TJK-E'den 'aralıksız eylem' çağrısı

TJK-E, AKP'nin Cizre ve Kürdistan genelindeki soykırımcı uygulamalarına karşı eylemleri artırma çağrısı yaptı.

TJK-E, AKP'nin Cizre ve Kürdistan genelindeki soykırımcı uygulamalarına karşı eylemleri artırma çağrısı yaptı.

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) Koordinasyonu, AKP'nin Şırnak'ın Cizre ilçesindeki ve Kuzey Kürdistan genelindeki soykırımcı uygulamalarına ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada, "2016 yılına, AKP hükümetinin savaşı daha da tırmandırma güç gösterisiyle girilmiştir. Biten 2015 yılının son gününde AKP hükümeti, savaş kurmayları toplantı yaparak savaşı tırmandırma kararıyla yılı tamamlamıştır. 2016 yılının her alanda yoğun bir savaşı yılı olacağının kararları alınmıştır. Çözümü inkar, katliam ve göçertme kararlığında gören AKP hükümeti bir yıl daha savaş suçlarını işleyeceğinin mesajını tüm uluslararası güçlere vermiştir. 2016 yılının ilk günü itibarıyla da bunu pratikleştirdiğini göstermiştir; toplu katliam hazırlıkları yapılmaktadır. Katliam yapamaması durumunda da halkı yerinden-yurdundan etmek için yaptığı 'sarin gazı' tehditleriyle Kürt halkını yurtsuz bırakmaya çalışmaktadır" denildi.

'KİMSE SESSİZ KALMAMALI; TÜM HALKIMIZ EYLEMLERE KATILMALI'

Öz yönetim ilanlarıyla gelişen halk direnişini kıramayan AKP'nin, Cizre halkına yaptığı tehditlerle katliam ve göçertme politikasına hız verdiğine dikkat çekilen açıklamada, şu çağrılar yapıldı:

"Kürdistan halkı büyük bir özveri ile yoğun kar yağışı altında da olsa direnişe devam edecektir. Savaş hükümetinin yeni bir yılın savaş kararlılığını gösterdiği girişimlere karşı sesimizi yükselterek destek amaçlı geliştirdiğimiz eylemleri aralıksız sürdürebilmeliyiz. Geliştirilecek eylemselliklerle, ulusal ve uluslararası kurumlara duyarlılık çağrısı yapmak ve kimsenin bu insanlık suçuna karşı sessiz kalmaması gerektiğini göstermeliyiz. 

Başta Kürdistanlı kadınların öncülük yapması gereken eylemselliklere, Avrupa'da yaşayan tüm halkımız, gençlerimiz katılım göstermeli ve 'edi bese' denilmelidir. Kürdistan'da zor koşullar içerisinde gelişen direnişi selamlayarak, gelişecek olan katliamların önünü alabilmeliyiz. Yarın çok geç olmadan bugünden harekete geçmek tarihi açıdan üzerimize düşen en büyük görevdir; halkımıza karşı içerisine girmemiz gereken onurlu duruş olacaktır."