Dêrazor kantonuna bağlı Hecin eyaleti YPJ Komutanı Ahîn Qamişlo, 7 Temmuz’da Şam hükümeti güçleri ve Difa El Watani grupları tarafından Dêrazor kantonuna yönelik yapılan saldırıları, buna karşı halkın tepkisini ve özellikleri Dêrazor kadınlarının YPJ’ye olan ilgisini ANF’ye değerlendirdi.
Şam hükümeti güçleri, bazı bölge devletleri ve Difa El Watani grupları tarafından 7 Temmuz’da gerçekleşen saldırıların tek amacının bölgede karışıklık çıkarmak ve halkın QSD’ye olan inancını kırmak olduğunu Ahîn Qamişlo, “2014 yılından bu yana Dêrazor’a yönelik şiddetli saldırılar oldu. 2014 yılında Şiêtat’a yönelik büyük bir katliam gerçekleşti. O zaman da yine QSD müdahale etti ve düşmana büyük darbeler vurdu. Yine Bahoz’a çeteler yerleşmişlerdi ve QSD burada zaten DAİŞ’e son darbeyi vurdu. O dönemden bu yana Dêrazor bölgesine yönelik saldırılar durmadı. En son 7 Temmuz’da sabah 04:00’da büyük bir saldırı başlattılar. Saldırıların hemen öncesinde zaten saldırı başlattıklarına dair açıklama yaptılar. Bunlar kapsamlı hazırlanmışlardı. Gerek dışarıdan, gerek içeriden kendilerini oldukça kapsamlı bir saldırı için hazırlamışlardı. İçeride uyuyan hücreler yoluyla, dışarıdan da büyük bir saldırıya hazırlanmışlardı.
Ancak bu saldırıları çok uzun süremedi çünkü güçlerimiz sert yanıt verdi ve birkaç gün sürmeden saldırıları kırıldı. Şam hükümetine bağlı güçler tarafından sivil yerler hedef alındı. Özellikle Dehla şehri çok fazla Şam hükümetinin hedefi oldu. Ebû Hemam’a yönelik ağır silahlarla kapsamlı saldırdılar. Burada yine sivil yerler hedef alındı. Sivil insanlarımız şehit düştü, siviller yaralandı, evleri zarar gördü. Ancak tüm bunlara rağmen halk geri adım atmadı. QSD’ye desteğinde bir kez bile tereddüt etmedi. Çünkü buradaki halk artık düşman gerçeğini tanıdı. Bu güçlerin sadece kendi çıkarları için çalıştıklarının, hiçbir zaman halkın menfaatini düşünmediklerinin farkına varmışlar. Bu nedenle de artık hiçbir şekilde bu güçlerin propaganda ve politikalarına güvenmiyorlar” diye konuştu.
SALDIRILARIN ARKA PERDESİNDE BAZI BÖLGE DEVLETLERİ, ŞAM HÜKÜMETİ VE TÜRK DEVLETİ VAR
Uyuyan hücrelere yönelik yaptıkları operasyonlarda yakalanan çetelerin kendilerini örgütleyenlerin, lojistik ve cephane desteğini sağlayanların Şam hükümeti ve Türk devleti olduklarını itiraf ettiklerini vurgulayan Ahîn Qamişlo, konuşmasına şöyle devam etti: “Saldırılar sadece bazı çete grupları tarafından yapılmadı. Bu saldırıların perde arkasında bazı bölge devletleri, Türk devleti ve özellikle Şam hükümeti yer alıyor. Burada özellikle Türk devletinin kapsamlı hesapları var. Bölgede karışıklık yaratmak, halkın QSD’ye olan güvenini kırmak istiyorlar. Ancak onların tüm bu hesapları suya düştü. Dêrazor halkı burada QSD’nin yanında kalmaya ve destek vermeye devam etti.
Hatta bazı yerlerde halk silahlanıp savaşçıların yanında yer aldı. Gelip mevzilerde nöbet tutan siviller oldu. Halka ve sivil yerleşim alanlarına yönelik büyük saldırılar oldu. Bu şekilde halkı hem QSD’ye karşı kışkırtmak, hem de halkın yerlerini terk etmelerini istediler. Havan, obüs ve diğer ağır silahlarla halkın yerlerini vuruyorlardı, ama halk tek bir adım geri atmadı. Ebu Hemam’ın boşaldığına yönelik kaç gündür propaganda yapıyorlar. Ama biz şimdi Ebu Hemam’dayız halk normal yaşamına devam ediyor. Hatta evleri hedef alınan siviller gelip QSD’den yardım istiyor. QSD, hem evleri zarar görmüş olanlara yardım ediyor, hem de evlere düşen ve patlamayan bazı havanları temizliyor.
Kendilerini aşiret güçleri olarak tanıtan bir grup var. Ancak bu grupları hiçbir şekilde ne buradaki halk, ne de aşiretler kabul ediyor. Halk bunları kabul etmiyor ve hatta içlerinden çıkartmak istiyor. Bu gruplar Difa El Watani, Şam hükümeti ve farklı güçler tarafından örgütlendirilmiş paralı kişilerdir. Saldırılar daha çok Ebû Hemam ve Qiranîç tarafına oldu. Çünkü çetelerin burada uyuyan hücreleri vardı, bu nedenle de özellikle buradan başladılar. Bu şekilde hücrelerini de harekete geçireceklerdi. Fakat başaramadılar. Güçlerimiz tarafından bazı operasyonlar gerçekleştirildi. Bu operasyonlarda birçok uyuyan hücreleri yakalandı. Yakalanan hücreler zaten bazı şeyleri itiraf ettiler. İtiraflarında onları örgütleyen, destekleyen, cephane ve lojistik sağlayanların bazı bölge devletleri, Şam hükümeti ve Türk devleti olduğunu itiraf ettiler.”
YPJ BİZE DİRENME UMUDUNU VERDİ
Dêrazor kadınlarının YPJ’yi kendileri için bir umut olarak gördüklerini ve YPJ’de yer alıp kadın mücadelesini burada vermek istediklerini kaydeden Ahîn Qamişlo, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Bu bölgenin hem feodal bir toplumsal yapısı var, hem de birkaç yıl DAİŞ burada kendi zihniyetini yaymıştı. Kadınlar üzerinde çok büyük bir baskı oluşturulmuştu. Kadınlar iradesiz bırakılmış ve bir bütün olarak yaşamın dışına itilmişti. Ayrıca Dêrazor’un köklü bir aşiret yapılanması da var. Kadını her zaman ikinci planda tutan, kadınları her zaman erkeklerden ayrı gören ve küçümseyen bir gerçeklik de var. Ancak bölgenin DAİŞ’ten özgürleştirilmesinden bu yana burada kadınlar oldukça önemli gelişmeler sağlamış. Kendi örgütlenmeleri ve özgün kurumları var. Zenobiya kadın birliği var. Kadınlar bu birlik etrafında örgütlenmeye ve yaşamın her alanında var olmaya çalışıyorlar. YPJ’nin bölgede bulunması buradaki kadınlara ayrı bir güven veriyor.
YPJ aileleri ziyaret ettiğinde büyük bir sevgi ve coşku ile karşılanıyor. Bizimle o coşkularını paylaşıyorlar. Bize, ‘YPJ önümüzü açan anahtardır’ diyorlar. Kadınlar gelip YPJ’ye katılıyorlar. Bu son saldırıdan sonra da katılanlar oldu, YPJ’nin içinde yer alıp kadın mücadelesini burada vermek istediklerini söylüyorlar. YPJ’nin güçlü duruşu onlara da umut oluyor. Bu alana geldikten sonra, çok defa anneler, kadınlar gelip eşlerinin ve ailelerindeki erkeklerin onlara yaptıklarını şikayet ediyorlar. Bizden yardım istiyorlar. Artık onlar da bazı şeyleri kabul etmiyorlar. Erkekler onlara karşı şiddet ya da baskı uyguladıkları zaman direk tepkileri gelişiyor. Gelip bunları YPJ ile paylaşıyorlar. Erkeklere karşı YPJ’nin onları koruyacağını ve bunun içinde artık erkeklerden korkmadıklarını belirten kadınlar var. Kadınlar sadece kendileri için değil, toplumunda da değişim yaratmak istiyorlar. Bu nedenle de bunu YPJ yoluyla ve gücüyle yapabileceklerini belirtiyorlar. YPJ’nin onlar için umut olduğunu ve bu umut sayesinde yaşamda artık kendilerini çok daha güvende hissettiklerini belirtiyorlar.
Son olarak şunları belirtmek istiyorum; YPJ ve QSD savaşçıları olarak sonuna kadar Dêrazor halkının arkasında olacağız. Onları her türlü saldırıya karşı korumaya devam edeceğiz. Özellikle Dêrazor kadınları için YPJ olarak elimizden gelen her şeyi yapacağız. Onların yaşadıkları zorlukları aşabilmek için her türlü mücadeleyi ve fedakarlığı yapmaya hazırız. YPJ olarak DAİŞ’in karanlık zihniyetine karşı savaştık, hala aynı zihniyete karşı savaşmaya ve mücadele etmeye devam ediyoruz. Tüm kadınları bu zihniyet ve zorbalıktan kurtarana kadar bu mücadelemiz devam edecek.”