İzmir’den Sur’a oyun köprüsü
İzmir’de uzun zamandır çocuk çalışmaları yapan 5 kadının oluşturduğu Piskilet, bu kez de evlerin yıkıldığı Sur’un Alipaşa ve Lalebey mahallelerindeki çocuklarla birlikte olmak amacıyla Sur’a geliyor.
İzmir’de uzun zamandır çocuk çalışmaları yapan 5 kadının oluşturduğu Piskilet, bu kez de evlerin yıkıldığı Sur’un Alipaşa ve Lalebey mahallelerindeki çocuklarla birlikte olmak amacıyla Sur’a geliyor.
İzmir’de uzun yıllar çocuklar üzerine çalışma yürüten 5 kadının kurduğu Piskilet, Surlu çocuklarla dayanışma amacıyla başlattıkları çalışmalarını büyüterek devam ettiriyor. Diyarbakır’a bir ay önce gelen grup, psikoloji ve çocuk gelişimi alanlarında uzman kadınlar, yıkım ve çocuk haklarının gasp edilmesine karşı alternatif bir çalışma yürütmüş, Sur ve Bağlar’da yaşayan 6 - 12 yaş arası çocuklarla gün boyu atölyeler düzenlemişti. Çocukların yaşadığı travmaları atlatmalarına yardımcı olan Piskilet, 27 Temmuz ile 5 Ağustos tarihleri arasında tekrardan Diyarbakır’a gelecek, Sur içindeki çocuklarla drama, geri dönüşüm, kısa film, masal atölyeleri çalışması başlatacak. Ekibin en büyük amacı ise gittikleri yerde süreklilik gösterebilecek çalışmaları başlatmak.
KENDİ İMKANLARIYLA GELİYORLAR
Hiç kimseden destek almadan hareket eden kadınlar, kendi elleriyle yaptıkları takı ve çantaları satarak elde ettikleri gelirle hem projelerini hayata geçiriyor hem de çocuklara kırtasiye malzemeleri dağıtıyor. Geçen ay İzmir’de konser düzenleyen Piskilet, buradan elde ettikleri gelirle Diyarbakır’a gelerek çok sayıda atölye düzenleyecek. Çocuklarla, atık malzemelerden kukla yapıp, resim çizerek bir süreliğine de olsa eğlenceli ve öğretici günler yaşatacak.
Piskilet'ten Mehtap Alişan, çocuklarla yaptıkları atölye çalışmasının içeriğini ajansımıza değerlendirdi.
TEMEL AMAÇ SÜREKLİLİK
Kurdukları grubu ve çalışmaları anlatan Alişan, İzmir’de çocuk çalışmaları yapan, psikolog, sinemacı, çocuk gelişimci, müzisyen kadınlar olarak bu çalışmaları İzmir dışında ilk olarak Sur’a gitmeye karar vererek başlattıklarını dile getirdi. Diyarbakır’da uzun zamandır ciddi anlamda çocuk hakları ihlali olduğunu ve bu ihlallerden dolayı çocuklarla çalışma yapmaya geldiklerini aktaran Alişan, “Ama asıl amacımız oraya gidip yalnızca çocuklarla çalışma yapmak değil, bu işin sürekliliğini de sağlamak. Orada çalışma yapan gönüller var zaten. Örneğin Amed Şehir Tiyatrosu ile beraber hareket ediyoruz. Onlar da Eylül ayı itibari ile mekanlarında çocuklarla drama atölyesi yapmaya başlayacaklar. Bizim yaptığımız çalışmaları da alıp, geliştirip, dönüştürerek uygulamaya başlayacaklar. Geri dönüşüm, müzik ve dans atölyeleri kurmayı planlıyorlar. Diyarbakır için ilk hedefimiz Amed Şehir Tiyatrosu ile birlikte bir şeyler yapmak, ama bununla birlikte orada Suriçi Platformu, Ekoloji Meclisi gibi gönüllü ekipler var. Onlarla da iletişim halindeyiz. Oraya gittiğimizde kendi çalışmalarımızı anlatıp, üzerine yeni şeyler ekleyerek onlar da devam edecekler” dedi.
SAVAŞ ÇOCUKLARIN GÜNLÜK RUTİNİ
Sur’da onlarca çocukla bir hafta atölyeler yapıp, sokak oyunları oynadıklarını anlatan Alişan, “Bazı enstrümanların seslerini keşfetme çalışması yapıyorduk. Batıda yaptığım çalışmalarda ses gök gürültüsü ise çocuk da az çok böyle t ahmin ediyordu, ama Sur’da genelde uçak, bomba, çatışma sesi olarak algılandı. Bunların sonucunda çocukların çatışmalardan aslında ne kadar zarar gördüklerini görebiliyordum. Ama bunun dışında oyunları kurarken aşırı davranışlarda bulunan hiçbir çocuğa rastlamadım. Gayet keyifli ve enerjiklerdi. Yeni bir insanla tanışıp yeni şeyler yapmaya oldukça açıklardı. Ve sonuçlardan da oldukça memnun kalıyorlardı. Yani çocuklar savaşı normalleştirip, yeni bir hayatı anlamlandırma yöntemi geliştirmişler’’ dedi.
AĞLAMAK SIZLAMAK FAYDA OLMUYOR
Alişan, yeni gönüllülerin de katılımlarına her zaman açık olduklarını söyleyerek, Piskilet’in şu çağrısını hatırlattı: “Çok kötü zamanlardan geçiyoruz. Fakat biliyoruz ki ağlamak, sızlamak fayda olmuyor kara bulutların dağılmasına. İşte bu yüzden biz bir avuç insan olarak güneşli günlere yeniden gidebilmek için Piskilet'i kurduk. Birimiz gidonu, birimiz selesi, birimiz de tekeri olduk da yollara bile düştük. İlk durağımız 2 yıldır savaşın olduğu ve şimdi de rantsal dönüşüm kapsamında evlerin yıkıldığı Sur. Yaz boyunca dönüşümlü olarak Sur'a gidip oradaki çocuklarla atölyeler, gönüllülerle eğitici eğitimleri yapacağız. Gidiş, geliş ve etkinliklerde kullanacağımız malzemeler için ise dayanışmanıza ihtiyacımız var. Bu vesile bir dayanışma konseri düzenliyoruz ve evde yaptığımız takıları satıyoruz.”