Cizre’de devletin sivilleri katlettiği vahşet bodrumlarına akın eden aileler, bağlılık yemini etti. İnsan bedeninden ayrılan parçaların durduğu bodrum katına girenler, karşılaştıkları vahşet karşısında , "Bodrumda yakılanlara sözümüzdür; yakılan her gencin yerine bir çocuğumuz mücadele yer alacak. Teslim olmayacağız" dedi. 

Şırnak'ın Cizre ilçesinde vahşet bodrumlarında yakılan yüzlerce sivilin bulunduğu Cudi Mahallesi'ne giden aileler, çocuklarının infaz edildiği yeri ziyaret etti. İnsan bedeninden kopan parçaları toplayan aileler, teslim olmayacaklarını söyledi.

'3 ÇOCUĞUM DAHA MÜCADELE SAFLARINA KATILMALI'

Vahşet bodrumunda zılgıt çekerek, “7 çocuğum var, 3 tanesinin de şimdiden yolları açık olsun; Kürt Özgürlük Mücadelesi'nin birer neferleri olmalarını istiyorum” diyen Fatma İrdem, şunları söyledi: “Bu vahşet karşısında bizim sadece 'Biji Serok Apo', 'Biji berxwedana Cizir' dememiz gerekiyor. Ben de çocuğumu bu mücadelede şehit vermiş bir anneyim, 7 çocuğum daha var, vahşet bodrumunda yakılanların mücadelesi bize emanettir. 3 çocuğum bu mücadelede yerini alsın. Çok zor bir şey ama söz veriyorum; Mehmet Tunç ve arkadaşların yolunda bu vahşi devlete karşı mücadele saflarına katılmalarını isteyeceğim."

'ANNE KARNINDAKİ ÇOCUK BİLE DİZ ÇÖKMEYECEK!'

Cizre'nin yenildğini söyleyen AKP hükümetine seslenen Huşrit Sezgin ise, "Mehmet Tunç ve arkadaşlarının kahramanlığı Botan halkının binlerce yıllık mücadele gerekçesidir. Mehmet Tunç, şimdi bulunduğumuz bodrum katında ne demişti? ‘Biz Mazlumlar'ın, Kemaller'in çizgisinden geliyoruz; teslim olmayacağız’ demişti. Ben de onun şehit düştüğü bodrumdan Türk devletine sesleniyorum; Cizira Botan’da anne karnındaki çocuğun dahi size diz çökmeyeceğini bilmelisiniz. Biz de burada şehit düşen kahramanlarımıza söz veriyoruz; sizin verdiğiniz mücadele daha da büyüyecek ve ne pahasına olursa olsun hayallerinizi çocuklarımız canı ile gerçekleştirecekti" şeklinde konuştu.

Tunç, AKP'ye seslenmeye şöyle devam etti: "Cizre halkı, Botan halkı bu bodrumların intikamını sizden alacak. Bu saatten sonra boyun eğeceğimizi düşünüyorlarsa, katlettiklerinin kararlılığına baksınlar. Mazlumlar'ın, Kemaller'in ve Hayriler'in Amed’de kararlılığı ne ise, Cizre’deki bodrum katında da o kararlılık vardı. 5 yaşındaki çocuklarımız bile kendi kahramanlarını seçmiş, her mahallede kalan bir genç, o mahallede çocukların kahramanı olarak kalacak. Tekrar söylüyorum; Mehmet Tunç ve onun şahsında tüm şehitlerimize söz veriyoruz; devletin faşist yüzü burada barınamayacak."

'ONLARA GEÇMİŞ OLSUN!'

Evi tank atışları ile yerle bir olan Cizre’nin kanaat önderlerinden Mele Edip de "5 bin yıllık bu kentten nice firavunlar gelip geçti. Ama Cizira Botan halen yerinde ve kendi kültüründe yaşamakta ısrar ediyor. Cizira Botan halkı onurlu ve soylu bir halktır. Devlet bizden şunu bekliyor; ‘evleri yıkılmış, gelip üstüne bize yalvaracaklar...' Ama hayal görüyorlar, TOKİ projelerini hayata geçiremeyecekler; şimdiden onlara geçmiş olsun. Allah’ın izniyle 2 yıla kadar Cizre eskisinden daha da güzel olacak. Biz halk olarak birbirimize yardım ederek şehrimizi onaracağız. Türk devletinin Cizre halkına yaptığı zulmü asla hafızalardan çıkmayacak" şeklinde konuştu.

'GERİ ADIM ATTIĞIMIZ GÖRÜLMEDİ'

Cizre halkının asla diz çökmeyeceğini kaydeden Serdar İcoz da şunları ifade etti: “Evimizi yakıp yıktılar, gençlerimizi katlettiler, Cizre halkının geri adım attığı görüldü mü? Mehmet Tunç ve arkadaşların verdiği kahramanlık karşısında sadece biraz buruk olduğumuzu görebilirsiniz. Onun dışında evimiz mi gitmiş, canımız mı gitmiş, hiç önemli değil! Önemli olan, onurumuz gitmesin. Kürt halkı böyle bir barbarlık görmemiş. Bundan sonra da devletin uygulayacağı her türlü barbarlığa karşı ne gerekiyorsa yapılacak."