Almanya'nın Essen kentinde, Amed Zindanındaki vahşeti anlatan '14 Temmuz' filminin gösterimi yapıldı.

Astra Theater Luna sinema salonunda gösterime giren film büyük bir ilgiyle izlendi. Yönetmem Haşim Aydemir, filmden sonra kısa bir konuşma yaparak büyük bir zorlukla filmin çekildiğine değindi.

Devletin her şeyden üstün tutulduğu ve insan onurunun hiçe sayıldığı Amed zindanında, Kürtler ve Apocular Türkleştirilmek istendi. Bunu da işkence ile yapan devlet zihniyetine karşı görkemli bir direniş başlatıldı. Film, bu zulmü ve direnişi konu ediniyor.

Filmi izleyenlerin görüşleri ise şöyle:

Essen Halk Meclisi Eş Başkanı Yılmaz Gültekin:

"Kendi topraklarında varlıkları, kimlikleri, dilleri ve kültürleri yasaklanan Kürtlerin temel insani haklarına ve özgürlüklerine kavuşmak için başlattıkları mücadeleyi boğmak isteyen Türk devleti tarafından 12 Eylül 1980’de askeri faşist bir darbe yapıldı. On binleri aşan Kürt ve Türkiye de yaşayan devrimci demokrat insanlar zindanlara atıldı. Kürdistan’ın en büyük kenti olan Diyarbakır’daki 5 Nolu zindanda Kürt halkının özlemlerini ve hayallerini betona gömmek için insanlık dışı zulüm ve işkence uygulandı. Buna karşı bir grup Kürdistan özgürlük savaşçısı büyük bir iradeyle dünyadaki tüm halkların sahip olması gereken temel insani hakları ve özgürlükleri için ölümü göze alıp büyük bir direniş başlattılar. Ve bu direnişin en önemli boyutunu oluşturan 14 Temmuz 1982’de ölüm orucu eylemine başladılar.

Bugüne kadar bu insanlık dışı uygulamaları kitaplardan okuduk, yaşayanlardan dinledik. Fakat görsel olarak izleme imkanımız olmamıştı. Bize bu imkanı sağlayan Yönetmen Haşim Aydemir'e ve emeği geçen sanatçı arkadaşlara teşekkürlerimizi iletiyorum. Tek kişiyle başlayan özgürlük ve insanlık mücadelesi günümüzde milyonlarla devam ediyor."

NAV-DEM Orta Eyalet Eş Sözcüsü Pırıl Mustafa:

"1980 askeri darbe sürecinde Kürt Özgürlük Hareketi'ne yönelik başlayan tutuklamalarla sürekli gündeme gelen Diyarbakır zindanlarındaki vahşet ve vahşete karşı gösterilen büyük direnişi beyaz perdede izleme şansını yakaladık. O vahşeti izlemeye insanın dayanabilmesinin tek nedeni, PKK önderlerinin büyük cesareti ve ortaya koydukları tavizsiz direnişidir. Mazlum'un ihanet ve teslimiyete karşı Newroz gecesinde bedeniyle yaktığı ateş her kesime verilen mesaj, anında Dörtler'le cevabını bulmuş. Dörtler'in tarihsel eylemiyle artık Amed zindanında teslimiyet boşa çıkarılmış ve direniş 14 Temmuz büyük ölüm orucuyla hem içeride hem de dışarıda her kesim tarafından yükseltilerek milyonlara ulaşmıştır. İlk kıvılcım bundan dolayı önemlidir. Amed zindanlarında yaşanan vahşete karşı kararlı duruş görülmeden nasıl bugünlere gelindiği, hangi bedeller ödendiğinin görülmesi için herkesin bu filmi izlemesini istiyorum. Bu filmde emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. Zindan direnişçilerini saygı ile anıyorum."

Halk Meclisi Barış ve Adalet Komisyonu Sözcüsü Munzur Kaya:

"Öncelikle Haşim Aydemir'i bu filmden dolayı kutlarım. Çok etkileyici ve duygulu anlar yaşadık filmi izlerken, ki az bile gösterilmiş. Devrimci-demokrat insanların maruz kaldıkları insanlık dışı işkenceleri çok iyi biliyoruz. Ölüm oruçlarında yitirilen onca insanlar...

Filmde konu alınan 12 Eylül 1980 darbesi olsun, ondan öncesi, ondan sonrası, günümüzde halen süren faşizan ve insanlık dışı muameleler devam etmekte.

Örneğin İdil Kültür Merkezi’ne yapılan operasyonda gözaltına alınan Bergül Varan’ın saçları kökünden söküldü, Nuriye ve Semih öğretmenin direnişi halen sürmekte.

Demokrasi için, eşit yurttaşlık hakkı için, onurlu mücadelede hayatlarını kaybeden, direnen tüm canların önünde saygıyla eğiliyorum. Onların direnişi hepimize meşaledir."