Aileler 'vahşet bodrumu'na girdi: Biz sizinle asla kardeş olmayacağız!

Cizre'deki 'vahşet bodrumları'na giren kadınlar, devlet güçlerini lanetleyerek, direniş çağrısında bulundu.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde, yüzlere insanın devletin  soykırımcı saldırılarıyla katledildiği 'vahşet bodrumları'nda kalanları kurtarmak için defalarca yola çıkan ve engellenen Mehmet Tunç ve Orhan Tunç'un ailesindeki kadınlar, onlarca kadın ile birlikte ilk defa bodrumlara geldi. 

ANNE TUNÇ: BU DEVLET HEPİNİZİ YAKACAK!

Kadınlar, ilk bodruma girdiklerinde devlete lanetler okuyarak, ağıtlar yaktı. 

Bodruma girenlerden Anne Esmer Tunç, bir yandan devleti lanetlerken, şunları da söyledi: "Daha önce de geldim bu sokağa. Bağırdım, 'kimse yok mu' diye ama ses gelmedi. Ben yavrularımı kaybettim. Yüz metre yaklaşmıştım çocuklarıma, askerler sokmadı. Çocuklarımı kurtarmama izin vermediler. Onlara ilaç olamadım. Mehmet'im buradaki gençleri bırakmadı, onlarla birlikte kaldı. Bu bodrumdan duyurdu katliamı dünyaya. Kimse Mehmet'imin çığlığına gelmedi. Lanet olsun Avrupası, Amerikası; 'insan hakları var' diyenler! Gelin görün, bu devlet bir gün hepinizi yakacak. Bu vahşet hepimizi yakacak." 

'SUR VE İDİL'E SAHİP ÇIKIN'

İkinci bodruma giren Mehmet Tunç'un kardeşi Fatma İzleyici ise devlet güçlerine seslenerek, "Cizre'yi yıktınız, insanları diri diri yaktınız; bu mu sizin kardeşliğiniz! Biz sizinle asla kardeş olmayacağız" dedi. İzleyici, Sur ve İdil'e sahip çıkma çağrısında bulundu.

'CİZRE ASLA DÜŞMEZ!'

İzleyici, şunları söyledi: "Kimse ağlamasın artık. Dünyanın vicdanı rahat mı, ey insanlar rahat uyuyor musunuz? Herkesin gözü önünde 300 insanı diri diri yaktılar. Kimse sevinip de 'Cizre bitti' demesin. Cizre asla düşmez. Çocuklarımız bu bodrumun hikayesi ile büyüteceğiz ki öfkeleri bilensin."

Üçüncü bodrumda ise kadınlar yıkıntıları elleriyle kaldırdığında bir kadın öğrenciye ait içinde kıyafetler bulunan çanta buldu. Kıyafetleri koklayan ve öpen kadınlar uzun süre ağıt yaktı.