Serekaniyê’de sanat devrim ile iç içe
Rojava’da büyük bir direniş yaşanırken, diğer yandan da büyük bir savaş yürütülüyor. Serekaniyê kentinde yaşayan Nurşan Kiki, çocukları ile birlikte sanatı geleneksel bir miras olarak sürdürüyor.
Rojava’da büyük bir direniş yaşanırken, diğer yandan da büyük bir savaş yürütülüyor. Serekaniyê kentinde yaşayan Nurşan Kiki, çocukları ile birlikte sanatı geleneksel bir miras olarak sürdürüyor.
Rojava’nın Serekaniyê kentinde yaşayan sanatçı ve devrimci aileleri, aynı zamanda kültürel mirasını da sürdürüyor. 7 yaşından bu yana Serekaniyê’de yaşayan Nurşan Kiki şarkı söyleyeme eşi Seyid Kiki ile birlikte başlamış. 1997 yılında eşini kaybettikten sonra Nurşan Kiki, çocukları ile birlikte sanatı bir kültürel miras olarak sürdürüyor.
Aile olarak sanat ile birlikte yaşamı esas aldıklarını söyleyen Nurşan Kiki, “Çocuklarımı da her zaman bu esas ile büyüttüm. Çocuklarımı devrimin sanatçıları olarak büyüttüm” dedi.
Nurşen Kiki’nin oğlu Dijwar Kiki, daha küçük yaşlardayken anne ve babası ile her zaman şarkı söylediklerini, kaset çıkardıklarını dile getirdi.
Kardeşi Şiyar’ın ailesinden sanatı öğrendiğini vurgulayan Dijwar Kiki, şunları vurguladı: “Ben ilk olarak darbuka çalmayı öğrendim, daha sonra Şiyar da darbuka çalmayı öğrendi. Biz bir buçuk yıla yakın bir süre kültür kurumunda çalışma yürüttük. Daha sonra ikimiz de YPG saflarında savaşmak için yerimizi aldık. Ben şu an YPG üyesiyim ve aynı zamanda da sanatsal çalışmalarımı da devam ettirmekteyim. Biz birçok zaman YPG’deki arkadaşlarımız için moral günleri hazırlamaktayız ve onlar için şarkılarımızı söylemekteyiz.”
‘SAVAŞÇI ARKADAŞLARIMIZA ŞARKI SÖYLEMEKTEN MUTLULUK DUYUYORUZ’
Şiyar Kiki ise daha küçük yaşlardayken şarkı söylemeyi ve enstrüman çalmayı öğrendiklerini söyledi.
“Ben 16-17 yaşlarımda kendimi müzik noktasında eğitmeyi ve etkinleştirme çabasını yoğun bir şekilde yaşadım. Daha sonra ben Tırbesipiye’de bulunan Şehit Yekta Herekol Müzik Akademisi’nde eğitim gördüm, nota öğrendim. Uzun bir süre kültür ve sanat kurumunda yerimi de aldım. Birçok defa YPG güçleri için moral ve etkinlikler düzenledik. Bu etkinlikler ile birlikte müzikte tecrübemiz oldu, yeteneklerimiz daha fazla gelişti. Daha sonra ben YPG saflarına katılma kararı aldım” diyen Şiyar Kiki, hem YPG saflarında olmak hem de YPG’deki savaşçı arkadaşları için etkinlik düzenlemenin çok güzel bir duygu olduğunu ifade etti.
Kiki ailesinin yakın bir dostu ve ayrıca Serekaniye’deki Müzik Okulu’nda öğretmenlik yapan Kawa Kiki de çocukluğundan itibaren ritme büyük bir ilgisi olduğunu söyledi.
“Ben uzun zaman müzik eğitimimi yaptıktan sonra 2013 yılında Rojava devrimi ile birlikte YPG saflarına katıldım. Ben bir yandan YPG üyesi olarak görevimi yaparken diğer yandan da kültürel ve sanatsal çalışmalarımı devam etirmeyi esas aldım. 2015 yılında ben Şehit Yekta Kültür Akademisine eğitim için gitim. Akademide kendimi kültür ve sanat noktasında daha ilimsel bir şekilde eğitim. Bizim Serekaniye de büyük bir müzik okulumuz da var ve orada çocuklara müzik dersleri veriyoruz” diyen Kiki, öte yandan da Kürt Dili Akademisi’nde eğitiminin devam ettiğini vurguladı.
‘DEVRİM SANATSIZ OLMAZ’
Devrimin içinde bir sanatçı olarak yer alan Kawa Kali de devrim içinde sanat yapabilmenin çok farklı olduğunu söyledi.
“Devrim içinde ne kadar sanat yaparsan yap, yeterli olmuyor” diyerek duygularını dile getiren Kali, şöyle devam etti: “Çok fazla çalışmak gerekiyor ve çok büyük bir emek vererek ancak devrime doğru bir temelde hizmet sunabilirsin. Sadece darbukanı çalar, şarkı söyler ve şiirlerini ancak okuyabilirsin. Bütün bunu savaşçılar için yapıyorsun ve bunu dinleyen savaşçılar yaptığın sanattan çok büyük bir duygu alır ve moral sahibi olur. Zaten devrim sanatsız olamaz da. Devrim ve sanat birbirini tamamlayan şeylerdir.
‘BİZİM AMACIMIZ VAR OLAN KÜLTÜRÜMÜZÜ HALKIMIZA AKTARMAKTIR’
Şiyar’ın annesinin ailesi sanatçı bir ailedir. Biz çocukluk yılarımızdan bu yana bu aile ile iç içeyiz. Her zaman birlikte müzik çalışmalarımızı birlikte yapmaktayız. Devrimci ve halk şarkılarını dilendiriyoruz. Kürt kültürü çok köklü bir tarihe sahip olan bir kültür geleneğine sahiptir. Çalıştıkça insan daha fazla derinlere gidiyor. Bizim esas amacımız halk şarkılarını yeniden ele almak ve halkımıza ile paylaşmaktır.”