Zilan Kültür Festivali'nde 'Öz Savunma-Kadın' paneli
18’inci Zilan Kültür Festivali "Bi Jin, Jiyan, Azadî, Ber Bi Şoreşa Jinê” şiarıyla ve 'Öz Savunma-Kadın' paneli' ile Duisburg'da başladı.
18’inci Zilan Kültür Festivali "Bi Jin, Jiyan, Azadî, Ber Bi Şoreşa Jinê” şiarıyla ve 'Öz Savunma-Kadın' paneli' ile Duisburg'da başladı.
Kürt Kadınlar Birliği (YJK-E) tarafından organize edilen 18’inci Zilan Kültür Festivali Almanya'nın Duisburg kentinde "Bi Jin, Jiyan, Azadî, Ber Bi Şoreşa Jinê” şiarı ile başladı.
Kürt Kadınların Avrupa ve Almanya’da organize ettiği ve her yıl düzenlenen en büyük etkinlik olan ve Kürt Özgürlük Mücadelesinin saflarında haziran ayında şehit düşen öncü kadın kadrolara adanan 18’inci Zilan Kültür Festivali “Bi Jin, Jiyan, Azadî, Ber Bi Şoreşe Jinê” ‘Öz Savunma-Kadın” konulu panel ile Duisburg'da start verdi.
Yazar Meral Şimşek’in moderatörlüğünü yaptığı panelde Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ) Komutanı Hêza Şengali, Kadın Çalışmaları Aktivisti Medya Botan, KJAR-Avrupa Temsilcisi Meryem Fetahi konuşmacı olarak katıldı. Panelde konuşan Medya Botan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve fiziki özgürlüğüne ilişkin bilgilendirme yaparak, Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit konusunda uluslararası bir konsensüs olduğunu söyledi. Medya Botan, Abdullah Öcalan’ın esir edilmesi ve İmralı’da tecritte tutulmasının tesadüf olmadığını ve şu an Kurdistan’ın 4 parçasında ve Ortadoğu’da yürütülen savaş ile ilgili bir durum olduğunun altını çizdi. Medya Botan, "Önder Apo’nun esareti sıradan değildir. Savaşın derinleştirilmesine yönelik bir siyasettir. 25 yıldır Reber Apo’nun özgürlüğü için kampanyalar düzenlendi. Şu anda Önder Apo’nun özgürlüğü ve Kürt sorununun siyasi çözümü için dünyada yürütülen bir mücadele var. Önder Apo’nun özgürlüğü Ortadoğu ve Kurdistan’da barış ve özgürlük demektir. 3. Dünya Savaşını yürüten ve en yoğun pratiğini Ortadoğu da yürüten güçler bunu istemiyor. Çünkü Önder Apo’nun siyasi felsefesi ve çözüm gücü var. Halklara umut ve gelecek vadeden çözümleri var. Tecrit sistemi bunun için derinleştiriliyor. Onun için Önder Apo’nun özgürlüğü ile ilgili yaptığımız tüm çalışmalar aynı zamanda toplumların özgürlüğü ve barışı içindir. Onun için her yerde ve her zaman Önder Apo’nun özgürlüğü için çalışmalıyız” dedi.
Medya Botan, Abdullah Öcalan'ın felsefesi ışığında Rojava ve Şengal’de kurulan kadın savunma güçlerin tüm insanlığı barbarlığa karşı koruduğunu hatırlattı.
'ÖNDER APO'NUN FELSEFESİYLE ÖRGÜTLENME KAZANIM GETİRİYOR'
Hêza Şengalli, TAJÊ'nin ‘Kadın Kırımına Karşı Kadının Öz Savunması' kampanyasını hatırlatarak, Şengal’de Êzidî halkın kültürü ile yaşadığını söyledi. KDP'nin ihaneti ile Şengal’in DAİŞ tarafından işgal edilmesini ve yaşanan dramları ve katliamları örneklerle anlattı. Ancak şu an Şengal’da kadın güçlerinin oluştuğunu ve kendi öz savunması ile mücadele alanlarında etkin olduğunu ve toplumu koruduğunu söyledi. Şengalli, kadınların Abdullah Öcalan'ın felsefesi ve düşünceleriyle kendini yeniden örgütleyerek, Zilan’ın direniş hattını esas alarak, toplumsal bir mücadele gücüne dönüştüğünün öneminden bahsetti. Şengalli, kadınların kurduğu farklı kurumların çalışmalarının sadece savunma amaçlı olmadığını ve yaşamın birçok alanında inşa edilen yaşamın tümünde kadınların öncü olduğunu söyledi. Şengalli, kadınların öncülüğünde inşa edilen Êzidî toplumun işgalci Türk devleti tarafından hedef alınmasına ilişkin bilgiler vererek, uluslararası toplumun bu katliama sessiz kalmasını eleştirdi.
Meryem Fetahi ise Abdullah Öcalan'ın felsefesinin ışığında Doğu Kurdistan’da yükselen “Jin Jiyan Azadi” devriminin dünya ölçeğinde yarattığı etkiden bahsederken, İran devleti tarafından Kürt öncü kadınların idam edilmesini bir insanlık suçu olarak değerlendirdi. Meryem Fetahi, Kürt kadınların yürüttüğü mücadelenin tüm dünya kadınları için umut olduğunu ve hiçbir baskının bunu engelleyemeyeceğini söyledi.
Panel soru ve cevaplarla devam etti.