TJK-E: Öz yönetimi sahiplenme eylemlerine güçlü katılalım

TJK-E Yürütmesi, bugün ve yarın Avrupa’nın birçok merkezinde düzenlenecek eylemlere güçlü katılım çağrısında bulundu.

TJK-E Yürütmesi, bugün ve yarın Avrupa’nın birçok merkezinde düzenlenecek eylemlere güçlü katılım çağrısında bulundu. TJK-E’nin Dortmund, Köln ve Düsseldorf ile Cenevre’de organize ettiği eylemler başta olmak üzere bütün eylemlere Avrupa’da yaşayan Kürt kadınları başta olmak üzere toplumun tüm kesimlerine güçlü katılım çağrısında bulundu.

Yazılı bir açıklama yapan Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) Kürdistan’da devam eden devlet terörü ve halk direnişinin büyük bir kararlılık ve inançla sürdüğünü belirtti.

Kürt halkına dayatılan kölelik statüsü ve onursuzluğa karşı özgür duruşu ile kimliğini, kültürünü, toprağını, yaşamını, tarihini bir bütün varlığını korumaya çalıştığını kaydeden TJK-E, “Kürdistan halkı statüsüzlüğe karşı demokratik özerkliği savunarak Kürtlere dayatılan inkarcılığın reddine karşı bugün görkemli bir direniş ve mücadele yürütmektedir.

Kürdistan sokaklarının, şehirlerinin ve mahallelerinin işgalci Türk ordusu ve devleti tarafından bombalanması, kuşatmaya alınması, tarihi değerlerinin yok edilmesi büyük bir savaşın kanıtı gibidir. İşgalciler bir halkın varlığını ortadan kaldırmak için binlerce kilometre öteden gelip büyük bir katliam sürdürmektedirler.

Buna karşı ise varlığını koruma ve özgürlüğünü sağlama temelinde canını dişine takmış bir halkın direnişi devam etmektedir. Çağdaş Dehak’lar bir taraftan kim direniyor ve kendine insanım diyorsa kafasını ezmeye çalışırken modern Neronlar ise şehirleri insanlarla birlikte yakıyor. Hendeklerin tek tek Kürtlere mezar olacağını ilan ediyorlar.

Eskiden ‘muhayyel Kürdistan burada meftundur’ diyenler şimdi bizi kendimizi savunmak ve korumak için açtığımız hendeklere diri diri koyarak, ev ev sokak sokak insan avına çıkmışlardır.

İşte Kürdistan kadını, gençliği ve toplumu insan olarak kalabilmek, onurunu yitirmemek, varlığını korumak ve başına eğmemek için 7’den 77’ye kadar direniyor ve direnişi tek seçenek olarak görüyor.

Bu zulüm bu zorbalık ve bedbahtlık yani utanmamak ve Allahtan korkmamak tam da AKP iktidarının eli kanlı çetelerinin halkımıza reva gördükleridir. Bu zulme karşı analarımız barikatların ardından zılgıtları ile direnişe cesaret ve güç aşılarken barikatların yılmaz neferleri gibi direniyorlar” dedi.

Gençleri, geçmişi çalan sömürgeciliğe kaşı geleceği kazanmanın siperlerinde toplum ise ahlaki ve politik değerlerin adına orada olduğunu bildiğini de vurgulayan TJK-E açıklamasına şöyle devam etti: “Toplum olarak bu onurlu duruşların ve direniş geleneğinin Avrupa’dan Türkiye’ye ve insanlığın olduğu her kıtaya kadar çoğaltılmasına ihtiyacımız var.

Biz kadınlar Selamet Yeşilmen’in intikamını ruhumuzda yaşıyorsak, Cemile’nin buzdolabına sığmayan insanlığı gözlerimizden yitmiyorsa, 500 yıllık tarihi Kurşunlu camisinin tüten dumanı yüreğimizi yakıyorsa ve yine dört ayaklı minarenin önüne kendini siper eden Tahir Elçi’nin yere kapaklanmış bedeni bizimle yürüyorsa. ‘Artık Yeter’ demeli ve mücadeleyi yükseltmeliyiz.

Bu temelde bugün ve yarın birçok merkezde yapılacak olan ve organizesinde yer aldığımız merkezi eylemlere kadın kitlesinin aktif katılması ve eylemlerini süreklileştirmesi çağrısını yineliyoruz.

21-23 Aralık tarihlerinde Essen’in katılımı ile Dortmund’da, Bonn’un katılımı ile Köln’de, Duisburg’un katılımı ile Düsseldorf’da direnişi desteklemek ve güçlendirmek için NRW eyaletinde 3 ayrı merkezde çadır açılacak ve miting yapılacaktır. Bu temelde NRW eyaletinde yaşayan başta Kürdistanlı kadınlar ve toplumu olmak üzere tüm Türkiyeli ve Avrupalı kadınların eyleme güçlü katılması Kürdistan’da direnen yiğit Kürt kızlarına ve gençlerine büyük bir destek sağlayacaktır.

İsviçre TJK-E öncülüğünde 21 Aralık tarihinde saat 13:00’da merkezi düzeyde yürüyüş-miting ve dosya sunumu Cenevre’de Rue de Mont-Blanc Binatra Gare’da saat 13:00’da başlayan yürüyüş Meplace des Nations adresindeki BM önünde sona erecek.

Diğer bölge ve alanlarımızda ise hazırlanan öz yönetim dosyalarının sivil toplum örgütlerine, TV ve gazetelere, kadın örgütlerine ve siyasi kurumlara sunulması ile Kürt halkının haklı taleplerinin anlatılması ve sivil halka yönelik yapılan katliamların teşhir edilmesini esas almaktayız. Amacımız katliamlara seyirci kalan Avrupa kamuoyunu harekete geçirmek ve müdahil olabilecek kurumların görevlerini yerine getirmelerini sağlamaktır.”