Demirtaş’tan üç partinin Genel Başkanlarına davet

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Toplumu bu kadar cephelere ayıran bir siyasi anlayış varken, bu toplumda savaşı durdurmak imkânsızdır" diyerek, üç partinin genel başkanlarına Sur ve Nusaybin'e gitme çağrısı yaptı.

AKP'nin soykırımcı saldırılarına da değinen Demirtaş, "Cenazeler yakılıyor, yerlerde sürükleniyor, tanklarla üzerinden geçiliyor" dedi. AKP'lilere seslenerek, "Kendinize gelin, haddinizi bilin! Bize öyle parmak sallayarak, milletvekillerimize had bildirmek sizin işinize değil" diyen Demirtaş, konuşmasının sonunda Newroz'a da güçlü katılım çağrısında bulundu.

HDP Grubu, Meclis’in tatilde olmasına rağmen haftalık grup toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıya DİSK’e bağlı çok sayıda sendikanın genel merkez yöneticileri de katıldı.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, grup toplantısındaki konuşmasına, yıl dönümü vesilesiyle Halepçe Katliamı'nda yaşamını yitirenler şahsında tüm katliam ve soykırımlarda yaşamını yitirenleri anarak başladı.

'ALIŞMAYACAĞIZ!'

Ankara'daki patlamaya değinen Demirtaş, “Hiçbir gerekçeye sığdırılamayacak bir vahşet eylemi olduğunu belirtmek isterim” dedi.

“Teröre alışmalıyız” diyen AKP'li gazeteci Abdulkadir Selvi’nin açıklaması üzerinden hükümete tepki gösteren Demirtaş, “Kendileri alışabilirler. Her gün kan deryası içinde bir Türkiye’ye uyanmak onlar için kolay olabilir ama biz alışmayacağız. Ülkemizde bir savaş, katliam gerçeği var. 'Bütün bunlar normaldir' demek her şeyden önce insanlığı unutmak demektir. Hiçbir insan böyle bir şeye alışamaz. Bizi buna alıştıramayacaksınız. Bu insan doğasına aykırı bir şeydir. Biz niye olağan dışı olana alışıyoruz. Asıl siz barış isteyen savaş politikalarına rağmen barışta ısrar eden barış savunucularına alışın. Biz savaşa alışmayacağız" şeklinde konuştu.

Demirtaş, şöyle devam etti: "Diyarbakır’da, Suruç’ta Ankara’da Sultanahmet’te bütün bunları peş peşe yaşarken, her gün savaş gerçekliği ile yaşıyoruz. Ancak ne hikmetse dikkat edin her katliam sonrası fail kim olursa olsun tek mağdur var AKP. Diyarbakır’da benim konuşacağım mitinge bomba patlar ama mağdur AKP’dir. Suçlu yine HDP’dir. Suruç’ta daha cenazeler yerde ama o dönem hükümet çıkıp ‘sorumlu HDP’dir’ dedi. Mağdur AKP idi. Ankara Garı’nda yine mağdur AKP oldu. Dün gerçekleşen patlamada mağdur yine AKP, sorumlu yine HDP. Büyük bir manipülasyon var ortada. 14 yıldır her şeyin mağduru bunlar. Dolu yağsa kendini mağdur edecek kadar muazzam bir algı yönetme teşkilatı kurmuşlar. Para çalıyorlar, ayakkabı kutularında paralar yakalanıyor, yine mağdur bunlar. Böylesi iki yüzlülük içerisinde biz hangi sorunu nasıl çözeceğiz?"

'BU TOPLUMDA SAVAŞI DURDURMAK İMKANSIZ!'

Demirtaş, dünyanın herhangi demokratik bir ülkesinde bir bombanın patlaması durumunda toplum ve siyasilerin savaş karşısında barış cephesinde yan yana geldiğini ve kenetlendiğini, Türkiye’de bunun mümkün olmadığını dile getirdi. Demirtaş, “Bizdeki eksiklik budur, savaşı durduramazsak bile saldırı hepimize yapılmış, 'kucaklaşalım' diyecek bir ülke bırakmadılar. Her saldırının mağduru bunlar oldu. Toplumu bu kadar cephelere ayıran bir siyasi anlayış varken, bu toplumda savaşı durdurmak imkânsızdır. Maalesef gerçeklik budur. Yaşam tarzından etnik kimliğe oy verdiği partiye kadar insanları ayrıştıranlar bunlar, bir de Saray’a biat etmek gerekir ki ‘vatan haini’ sıfatından kurtulamazsınız” diye konuştu.

CHP, MHP ve AKP bloğundan kendilerini ayıran farklarının bu olduğunu söyleyen Demirtaş, her üç partinin de politikalarının “teklik” üzerine olduğunu belirtti. Demirtaş, “Biz ne terörün ne senin yanında olmak zorunda değiliz. Ölümlerden muazzam bir rant devşirmeye çalışıyorlar. ‘safınızı netleştirin, ya benden yanasınız ya teröristlerin’ diyor; ya ikisi aynı şey ise. Yazar, gazeteciyi sayıyorsun e buna iki tane daha ekleyelim Cumhurbaşkanı ve Başbakanı da ekleyelim. Sayıyorsan Cumhurbaşkanı’nı da say. Sen de ‘terör’ olabilirsin" dedi.

'NASIL BU DURUMA GELDİK; KİMSE SORMAYACAK MI?'

Demirtaş, Türk Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 'çözüm süreci'nin devam etmesi yönünde geçmiş dönemlerde verdiği bir demeci hatırlatarak, Davutoğlu’na “Neden vazgeçtiniz?” diye sordu.

“Bu kadar tankla topla şehirleri yıkacağınıza, bu kadar insanın ölümüne yol açacağınıza neden çözüm sürecine dönmüyorsunuz?" diye soran Demirtaş, "Sadece güvenlik politikalarından bakacağınıza barış isteyenlerle bu ülkeye nasıl barış getireceğiz diye bir araya gelmiyorsunuz” dedi. Demirtaş, şunları da ifade etti:

“Biz kendi iç sorunlarımızı çözdükten sonra dışarıdan gelecek bir saldırıyı göğüslemek daha kolay olur. Ankara’da katledilenleri Konya’da yuhalıyorlar. Cizre’de diri diri katledilenleri alkışlıyorlar. Nasıl bir milli acıdan bahsedebiliriz... Nasıl bu duruma geldik, kimse sormayacak mı? Ne zaman insani duygular bu kadar dibe vurdu? İnsanı ilkelerde birleşmeyi başaramadıktan hangi ülke çıkarlarında birleşeceğiz... Cenazeler yakılıyor, yerlerde sürükleniyor, tanklarla üzerinden geçiliyor.”

“Acıyı neye göre ayırıyorsunuz?” diyerek acılardan kendilerini mağdur gösteren hükümet yetkilileri ve AKP’lilere soran Demirtaş, “Nasıl ortaklaşacağız? Her insanın acısı bizim acımızdır. Orada buluşalım, ölenin Türk-Kürt olduğunu bakmayalım. Suruç’ta katledilen, Cizre’de öldürülen senin etnik kimliğinden değil, umrunda olmayacak. O zaman herkesin çözümü gelişir. Yapabildikleri tek şey HDP’yi suçlayıp, mağdur olmak. DAİŞ bomba patlatır, HDP’yi sorumlu tutar, PKK eylem yapar HDP’yi sorumlu tutar. Ülkede balon patlasa anında HDP’yi linç tahtasına oturtur. AKP’nin sorumluluğu bir anda unutuluyor. Zannediyorlar ki İçişleri Bakanı Celal Doğan’dır. Emniyet, istihbarat AKP'nin değil HDP'nin elinde. Operasyonların emrini biz vermiyoruz" şeklinde konuştu.

'SİZDE ERDEM, ONUR, AHLAK YOK!'

Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“24 saat olmuş, hükümetten açıklama yok. Bu eylem, katliam oldu. Van Emniyet Müdürü Ankara’ya atandı. Alabildikleri tedbir bu. Dört patlama, dört emniyet müdürü değişti. İstifa yok, özür yok. Ha bire kutuplaştırma, bizi hedef göstererek neyi çözeceksiniz? Bütün bunlar bitecekse, dokunulmazlığımızı siz kaldırmayın, biz istifa edelim. Ben istifa ederim. Bütün sorumluluk bizde olsa, biz erdemli, onurlu, ahlaklı insanlarız, istifa ederiz. Sizde bu yok. Dokunulmazlığı kaldırılması gereken sizsiniz, siyasi sorumluluk sizde, ülkeyi siz yönetiyorsunuz.

Hep birlikte çözelim, diyoruz. CHP’nin bir araştırma önergesi, 16 Aralık 2015’te HDP’nin komisyon önergesi var. Parlamentoyuz biz, önerge veriyoruz. Her yerden bilgi, belge toplayalım, diyoruz. Sorumluluk alıyoruz, sorumluluk. Hükümete diyoruz ki, ‘Sen yalnız değilsin, beraber yapalım’ Ne oluyor, AKP’nin, MHP’nin oylarıyla reddediliyor sonra da ‘deklarasyon hazırlayalım, bir sayfalık, yarım sayfalık yayımlayalım, sorumluluğumuzu bitti’ diyelim. Bu mu milletvekilinin sorumluluğu? Kınamak mıdır sorumluluk? Annelerin acıları biz kınayınca bitiyor mu? Sokakta korkarak dolaşanlar kınayınca rahatlıyor mu? Çözüm bekliyorlar bizden. Bırakın artık bu ucuz, ikiyüzlü politikaları; çözüm için hazırsanız, buyurun şu dakika gelin.”

GENEL BAŞKANLARA ÇAĞRI: SUR'A, NUSAYBİN'E GİDELİM

3 genel başkana Nusaybin ve Sur gitme çağrısı

Demirtaş, ölümlere rağmen Meclis'in tatilde olmasına tepki göstererek, "Buyurun toplanalım, ateşkes, barış nasıl sağlanır. Barikat, hendek nasıl kapatılır? Hadi gelin, elimizi taşın altına koyalım. Yüksekova’ya gidelim. 3 genel başkana çağrı yapıyorum; yan yana gelelim, buyurun gidelim Sur’a, Nusaybin’e. Niye tankı, topu gönderiyorsun? Askere de polise de yazık değil mi? Diyalogla kapatalım hendeği, barikatı. Bu değil midir ahlaki, doğru, makul çözüm? Bizim barış girişimlerimize rağmen HDP’yi neredeyse ‘terör örgütü’ ilan etmek sizin haddinize değil. Halk bizi seçti. Burası parlamento, biz eşitiz, unutmayın. AKP’nin emrinde memur değiliz. Başbakan bizim genel müdürümüz değil. Kendinize gelin, haddinizi bilin! Bize öyle parmak sallayarak, milletvekillerimize had bildirmek sizin işinize değil” ifadelerini kullandı.

NEWROZ'A ÇAĞRI

Demirtaş, toplantıya katılan sendikacıları da selamlayarak, işçilerin yaşadığı sorunlara ve AKP’nin emek sömürüsünü derinleştiren politikalarına değindi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, son olarak, “Newroz baharla birlikte barışı da müjdeler” diyerek, herkese de Newroz’a katılma çağrısı yaptı.