Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi'nde 12 Eylül Darbesi'nin ardından yaşanan vahşete karşı PKK'li tutsakların direnişini konu alan '14 Temmuz' filmi, Rusya Federasyonu'nun başkenti Moskova’da, özel bir organizasyonla sinemaseverlerin karşısına çıktı.
Yönetmenliğini Haşim Aydemir'in üstlendiği film, PKK'nin öncü kadrolarından Kemal Pir ve Mehmet Hayri Durmuş'un öncülüğünde 14 Temmuz 1982 günü başlayan ölüm orucunu ve o dönemde yaşanan direnişi konu alıyor. Film, Avrupa'nın bazı ülkelerinde ve özel film günlerinde izleyici karşısına çıktıktan sonra, Moskova’da izleyiciyle buluştu.
Rusya Kürtleri Ulusal ve Kültürel Federal Otonomisi ile Kürt Kültür Komitesi'nin ortak düzenlediği gösterimde Kürdistanlıların yanı sıra diğer halklardan izleyiciler de vardı. Gösterim dün akşam 5 Zvezd sinema salonunda yapıldı.
'HALKIMIZIN BULUNDUĞU HER YERE ULAŞACAĞIZ'
Haşim Aydemir film ve Rusya’daki özel gösterime ilişkin ajansımıza şu değerlendirmeyi yaptı:
"Şimdiye kadar yüze yakın yerde filmi gösterdik ve yaklaşık 20 bine yakın insan filmi izledi. Onun dışında şu an Moskova’da özel bir gösterim yapıyoruz. Buranın bizim için önemi ne? Rusya’nın her alanında yaşlaşık yüz binleri aşan halkımız yaşıyor. Film vizyona girmeden önce özel bir gösterimle halkımıza izletmek istedik. Moskova’daki bu gösterim Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) diğer ülkelerine uzanan yolun başlangıç olacaktır. Kazakistan, Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan’a, halkımızın bulunduğu her alana kadar filmimizi göstermek istiyoruz. Biz Kürt sineması olarak Kürdistan’da çalışmalara yeni başladık, bunun için öncelikle halkımızın bulunduğu her yere bizim ulaşmamız gerektiğini düşünüyorum.
Temel olarak biz filmi Kürdistan’ın dört parçasına göstermek istiyoruz. Çünkü 14 Temmuz gibi yakın tarihimizde önemli bir olayı özellikle Kürt Özgürlük Hareketi'nin hayallerinin bitirilmeye, gömülmeye çalışıldığı bir yerde Kürt halkının bu Özgürlük Mücadelesinin Amed Zindanı'nda 14 Temmuz’da büyük bir direnişe çevirdiler ve o ruhla var oldular. Dolayısıyla bu ruhu dört parça Kürdistan olmak üzere dünyadaki tüm Kürdistan halkına ulaştırmak istiyoruz. Çünkü biz sinemayı daha çok halkımız için yapıyoruz ve halkımızın yaşadığı acıları, direnişleri en iyi anlatan görsel çağda yaşıyoruz ve bunu da en iyi şekilde sinemanın diliyle ve gücüyle anlatmak istiyoruz.
'KÜRDÜN ACI VE DİRENİŞİNİ DİĞER HALKLARA DA ANLATACAĞIZ'
Biz sinemaya başlarken Ayzenştayn, Uşenkov ve ona bağlı olarak bir sürü önemli sinema yönetmeninin filmlerini izledik ve inceledik. Bu anlamda Moskova gibi, izlediğimiz ve etkilendiğimiz birçok sinemacının yaşadığı ve çalışma yürüttüğü bir alanda filmimizi göstermek de bizim için büyük bir anlam ifade ediyor. En önemlisi de, Rus ve Rusya’da yaşayan diğer halklara da Kürt halkının yaşadığı acıları sinemanın diliyle aktarmak istiyoruz."
Moskova’da yoğun bir ilgiyle karşılaştıklarını vurgulayan Yönetmen Haşim Aydemir, şunları da kaydetti: "Avrupa’da da ilgi büyüktü ve izleyiciden olumlu bir tepki aldık. Şimdiye kadar Rusya’dan da tepkiler olumlu yönde. Görsel çağda yaşadığımız için sinema insanlarla bir iletişim kuruyor. Sinemadaki o mesajlar toplumla bütünleştiği zaman ve insanların sinema perdesinde gördüğü o kodlarla yaşamlarıyla birleştirdiği zaman güçlü bir iletişim sağlıyor, o yüzden de ilgiyi yoğunlaştırıyor.”