Van Rojin Kadın Yaşam Merkezinde ‘Radikal Demokrasiyle örgütlenelim, kadın iradesiyle özgürleşelim’ şiarıyla düzenlenen HDP Van İl Kadın Konferansına HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, DBP PM Üyesi Gülcihan Şimşek, HDP Van İl Eş Başkanı Derya Hayva, DBP Van İl Eş Başkanı Caziye Duman, Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Hatice Çoban, İlçe Belediye Eş Başkanları, HDP-DBP il ve ilçe yöneticileri, KJA bileşenleri, Barış Anneleri Meclisi aktivistleri katıldı. Konferans salonuna ‘Radikal Demokrasiyle örgütlenelim, kadın iradesiyle özgürleşelim’, ‘Son Sözü söylüyoruz, öz yönetimleri sahipleniyoruz’ yazılı pankartlar ile Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fotoğrafı asıldı. Kadınlar yöresel kıyafetleri ile katıldı. Konferans divanı DBP İl Eşbaşkanı Caziye Duman, HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe ve DBP Parti Kadın Konferans Üyesi Gülcihan Çiçek’ten oluştu.

‘Barış ve Özgürlük Şehitleri’ adına yapılan bir dakikalık saygı duruşunun ardından  DBP PM Üyesi Gülcihan Şimşek, Roboski katliamında yaşamını yitirenleri bir kez daha anarak başladığı konuşmasında katliamların bugün de devam ettiğine dikkat çekti. Kürt halkının çok ağır bir süreçten geçtiğini ve böyle bir dönemde yaptıkları kadın konferansının çok anlamlı olduğunu belirten Şimşek, “Katliamlara ve savaşa karşı biz kadınlar olarak sözümüzü, gücümüzü ve örgütlülüğümüzü daha da güçlendirerek çalışmalarımızı yürüteceğiz. Bu süreçte kadın katliamları arttı. Her gün Nusaybin’de, Cizre’de, Silvan’da, Sur’da evinin önünde kadınlar ve çocuklar keskin nişancılar tarafından katlediliyor. İşte bunlara karşı mücadelemizi örgütlü bir güce dönüştüreceğiz” dedi.

DİRENMEYELİM DE NE YAPALIM?

Direnen kadınları selamlayarak konuşmasına başlayan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, “Kadın yaşamdır, yaşamak direnmektir” dedi. Siyasi iktidarın yaşamı kararttığına dikkat çeken Yüksekdağ, kadınların gerçekleşen karanlık operasyonlar karşısında direndiklerini vurguladı. Süreç içerisinde polis saldırılarında katledilen kadınların yaşam ve kültürlerine sahip çıktıkları için katledildiklerinin altını çizdi. Yaşadıkları alanlara sahip çıktıkları için insanların katledildiğini belirten Yüksekdağ, “Kadın demek yaşam demektir. Yaşamın sürdürülmesi onuruna sahip çıkılması demektir. Bu ölümlerin karşısında direnmeyelim de ne yapalım? Her alanda yaşam damarlarımızı kesenlere karşı bize direnmek kaldı ve direnmek yaşamaktır. Özyönetim alanlarında imha ve saldırganlık ile soykırım zihniyeti ile saldırganlık yürütülüyor. Tarihsel yaşamı soykırımcı bir zihniyet öldürüyor” şeklinde konuştu.

 ‘BU HALK CELLADINA BOYUN UZATMAZ’

Dünyanın gözleri önünde katliam gerçekleştirildiği belirten Yüksekdağ, yaşanan zulmün karşısında direneceklerini söyledi. Gerçekleşen saldırılarda 360 sivilin katledildiği bilgisini veren Yüksekdağ, 61 çocuk ve 73 kadının da katledildiğini ifade etti. Kürt halkının açık bir soykırım tehlikesi ile karşı karşıya olduklarını ifade eden Yüksekdağ, “Sizi yaşatmam diyen bir devlet var. Bu halk celladına boyun uzatmaz. Nasıl ki her yerde hendek kazmak bir hak ise burada da bir onurdur. Parlamentoda olmamıza tahammül edemediler. Gözaltı saldırılarıyla bizleri kapatmaya çalıştılar, bu halk size nasıl sabır göstersin? Çeteleri sokaklara salarak çocukları katlettiler ve buldukları insana işkence yaptılar. Bu saldırıları gerçekleştirenlerin yaptıkları yolsuzluk ve hırsızlıkların haddi hesabı yok” dedi.

 ‘YAŞAMINI YİTİREN HER YURTTAŞ DEVLET TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ’ 

Türkiye tarihinde silinmeyecek fotoğraflar ile donatıldığını ifade eden Yüksekdağ, milyonları katledemeyeceklerini vurguladı. Tek bir kişinin bile kalmasının mücadele için yeterli olacağına dikkat çeken Yüksakdağ, haksızlıklara karşı milyonlarca insanın var olduğunu söyledi. Genelkurmay’ın topyekûn bir savaşa girmişçesine hazırlandığını ifade eden Yüksekdağ, şunları söyledi: “Sarayın iktidarını korumak için bütün faşist ve savaş yanlıları ile birlikte demokrasiden yoksun bir savaş oluşturuluyor. Sizin böldüğünüz toprakları biz birleştireceğiz. ‘Eli silah tutan herkesi polisin öldürdüğünü eli silah tutmayanı ise terörist öldürdü’ diyorlar. Örgütün helikopteri yok, devletin helikopteri var. Yaşanan saldırılarda yaşamını yitiren her yurttaş devlet tarafından öldürüldü.”

Yüksekdağ  konuşmasını “Bu yaşadığımız kıştır, karanlık zemheridir. Kadınlar olarak direnişimizi büyütelim” sözleriyle bitirdi.

Yüksekdağ’ın konuşmasının ardından konferans basına kapalı bir şekilde devam etti.