Yas tutmayacağız; radikal eylemlerle yanıt vereceğiz'

KJA, katledilen Kürt kadın siyasetçiler için açıklama yaptı. KJA Koordinasyon Üyesi Sara Aktaş, KJA olarak yas tutmayacaklarını belirtirken, "En radikal eylemler ortaya koyarak mücadelelerine sahip çıkacağız" dedi.

Kongreya Jinên Azad (KJA), Silopi'de devlet güçleri tarafından üç Kürt kadın siyasetçi DBP PM Üyesi Sêvê Demir, KJA Aktivisti Fatma Uyar ve Silopi Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayir'in katledilmesine ilişkin basın toplantısı düzenledi.
DBP Genel Merkezi'ndeki toplantıda konuşan KJA Koordinasyon Üyesi Sara Aktaş, KCK Ana Davası kapsamında Demir ile 5 yıl Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nde hukuksuz bir şekilde tutuklu kaldıklarını anlatarak, 9 Ocak Paris Katliamı'nı hatırlattı. Aktaş, "Bugün, bundan 3 yıl sonra yine bir Ocak ayında 3 özgürlük çiçeğimiz katledildi. Her 3 kadın arkadaşımız da her türlü bedeli göze alarak ömürlerini mücadeleye adadı. Onlar kadın özgürlük mücadelesine inandıkları için, erkek şiddet devletine karşı dik durdukları için katledildiler" dedi. 

AKTAŞ: RADİKAL EYLEMLERLE SAHİP ÇIKACAĞIZ

KJA olarak yas tutmayacaklarını vurgulayan Aktaş, "Bizler KJA olarak yas tutmayacağız. En üst düzeyde, en radikal eylemler ortaya koyarak mücadelelerine sahip çıkacağız. Bu saldırının ideolojik çizgimize yönelik olduğunu biliyoruz. Onların direniş bayraklarını en üst düzeyde her ne bedel ödersek ödeyelim taşıyacağız" diye konuştu. 
Aktaş, "Üç çiçeği dalından koparabilirler ama baharın gelişini asla engelleyemezler. Özgürlüğün gelişini asla engelleyemezler" diye ekledi.

IRMAK: BİZİ KORKUTAMAZSINIZ; TESLİM OLMAYACAĞIZ!

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Selma Irmak ise Kürtler üzerine bir ferman çıkarıldığını ve fermana karşı en önde mücadele bayrağını taşıyan kadınların hedef alındığı söyledi. Irmak, "Sizler, katliamlarla, öldürmelerle bizi korkutamazsınız. Onlar Mirabel kardeşlerin yoldaşları oldu. 3 Kürt kadınının yoldaşları oldular. Biz de onların yolundan gidenler olacağız. Bizler erkek egemen sisteme teslim olmadık, devlete teslim olmayacağız" dedi. 

KADINLARA ÇAĞRI

Irmak, kadınlara çağrı yaparak şunları söyledi: "Mirabel kardeşler Silopi'de bir daha katledildi. Sessizlik ölümdür, mücadele özgürlük getirir. Tüm halkların kadınlarına çağrı yapıyorum. Gelin kadınların mücadele bayrağını yükseltelim. Bugün karanlık bir gün değil, bizim yas tutma vaktimiz yok. Gün mücadele günüdür. Bize yaşamda en büyük öğretici oldular. Öğrencileri gibi biz de yollarında ilerleyeceğiz. Son damla kanımıza kadar yolunuzda ilerleyeceğiz." 

TUNCEL: KADINLAR ŞAHSINDA TOPLUMA MESAJ VERİYORLAR

Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Sebahat Tuncel ise politik kadınların katledildiğine dikkat çekti. Tuncel, şöyle konuştu: "İsyanımızı, öfkemizi ortaya koymak için karşınızdayız. Politik kadınları öldürüyorlar. Onlar kadınları katlederek, kadınlar şahsında topluma mesaj veriyorlar. Onlar kadınları katlederek özgürlük mücadelemizi de koparmak istiyorlar. Bundan 3 yıl önce Sakine, Fidan ve Leyla'yı katledenler, Kürt özgürlük mücadelesini kadını vurarak yok etmek istediler. O gün Batıkent Meydanı'nda 'Siz bu mücadeleyi bitiremezsiniz' dedik. Onları katlettiğinizde zannediyor musunuz ki kadınlar özgürlük mücadelesinin en ön saflarında yer almayacak... Sizler bunu düşünerek yanılıyorsunuz."
Kendilerine verilen mesajı aldıklarını dile getiren Tuncel, "Hem devrimci kadınlar olarak, hem de KJA'lı kadınlar olarak bu bayrağı biz düşürmeyeceğiz. Belki biz de düşebiliriz ama bayrağımızı taşıyacaklar her daim vardır. Kadınları katlederken, öncü kadınlara, politik kadınları hedef alıyorlar. Bir toplumu terör olarak görüyorlar. Bugün sizin Sur'da, Cizre'de, Silopi'de uyguladığınız terör değil de nedir? Siz bir toplumu kendiniz için düşman belirlemişsiniz. Kürdistan halkı bu tarihi direnişte mutlaka kazanacaktır. Türkiye halkına söylüyorum; buna karşı sessiz kalmak onaylamaktır" diye kaydetti.
Tuncel, konuşmasının sonunda Musa Anter'in "Yaşamanın bir başka adı direnmektir" sözünü hatırlattı.

YÜKSEKDAĞ: BU HALK UNUTMAYACAK!

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise "Onların direnişi bizim direnişimizdir, öz yönetim direnişi yaşam için bir direniştir. Seve, Fatma ve Pakize de yaşam için direnişin olduğu yerde, yaşamın kendisi olmak için direniyorlardı. Halkın yaşamı ve direnişi içerisinde, bir türkü söyler gibi, halay çeker gibi, yurdunu, toprağını, çocuğunu sarar gibi şehit düştüler. Bu halk bunu unutmayacak" dedi. 

'KADINLAR MUTLAKA KAZANACAK'

Yüksekdağ, saldırılarda özellikle kadınların hedef alındığına vurgu yaparken, şunları ifade etti: "Keskin nişancılar, kadınları hedeflediler. Özel timler kadınlara pusu kurdular. Tanklar, toplar evlerin başında, kadınlar bu direnişin damarında akan kandı. O kanı kurutmak istiyorlar. Yaşam damarlarındaki kanı kurutmak istiyorlar. Ama biz kadınlar yaşamda gürül gürül akan kanın devamı olmaya niyetliyiz. Bu üç kadın siyasetçi, öz yönetim direnişlerinin öncüsü olarak hatırlanacaklar. Bir halkın özgürlük mücadelesinin öncüleri olarak hatırlanacaklar. Onlar gibi bu mücadeleyi başarıya taşımaya kilitlenerek, başarıya ulaştıracağız. Mutlaka kadınlar kazanacak, mutlaka halkımız kazanacak."