‘Gulîstan’ Uluslararası Film Festivalinde

Kürt kadınlarının DAİŞ’e karşı verdiği mücadeleyi ve savaşın ardındaki kadın gerillaların yaşamını anlatan ‘Gülistan’ adlı belgesel film Uluslararası Film Festivalinde gösterime girdi.

Kürt kadınlarının DAİŞ’e karşı verdiği mücadeleyi ve savaşın ardındaki kadın gerillaların yaşamını anlatan ‘Gülistan’ adlı belgesel film Uluslararası Film Festivalinde gösterime girdi.

Kürt asıllı yönetmen Zaynê Akyol’un Xaxurke ve Maxmur’da çektiği ‘Gülistan’ adlı belgesel filme İsviçre’nin Nyon Kentinde düzenlenen Vision du Reel adlı Uluslararası Film Festivalinde gösterime girdi.

Kadın gerillaların DAİŞ çetelerine karşı verdiği mücadeleyi ve savaşın ardındaki kadın gerillaların yaşamına uzanarak PKK’nin silahlı bir örgütten öte bir yaşam hareketi olduğunun vurgulandığı Gülistan adlı belgesel filme yoğun bir ilgi gösterildi.

DAİŞ çetelerinin Şengal’e ardından da Maxmur’a saldırdığı dönemin hemen sonrasında film ekibi ile birlikte bölgeye giden yönetmen Akyol, belgesel filminin bir bölümünü Xaxurke’de bir bölümünü ise Maxmur’da çekmiş.

DAİŞ’e karşı savaşan kadın gerillaların yaşamlarına uzanarak PKK’nin silahlı bir örgütten öte esas aldığı ideolojiden hareketle bir yaşam hareketi olduğunun daha çok anlatıldığı filmde aynı zamanda PKK’nin hangi zorluklar altında insanlık düşmanı DAİŞ’e karşı bir mücadele içerisinde olduğu gözler önüne seriliyor.

Filme boyunca savaş ve çatışma sahnelerine yer vermeyen yönetmen Akyol, beyaz perdeye taşıdığı belgesel filmle dünyayı tehdit eden DAİŞ çetelerine karşı en büyük mücadele ve savaş vererek Ortadoğu’da birçok katliamın yaşanmasına engel olan kadın gerillaların aynı zamanda insanlık değerlerini savunduğunu ön plana çıkarıyor.

Yine film boyunca öne çıkarılan sahnelerle özellikle ellerindeki silahlarla büyük bir mücadele içerisinde olan kadın gerillaların büyük bir ideolojik birikime sahip olduğuna dikkat çekilerek, savaşın ardındaki kadınların, en büyük savaşı aslında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın felsefesi doğrultusunda yeni bir yaşamın inşası için verdiklerine dikkat çekiyor.

Kadın gerillaların günlük yaşamlarının büyük bir moral ve yoğunlaşma içerisinde geçtiğini de filmde öne çıkaran yönetmen Akyol, özellikle savaşın ardındaki yaşamların bizlerin çok uzağında olmadığına vurgu yapıyor.

AKYOL: SAVAŞIN ARDINDAKİ YAŞAMLARA UZANMAK İSTEDİM

Filmin gösteriminin ardından görüştüğümüz Yönetmen Zaynê Akyol, bölgeye aslında uzun bir zamandan beridir üzerinde çalıştığı bir senaryoyu filme çekmek için gittiğini ama yaşanan savaştan kaynaklı bu senaryonun tamamen dışında bir film çektiğini dile getirdi. Kanada destekli filmin zor koşullar altında çekildiğini söyleyen Akyol, bu film ile aslında Kürt sorununa, DAİŞ karşı savaşan kadın gerillaların mücadelelerine ve savaşın ardındaki yaşamlara ışık tutmayı amaçladığını söyledi.

Genellikle savaşan bir örgüt olarak tanımlanan PKK’nin aslında her şeyden öte büyük bir felsefik hareket olduğunu da gözler önüne sermek istediğini söyleyen Akyol, “Bugün burada gösterime giren film aslında herkesin duyduğu ama yakından tanımadığı yaşamları gözler önünde serdi. Kimilerinin ‘terörist’ diye nitelendirdiği kimilerinin ise silahlı bir örgüt olarak nitelendirdiği bu örgütün en büyük parçası olan kadın gerillaların bir bütün olarak yaşamlarına uzanmak istedim” dedi.

Filmin isminin neden Gülistan olduğunu da anlatan Akyol şunları ekledi: “Benim üzerimde yıllardır çalıştığım bir senaryo vardı aslında bu senaryo PKK saflarında şehit düşen Kayserili Gülistan adlı bir gerillanın yaşamını anlatmak üzerine kuruluydu. Bu arkadaşı çok yakından tanıdığım için bunun belgeselini çekmek istemiştim yaşanan savaş durumundan kaynaklı bu senaryonun dışında bir film çektim ama asıl çekmeyi istediğim filmin ismini bu filme verdim.”

Film 28 Nisan- 8 Mayıs tarihleri arasında Kanada’nın Toronto kentinde düzenlenecek olan Hotdocs adlı Uluslararası Film Festivali’nde de gösterime girecek.

...