Özgürlük Ağacından Bir Filiz: Kemal Pencewînî
2016 yılında Pencewîn'de katledilen Kürt yurtseveri Kemal Pencewînî'nin hayatı ve mücadelesi kitaplaştı.
2016 yılında Pencewîn'de katledilen Kürt yurtseveri Kemal Pencewînî'nin hayatı ve mücadelesi kitaplaştı.
2016 yılında Süleymaniye'nin Pencewîn ilçesinde katledilen Kürt yurtseveri Kemal Şêx Sadîq'ın (Kemal Pencewînî) hayatı ve mücadelesi kitaplaştı. PJAK Dış İlişkiler Komitesi Sorumlusu Amed Şaho tarafından "Çiroyek Ji Dara Azadî (Özürlük Ağacından Bir Filiz)" ismiyle yayımlanan kitapta, Pencewînî'nin yaşamı, mücadelesi ve katledilmesinden sonraki yargı süreci ele alınıyor.
İki bölüm olan 225 sayfalık kitabın birinci bölümünde Pencewînî'nin yaşamı, mücadelesi, katledilmesi, dava süreci, Süleymaniye'deki mahkemenin failleri gizleme çabası; ikinci bölümünde ise Pencewînî'nin fotoğrafları yer alıyor.
Pencewînî'nin soluksuz özgürlük mücadelesi ve tavizsiz direnişini sade bir dille anlatan yazar Amed Şaho'nin dikkat çektiği bir diğer husus da Pencewî'nin sahsında gelişen yurtseverlik ve devrimciliğin birleşmesi oluyor. Akıcı bir dille kaleme alınan kitapta Pencewînî'nin katledilmesinde İran devleti ile Güney Kürdistan'daki bazı partilerin oynadığı role ilişkin de önemli noktalara dikkat çekiliyor.
1967'da Pencewîn'de yursever bir ailede dünyaya gelen Kemal Şêx Sadîq, 1983'te daha 16 yaşındayken Pêşmerge'ye katıldı. 1989'da Irak rejimi tarafından esir alındı ve 1992 yılına kadar cezaevinde kaldı.
1992 raperîn'inden sonra cezaevinden çıkan Pencewînî 25 yıllık pêşmergelik yaşamının ardından 2011 yılında, bu sefer de Güney Kürdistan yönetimi tarafından cezaevine atıldı.
1997 yılında Kürt Özgürlük Hareketi'ni tanıyan Pencewînî, 13 Nisan 2016'ta Pencewîn'de Sidîq Salyawayî isimli yurttaş ile birlikte kaçırıldıktan bir gün sonra cenazesi bulundu. Ağır işkencelerden sonra 13 kurşun ile katledildiği ortaya çıkmıştı.
Pencewînî'nin ailesi katliamın arkasında, İran istihbaratı İtlaat ile Güney Kürdistan'daki bazı odakların olduğunu belirtiyor. Ancak Pencewînî'nin ölümünün üzerinden 15 ay geçmesine rağmen Süleymaniye yargısı, dosyayı sürüncemede bırakarak, Pencewînî'nin ailesi ve avukatlarının taleplerini karşılıksız bırakmaya devam ediyor.