GÖRÜNTÜLÜ

'Antep katliamı tesadüfi değildir'

Antep katliamının tesadüfi olmadığını kaydeden HDP Antep İl Eş Başkanı Erkan Şahin, saldırının KCK deklarasyonu ve Minbic'in özgürleştirilmesi ile bağlantılı olduğunu belirtti.

 

AKP/Saray eliyle DAİŞ çeteleri üzerinden organize edilerek Antep'te Kürtlerin yaşadığı mahallede düğün öncesi düzenlenen kına gecesine dönük yapılan bombalı saldırıda çoğu çocuk 54 kişi yaşamını yitirirken, 14'ü ağır 66 kişi ise yaralandı. Katliam gerçekleştirildiği semte yaşayanlar ise yine Türk devletinin ve tekçi politikalar ile iktidara gelen partilerinin inkar ve imha konsepti sonucu Siirt ve Şırnak gibi Kürt illerinde yaşadıkları yaşam alanlarından göçertilen yurtsever Kürt aileler. Bu da aradan geçen on yıllara rağmen Kürt halkına karşı Türk devleti ve başa gelen siyasi iktidarlar tarafından inkar ve imha politikalarının ne denli sürdürüldüğünü bir kez gözler önüne seriyor. Kürt düşmanlığı üzerinden yürütülen kirli politikalar çerçevesinde hayata geçirilen katliama ilişkin HDP Antep İl Eş Başkanı Erkan Şahin ANF'ye konuştu.

'ANTEP DAİŞ'İN ÜSLENME MERKEZİ'

Yapılan katliamı acımasız ve insanlık dışı bir katliam olarak değerlendiren Şahin, AKP/Saray tarafından desteklenen DAİŞ çetelerinin yaşları 2 ile 17 arasında değişin yaklaşık 40 çocuğun da aralarında bulunduğu 54 kişinin hunharca katledildiğini dile getirdi. Hastanelerde gelin ve damadın da aralarında bulunduğu çok sayıda yaralının olduğunu söyleyen Şahin, patlamanın Antep'te yaşanmasının tesadüfü olmadığını ve Antep'in DAİŞ çetelerinin bir üslenme merkezi olduğunu kaydetti.

Antep'teki DAİŞ çetelerinin varlığı ve üslenmesine ilişkin HDP'nin tüm uyarılarına rağmen hiçbir önlemin alınmadığını belirten Şahin, "Daha önce DAİŞ çetelerince gerçekleştirilen Amed, Suruç ve Ankara Gar katliamının bombalı saldırıları da Antep'ten planlanarak, buradan sevkiyatlar yapıldı. Bunlar mahkemelere de yansıdı. Aynı mahkemelere yansıyan bir durum var ki bir DAİŞ çetesinin elebaşının kendi üstünden Kürt düğünlerine saldırı talebi var. Bu 10 Ekim 2015'te Ankara'da yapılan Gar katliamının iddianamesinde yer almasına rağmen bununla ilgili hiçbir önlem alınmadığı bir kez daha ortaya çıktı" diye kaydetti.

'BU SALDIRIYI ÇOK YÖNLÜ ELE ALMAK GEREKİYOR'

Yapılan bombalı saldırının düzenlendiği tarihe de dikkat çeken Şahin, "Tamda KCK'nin deklarasyon yayımlayarak ateşkesi düşünebiliriz diyerek, çağrılara olumlu yanıt verebileceği sinyalini verdiği demecin üzerinden birkaç saat geçmesiyle saldırının yapılmış olması katliamın tesadüf olmadığını gösteriyor. Öte yandan Minbic'te ağır yenilgiye uğrayan DAİŞ çetelerinin Cerablus'a geldiği ve Cerablus'u da savaşmadan çatışmadan terk edeceği haberlerinin geldiği sıralarda son 48 saattir Cerablus'tan çok ciddi çatışma ve patlama sesleri geliyor. Sınırda ÖSO hareketliliği yaşanıyor. Bununla ilgili iddialar var. Karkamış'ta sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş.

Bütün bunları ele aldığımız zaman bu patlamayı tek başına bir saldırı olarak göremeyiz. DAİŞ'in yer aldığı bu saldırının çok yönlü olarak ele almak gerekiyor. Bu saldırı barışa yöneliktir, Rojava'ya yöneliktir. Minbic, Kürt çocuklarına ve Kürt halayına yöneliktir bu saldırı" diye ifade etti.