Komutanlık tarafından yayınlanan açıklamada Kürt halkının ön yönetim iradesinin savaş ve soykırımla karşılık bulduğu bir dönemi yaşadıkları ifade edilerek, “Kadınların gençlerin ve tüm toplumun demokratik ve özgürce yaşayacağı ve kendi politikalarını üreterek öz gücünü kullanabileceği öz yönetimlerimiz eril zihniyetli devlet terörü ile karşı karşıya kalmıştır. Erkek şiddeti yaşamın her alanında kendini gösterirken bunun en somut örneği erkek aklı ile oluşan devletin Kürdistan’da sergilediği savaş olmuştur. Halkımız ve önderliğimiz demokrasi ve barış dedikçe devlet diktatörlük ve savaşta ısrar etmiştir. Bugün Kürdistan’ın her yerinde başta kadınlar olmak üzere, çocuklar, gençler katledilmektedir. Tüm dünyanın ve Türkiye toplumunun seyirci kaldığı bu katliama karşı biz Kürt kadınları boyun eğmeyeceğiz” denildi.

“Kürt kadının özgürlük mücadelesi ve direnişi bizlere güçlü bir miras ve kültür bırakmıştır” denilen açıklamada Tük devletinin Sakine Cansız’ın Amed zindanındaki direnişi karşısında yenildiği gibi onun ardılları olan bugünün kadınlarının mücadelesi karşısında devletin yine yenilgiyi yaşayacağı kaydedildi.

Açıklamada devamla şunlar belirtildi: “Botan kadını Berivanların, Azimelerin Çiçeklerin direniş geleneğini en onurlu biçimde sürdürecektir. Kürdistan’ın her yerine yayılan bu savaşa karşı en güçlü direnişi de kürt kadını geliştirmektedir. Barikatların ardında özgür bir yaşam örülürken bunun en görkemli direnişini de kadınlar yapmaktadır. Özgürlüğe bu kadar yakın olduğumuz bir dönemde bu direniş bilincini de en güçlü hisseden kadınlar olmuştur. Bundan dolayı en fazla kadınlar hedef alınmaktadır. Sêvê, Pakize ve Fatma yoldaşlar öz yönetim direnişimizin en güçlü ve anlamlı temsilini yapmışlardır. Onların anılarına ve direnişlerine bağlılığın gereği olarak Botan kadınının öz savunmasını daha fazla güçlendirmek bizler için bir görevdir. Kadınlara karşı açılan bu savaş ve yapılan saldırılara cevap öz savunmadan geçmektedir. Şu ana kadar barikatların ardında direnen kadınlar olarak bu saldırılara karşı özgün öz savunma örgütlülüğümüzü oluşturmak hayati önemdedir. Bu nedenle biz Botanlı kadınlar olarak YPS-JİN A BOTAN çatısı altında öz savunma mücadelemizi yürüteceğimizi ve bu mücadeleyi daha da büyüteceğimizin ilanını yapıyoruz.

YPS-JİN A BOTAN tüm sosyalist ve Kürt kadınlarına kutlu olsun. Başta devlet şiddeti olmak üzere her türlü eril egemenlikli zihniyetin şiddeti ile mücadele eden tüm kadınları YPS-JİN saflarında mücadeleye çağırıyoruz. YPS-JIN tüm Türkiye ve Kürdistan’daki kadınların en güçlü direniş cephesidir. Bu direniş cephesine tüm kadınlar katılmalı ve özgürlük için bu cepheyi daha da büyütmelidir. Başta Cizre, Silopi, Hezex, Nusaybin,Kerboran ve Şırnak’ta olmak üzere tüm Botan’da örgütlenen YPS JİN A BOTAN direnişine başta genç kadınlar olmak üzere tüm kadınları çağırıyoruz.

9 Ocak Paris katliamının yıldönümünde kuruluşunu ilan ettiğimiz YPS –JİN A BOTAN Sara yoldaşın direniş çizgisinin en güçlü temsili olacaktır.

Bu vesile ile Sara,Rojbin ve Ronahi yoldaşları saygı ile anıyor, başta Paris ve Silopi Katliamı olmak üzere kadına yönelik her türlü katliamın hesabını soracağımızı belirtiyoruz.”