Ekim ayında piyasaya çıkacak 100 liralık banknotların üzerinde de resimleri yer alacak.

Babasının ölümünden sonra, ailesinin geçimine katkıda bulunmak için 14 yaşında çalışmaya başlayan Garbo'nun yaşamı yönetmen Mauritz Stiller'le tanışmasından sonra değişti. 1930'lu yıllarda Hollywood'un en fazla iş teklifi alan ve en çok para kazanan sinema sanatçılarından biri oldu.

İsveçli sinema sanatçıları ve fotoğrafçılar, İsveçli sanatçıyı genç nesillere tanıtmak amacıyla bir dizi etkinlik düzenlemeyi kararlaştırdılar. Bazı illerde fotoğraf sergileri açıldı ve sinemalarda Greta Garbo'nun filmleri gösterildi.

Stockholm'deki Fotoğraf Müzesi'nde ise, Garbo'nun bu güne kadar bilinmeyen ve yayınlanmayan resimlerinin de yer aldığı yüzlerce fotoğrafı sergileniyor. Fotoğrafçı Lars Nordin, 20 yıldan beri serginin hazırlanması için sanatçının resimlerini, eşyalarının bir kısmını, afişlerini ve hakkında yazılan kitapları topladı.

Sergide bunların yanı sıra bugüne kadar Garbo'nun hiç bir yerde yayımlanmayan 9 yaşındaki resmi ile okulda sınıf arkadaşlarıyla birlikte çekilen resimleri de yer alıyor.

Sergide şen şakrak Garbo'nun afiş resimlerinin yanı sıra paparazi gazeteciler tarafından çekilen iç dünyasını yansıtan hüzünlü bakışlı resimleri de bulunuyor. 23 Haziran'da açılışı yapılan sergi, 22 Ağustos gününe kadar sürecek.

HEYKELİ ORMANA DİKİLDİ

Sanatçılar, Garbo'nun sanatına ve yaşamına dikkat çekmek amacıyla bir heykel yapmayı da kararlaştırdılar.İçine kapanık, utangaç ve medyada yer almaktan fazla hoşlanmayan Garbo'nun heykelinin kalabalık meydanlarda değil, kişiliğine uygun daha sakin bir yerde, bir ormanda dikilmesinin daha uygun olacağını düşündüler.

İzlandalı heykeltraş Jon Leifsson'un yaptığı 500 kğ ağırlığındaki heykel helikopterle taşınarak Härjedal Ormanlarına götürüldü ve açılışı yapıldı. Doğduğu yerden dolayı heykelin dikildiği bölgeye Stockholm adı verildi. Ancak heykelin yerini gösteren levha ve işaretler bulunmuyor. Ziyaretçiler, kendi çabalarıyla heykele ulaşabilecek.

TEZGAHTARLIKTAN HOLLYWOOD'UN ZİRVESİNE

Esas adı Greta Lovisa Gustafsson olan Greta Garbo 19 Eylül 1905 tarihinde yoksul bir işçi ailesinin çocuğu olarak Stockholm'un Södermalm semtindeki tek odalı bir evde dünyaya gözlerini açtı. Babası sokaklarda temizlik, annesi de hizmetçilik yaparak üç çocuğunu geçindirmeye çalıştı. Babasının ölümünden sonra ailesinin geçimine katkıda bulunmak için 14 yaşında çalışmaya başladı.

Bir süre kuaförde kalfalık ve mağazalarda tezgahtarlık yaptıktan sonra fotomodel oldu. 1922-24 yıllarında Stockholm Tiyatro Okulu'nda eğitim gördü.Yönetmen  Mauritz Stiller'in yeteneklerini keşfetmesinden sonra yaşamı tamamen değişti. İlk kez 1924 yılında “Gösta Berlin'in Hikayesi” filminde rol aldı.

1926 yılında Hollywood'a giden Garbo'nun oynadığı “Burgaç” filmindeki başarısı sanatçıya uluslar arası bir ün kazandırdı. ”Kamelyalı Kadın”, ”Mata Hari” ve “Grand Hotel”in de aralarında bulunduğu 28 filmde rol aldı.

EFSANELEŞMİŞ İMAJINI KORUYABİLMEK İÇİN İNZİVAYA ÇEKİLDİ

1941 yılında başrolünü oynadığı  “İki Yüzlü Kadın” filminin seyirci ve hasılat fiyaskosuyla sonuçlanmasından sonra kariyeri inişe geçti. Şöhretinin zirvesindeyken “Tanrısal kadın”, “Buzların kraliçesi”, “Baltık'ın utangaç güzeli” ve “Kuzeyli su perisi” olarak adlandırılan Garbo, efsaneleşmiş imajını koruyabilmek için 36 yaşındayken sinemayı bırakarak inzivaya çekildi.

1951'de ABD vatandaşı olan ve New York'ta yerleşen Garbo, tamamen içine kapandı. Dışarıya çıktığında tanınmamak için başına şal taktı ve siyah güneş gözlükleri kullandı. Meşhur olduğu yıllarda hayranlarından haftada ortalama 15 bin mektup alan Garbo,mektuplardan hiç birine yanıt vermediği gibi gazetecilerin söyleşi yapma isteklerini de reddetti. Fotoğraflarını imzalamadı ve hiç bir filminin galasında yer almadı.

Evlenmeyen ve çocuğu olmayan sanatçı, 1990 yılında New York'ta yalnızlık içinde yaşamını yitirdi. Cesedi yakılan Garbo'nun külleri Stockholm'e getirildi ve Skogkyrkogården Mezarlığı'na gömüldü.