'YÖK' protestosu: Üniversiteler külliye olmayacak

Beyazıt Meydanı’nda bir araya gelen üniversite öğrencileri, 12 Eylül darbesinin ürünü olan Yüksek Öğretim Kurulu’nu (YÖK) protesto etti.

YÖK’ün 36’ncı kuruluş yıl dönümünde İstanbul’un dört bir yanından Beyazıt Meydanı’na akın eden üniversite öğrencileri, özgürlüklerine ve geleceklerine sahip çıktılar. Polis ablukası altında gerçekleşen eylem öncesi İstanbul Üniversitesi’nin çevresi bariyerlerle kapatıldı; köpekler eşliğinde bomba araması yapıldı. Öğrencileri teker teker arayarak alana alan polisin, Evrensel gazetesi taşıyan üç kişiyi Genel Bilgi Taraması’ndan (GBT) geçirmesi ise dikkat çekti.

“Özgürlüğümüz ve geleceğimiz için ayaktayız”, “YÖK kalkacak, polis gidecek, güvenliğin de Allah belasını versin” yazılı pankartlar ile “YÖK’ü yıkacağız”, “Eşit, parasız, ana dilde eğitim” dövizlerini taşıyan öğrenciler, AKP’nin dayattığı biatçı eğitime geçit vermeyecekleri vurguladı.

Vezneciler metrosunda öğrencilere polis eşliğinde yapılan faşist saldırıyı da protesto eden öğrenciler, sık sık, “Faşizme karşı omuz omuza”, “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek”, “Beyazıt faşizme mezar olacak”, “Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek” sloganlarını attı. İstanbul’un değişik üniversitelerinden öğrencilerin yaşadıkları sıkıntıları paylaştığı eylemde, KHK zulmüne karşı 245 gündür açlık grevinde olan ve geçen haftalarda tahliye olan Eğitimci Semih Özakça eyleme telefonla bağlandı.

ÖZAKÇA: GÜZEL GÜNLERDE BULUŞACAĞIZ!

Öğrencilere destek mesajı veren Semih Özakça, “Faşizm ülkemizde 1950'lerden beri hüküm sürmekte ve baskılarıyla karşı karşıyayız. Bunun yansıması 1980'den sonra kurulan YÖK'le birlikte yaşandı; diğer bir ise eğitim ve bilim alanında AKP’nin kadrolaşmasıyla yapılan ihraçlardı” dedi. KHK’lerle birlikte yüzlerce akademisyen ve eğitim emekçisinin ihraç edildiğini hatırlatan Özakça, “Bunlardan biri de benim. Ekmeğimize, aşımıza, bilime karşı yapılan bu saldırılara karşı bir ses, soluk olunması gerekiyordu; biz de açlık grevine başladık ve devam ediyoruz” diye konuştu. “Biz kazanacağız; güzel günlerde buluşacağız” diyerek sözlerini sürdüren Özakça, 'mücadeleye devam' mesajı verdi.

DÖLEK: EŞİTLİĞİ VE EMEĞİ SAVUNMAYA DEVAM

İstanbul Üniversitesi’nde görev yaparken KHK’lerle ihraç edilen Akademisyen Levent Dölek ise, öğrencilere, “Sizlere baktığımda bu karanlık ve baskı günlerinde umutlanıyoruz” diyerek seslendi. Sosyalist olduğu için 1 yıl önce ihraç edildiğini anlatan Dölek, sömürü ve baskı sistemine, yargının iktidara teslim edilmesine, taşeronlaşmaya ve emperyalizme karşı eşitliği ve emeği savunmaya devam edeceklerini vurguladı.

'AKP, DARBECİLERİN ÜRÜNÜ YÖK'ÜN YETKİLERİNİ ARTIRDI'

Konuşmaların ardından üniversite öğrencileri adına açıklama Roza Kahya tarafından okundu. YÖK’ün 6 Kasım 1981’de, darbeciler tarafından ‘üniversitelerde asayişi sağlamak’ bahanesiyle, bir baskı ve kontrol aygıtı olarak kurulduğunu söyleyerek, şunları kaydetti: “Amacı, darbecilerin yarattığı baskı ortamıyla birlikte kitlesel öğrenci hareketini bastırmak, akademisyenleri susturmak, üniversitelerdeki emek mücadelesini yok etmek olan YÖK, bilim üzerinde tahakküm kurmak, üniversitelerin yapısını darbecilerin istediği şekilde yönlendirmek ve akademik demokratik mücadeleyi denetim altında tutmak için kullanılan bir aygıt olarak karşımıza çıktı."

YÖK’ü her türlü yetkiyi kendisinde toplayan, sermayenin ihtiyaçlarını yerine getirmek ve sermaye için ucuz ve kalifiye işçiler yetiştirmek amacıyla hareket ettiğini kaydeden Kahya, darbecilerin kendisine yüklediği misyonu tam 36 yıldır sürdürmeye devam ettiğini ifade etti. AKP iktidarı tarafından YÖK’ün daha da yetkinleştirildiğini dile getiren Kahya, “YÖK düzeni bugün iktidarın her yönden çıkarları doğrultusunda görevini yapmayı sürdürüyor. 15 Temmuz’un ardından ilan edilen OHAL-KHK rejimi ile birlikte iktidarın ve AKP/Saray iktidarı etrafında toplanan sermayedarların amaçlarına en uygun araçlardan birisi olma görevini üstleniyor” ifadelerini kullandı.

'FAŞİZME BİAT ETMEYECEĞİZ’

Karaman'daki Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi'nin öğretim üyesi alım listesinde “Şeytanla mücadele edecek yardımcı doçent” ifadelerini hatırlatan Kahya, AKP’nin kurmaya çalıştığı rejime geçit vermeyeceklerini vurguladı. Kahya, "Eşit, özgür, demokratik, laik bir ülke için, zifiri karanlığa karşı mücadeleyi her geçen gün yükseltecek, mücadelenin en önünde yer almaya devam ederek faşizme biat etmeyeceğiz” dedi.

Açıklamanın ardından Beyazıt Marşı'nı söyleyen öğrenciler, “Faşizme ölüm” pankartıyla Vezneciler Metrosu’na kadar yürüdü. Burada açıklama yapan öğrenciler, 7 Kasım günü polis gözetiminde gerçekleşen faşist saldırıyı da protesto etti.