği karşısında silahsız bırakacağını çok iyi biliyorduk. Ama o günkü tartışmalarda meclislerin kurulması fikrinde ortaklaşamadık. Son bir buçuk yıllık deneyimin ortaya çıkardığı sonuç, bu yaklaşımın kadınları örgütsüz bıraktığı gerçeği oldu. Kadınların örgütsüzlüğü, kadınları eve hapsetti, parti mekanlarına bile gelemez duruma getirdi. Bundan sonra HDP üyesi tüm kadınlar meclisleşecek. Merkez, il ve ilçe düzeyinde HDP kadın meclisleri kurulacak, toplumsal alanda, mahallelerde ise HDK kadın meclisleri ile yürüyeceğiz. Parti içinde parti örgütlerine paralel olarak kadın meclisleri kurulacak.

HDP kadın meclislerinin parti ile ilişkisi nasıl olacak? Partinin yanında ayrı bir kadın partisi gibi mi örgütlenecek?

Bir bakıma böyle. HDP kadın meclislerinin aldığı tüm kararlar partiyi bağlar. Merkez, il ve ilçe düzeyinde parti bu kararlara uymak zorunda. Biz de bu güvenceye yaslanarak hareket edeceğiz.

ERKEK BAŞKAN, KADIN YARDIMCI

Eşbaşkanlık sistemi HDP açısından çok ayırt edici bir yerde. Tüm kurumlarında eşbaşkanlık sistemini pratikte uyguluyor musunuz?

Eşbaşkanlık hukuken bir hak, tüm il ve ilçe yönetimlerinde merkezi düzeyde uygulamaya çalışıyoruz. Ama parti içerisinde erkek egemenliğine karşı mücadelede örgütsüz olduğumuz için ne yazık ki birçok kadın arkadaşımız sürecin dışına düştü. Eşbaşkanlık sistemini erkeği, toplumu ve partiyi dönüştüren bir mekanizma olarak çok güçlü bir şekilde kullanamadık. Meclis'teki diğer siyasi partilere bakıldığında HDP elbette, çok ayırt edici bir yerde duruyor. Ancak bu bizim için yeterli değil. Bilinç ve pratik her zaman yan yana gitmiyor. Bilinç olarak savunduğumuz şey ne yazık ki, pratikte çok ciddi sorunlarla karşılaşıyor. Erkek başkan, kadın yardımcı ya da sekreter. Bizi pratik olarak bu noktalara doğru savuran çok açık bir yaklaşım var. Özellikle yerel örgütlerde bu örnekler daha uç yaşanıyor. Metropollerde kadınlar bunun mücadelesini yürütüyor ama yine de çok güçlü pratik yarattığımız anlamına gelmiyor. Kadın meclisinin burada büyük bir anlamı var. Bir kadın eşbaşkan ya da kadın yönetici, kadın örgütüne, kadın meclisine, kadın bilincine yaslanmazsa kendini var etme olanağı çok zayıf. Bu tek başına güçlü olmakla ilgili bir mevzu değil. Her ezilen kendini örgütlemek zorunda.

PARTİMİZİN ÇİZGİSİNDEN BİHABER ERKEKLER OLDU

HDP'li erkekler, toplumsal cinsiyet rollerini partinizin içine nasıl taşıyor?

Öncelikle bütün karar mekanizmasını kendinde merkezileştiren, benmerkezci, ben bilirimci bir tutum var. Yapılan bütün işleri, parti yönetim mekanizmalarında ihtiyaçları kadınla paylaşmayan, kadınları bu konunun bir parçası haline getirmeyen, her yerde kendini muhataplaştıran bir yaklaşım görüyoruz. Adeta kadını bir 'vitrin'e indirgeyen, kadını bir kişilik, özyönetim mekanizmasının, eşit temsil mekanizmasının parçası olarak görmeyen bir yaklaşım. Hatta söz ile olmasa da pratik ile kadını, eşbaşkanlık sistemini bir yük olarak gören tutumlar çok. Bunu en çok adaylık dönemlerinde gördük. Kadın adayları değersizleştiren, hatta yanındayken bile sadece kendisi adaymış gibi kendini tanıtan, kürsülerde ilk önce konuşan, dakikalarca konuşan yaklaşımlar. Hatta partimizin kadın özgürlük çizgisinden bihaber olduklarını gösterenler de oldu.

Eşbaşkanlık sisteminin dışında toplumsal cinsiyet rollerinin HDP'ye taşınmaması için başka ne tür önleyici tedbirleriniz olacak parti içinde?

Birincisi; kadın meclisi, kadın örgütüdür. Kadın örgütü, karşımıza çıkan her soruya anında müdahale eden, çözümler üreten ve denetleyen olacak. Bir sorunumuz buydu, özellikle kadına yaklaşımlar ve anlayışlarda, homofobik, transfobik yaklaşımlarda, ertelemeci bir tutum söz konusuydu. Çünkü ortada bir kadın örgütü yoktu. Örgütsüzlük bu sorunlarla mücadele etme gücü ve olanağını zayıflatıyordu, tek tek kadın arkadaşlarımız müdahale ediyordu. Şimdi kadın örgütü ile bütün bunlara zamanında müdahale etme ve yaptırım uygulama olanağına kavuşacağız. İkinci bir önlem; partimizin kadın özgürlükçü çizgisini erkek başta olmak üzere tüm partiye akademi, atölye gibi eğitim yöntemleri anlatmak olacak. Tüm eğitim konularının yanında partimizin kadın özgürlük çizgisi programı, yaklaşımı mutlaka tartışma konusu haline getirilecek. Kongre sürecindeyiz. İl ve ilçe yönetimlerinde de partimizin kadın özgürlükçü çizgisine en yakın olan erkek arkadaşların görevlendirilmesine çalışacağız. Aslında HDP'de bu anlamda bir ilke var ancak yeni dönemde kadın örgütü ile daha güçlü yapma olanağımız var. Sadece kadın arkadaşlarla değil, aday olan erkek arkadaşlarla da mülakatlar yapmak, kadınların itirazı varsa değerlendirmek gibi pratiklerimiz daha çok olacak.

Bu mekanizmayı işletirken kadınların örneğin tüzüksel güvencesi var mı?

Yok. Yeni dönemde bunun daha derinlemesine tanımlanması gerekiyor. Adaylık döneminde ya da kongrelerde yönetici seçildiğinde mülakat yöntemini ilkesel olarak uyguladık. Bu konuda partimizin içinde teamüller var. İl kongrelerinde bunu somut olarak uygulamaya çalıştık. Yazılı mülakatlarımız oldu. Ama bunu iç yönetmeliklerle güçlendirmemiz gerektiğini ortada. Kişilerin yorumlarına bırakan değil de partinin anlayışı olarak tüm il ve ilçe örgütlerine zorunluluk haline getirmeliyiz. Kadın konferansında tartıştık ve parti içi yapılanmada yönetmelik hazırlama çalışmamız mutlaka olacak.

Kadınların şikayetlerini değerlendiren sadece kadınlardan oluşan bir disiplin kurulunuz var mı?

Bu yok. Ama yeni dönemde de bunu tartışıyoruz. Bir eğilim olarak kadın konferansımızdan da çıktı. İstanbul konferansında da tartışma konularından biriydi. Karar önerisi olarak parti konferansına geldi. Kadın iradesi ve aklı ile kadına yönelik suçlamaları değerlendirecek ve kadınlardan oluşacak bir disiplin ya da etik kurulu gibi bir sistemi kurmayı düşünüyoruz elbette.

Bugüne kadar neden kurulmadı?

Ne yazık ki tüm bunlar deneyimlemeden olmuyor. Bir buçuk yıldır disiplin kurulumuz var. Ama bu disiplin kurulu bu tür sorunlara hiçbir çözüm üretemedi. Çok geç kaldı. Bu partinin de sorunu. Özellikle kadına yönelik suçlarda sorunlar sürece yayıldı. Sorunlar illerde çözülemedi, merkeze geldiğinde de sürece yayıldı. Bu çözümsüzlük hali kadınları uzaklaştırdı. Kadınlar, HDP'nin kadın özgürlükçü çizgisine uygun bir çözüm üretilemediği için hayal kırıklıkları yaşadı ve süreçten çekilmek zorunda kaldı. O nedenle bunu erteleyecek lüksümüz yok ve hızlı mekanizmalar kurmak zorundayız.

HDP GERÇEKTEN BİR KADIN PARTİSİDİR

HDP bir kadın partisi mi gerçekten?

HDP bir kadın partisidir. Çünkü partimizin kadın programını, kadın özgürlükçü çizgisini oluşturan kadınlardır. En önemlisi de bu. Tüm bunları biz kadınlar ürettik. Dayandığımız kadın özgürlük mücadelesinin bir asrı aşan mücadelesi ile Türkiye ve Kürdistan'da kadın özgürlük mücadelesinin kazanımlarıdır. Rojava kadın devriminin yansımalarını unutmamalıyız. HDP bir kadın partisidir. Programatik, ideolojik ve politik anlamdaki kazanımlarımızı partinin bütün mekanizmalarında hukuki güvence altına aldık. Bunların pratikte yaşama geçmesi de yine kadınlara bağlı. Parti içindeki bu mücadeleyi de yine kadınlar vermek zorunda. Bunun için de parti içindeki örgütlülüğümüzü güçlendiriyoruz.