'Halk kayyumu kabul etmeyecek'

AKP hükümeti, CHP ve MHP ile yaptığı mutabakat sonucu dün gece yarısı çıkartılan 654 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile DBP'li belediyelere kayyum atanmasının ve tüm mal varlıklarına el konulmasının yolu açıldı.

Düzenlemeyi değerlendiren Kayyum düzenlemesini Güneydoğu Anadolu Bölgesi Belediyeler Birliği Eşbaşkanı ve Şırnak Belediyesi Eşbaşkanı Serhat Kadirhan ve HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, sonuçlarının ağır olacağını söyledi. Kadirhan, "Biz ve halk bu düzenlemeyi kabul etmeyeceğiz" derken, Bilgen, "Bölge halkının bu düzenlemeyi kabul etmesi içine sindirmesi düşünülemez" diye konuştu.

'HEDEP BELEDİYELERİMİZ'

Kanunun hedefinin DBP'li belediyeler olduğunun altını çizen Kadirhan, "Söz konusu kanun hükmü, daha önce Meclis'e getirildiğinde, dört partinin uzlaşması ile tasarıdan geri çekildi. Ancak, hemen ertesinde de temkinli olmak gerektiğini söylemiştim. Hükümet, bu işten vazgeçtiğini deklere etmediği sürece, kanun hükmünde kararname ile tasarıyı yasalaştırma ihtimalinin söz konusu olduğunu belirtmişti. Nitekim de öyle oldu" dedi.

İktidarın söz konusu düzenleme ile demokrasi kültüründen ne kadar uzak olduğunu gösterdiğini belirten Kadirhan, "Birkaç gündür özellikle Yenikapı yeniden öne çıkartılmaya çalışılıyor ama dört partinin uzlaştığı ve Meclis'ten geri çekilen tasarı hükmü, kanun hükmünde kararname ile AKP'nin tasarrufuyla yürürlüğe girdi. Demek ki, geriye kalan üç partinin herhangi bir hükmü, etkisi söz konusu değil. AKP bu yasayla demokrasi kültüründen ne kadar uzaklaştığını ve uzaklaşmaya devam ettiğini net bir şekilde ortaya koydu" diye konuştu.

Düzenlemeye göre, 15 günlük sürenin ardından uygulamaya geçileceğini söyleyen Kadirhan, "Bu süre içinde muhtemelen yeni kayyumlar belirlenip, belediyelere el koymak üzere görevlendirilecek" dedi. 

Kadirhan, uygulamaya sessiz kalmayacaklarını belirtti ve ekledi: "Halk da bu durumu kabul etmeyecek. Çünkü direkt halkın iradesine, halkın temsilcilerine davranış. Biz sonuna kadar bu kararlar direneceğiz."

'ÇIKACAK KAOSUN SORUMLUSU DÜZENLEMEYİ YAPANLAR OLACAK'

HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen de, hükümetin Meclis'ten geçiremediği her şeyi kanun hükmünde kararname ile yasalaştıracağını gösterdiğini belirtti, "Kanun hükmünde kararnamelerin, canınızın istediğini istediğiniz şekilde hüküm haline getirmek gibi bir pozisyonu yok. Amacına uygun olması, çizilmiş sınırları, çerçevesi dikkate alınarak yapılması gerekiyor ama bu son düzenleme şunu gösteriyor: Parlamentodan geçmeyen her şeyi istedikleri gibi KHK yoluyla bir müeyyideye, bir uygulamaya dönüştürebilecekler. Bu bir kere kabul edilebilir bir durum değil" dedi.

CHP'ye işaret eden Bilgen, "Umarız bu durumda Anayasa Mahkemesi'ne gitme yetkisi olan ana muhalefet partisi bir duyarlılık ve sorumluluk sergiler. Bu Türkiye demokrasisi için temsili, sembolik bir durumun bile ortada kalkması anlamına gelir. Kayyum atama Türkiye'yi büyük kriz ve kaosa sürükleyebilecek bir risk içeriyor. Bu konuda ortaya çıkabilecek gerilimin sorumlusu da bu düzenlemeyi bu kadar keyfi bir biçimde yapanlardır" diye konuştu. 

12 Eylül askeri darbe döneminde bile böyle bir uygulamanın yapılmadığına dikkat çeken Bilgen, "12 Eylül darbesinde bile belediye başkanı görevden aldığında, Meclis içinde çözümler ve formüller geliştirilirdi. Buna bile ihtiyaç duyulmuyor. Bu halkı yok saymak. Oradaki seçmeni hiçbir şekilde bir tercih yapamaz pozisyonda görmektir. Ben idare, merkez, bakanlık adına istediğim şekilde yönetirim, demektir. Gayet tabi ki buna gösterilecek tepki de büyük olacaktır. Hem uluslararası kamuoyunda hem de yerel halkın, bölge halkının bu düzenlemeyi kabul etmesi içine sindirmesi düşünülemez" dedi.

Düzenleme ile yerel seçimlerin de hiçbir anlamının kalmadığına işaret eden Bilgen, "Sonuçta mallarını satmaktan, meclis üyelerini görevden almaya kadar bu denli aşırı bir yetki kullandığınızda seçim hiçbir şekilde anlamı olmayan bir ritüelden ibaret kalıyor" diye konuştu.

HDP Parti Sözcüsü Bilgen, Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza atan akademisyenlerin de kararname ile işten çıkartıldığına dikkat çekti, "Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza atanlar adeta darbeci muamelesi görüyor. Burada darbecilik bir gecede 48 bin kişiyi kapıya koymak mı yoksa barış istemek mi?" diye sordu.