Halklar arasında çatışma yaratmak isteyen faşist Türk devleti tüm çabalarına rağmen başarılı olamadı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan yıllar önce Kemal ve Hayrilerle birlikte halkların kardeşliğini esas alarak özgürlük yürüyüşünü başlattı. Kürt Halk Önderi Öcalan başta Ortadoğu halkları olmak üzere tüm halklara tarihin ve geleceğin yolunu gösterdi. Kurdistan'da PKK yürüyüşünün başlamasıyla birlikte farklı ulustan binlerce gencin de gerilla saflarına katılımı arttı. O cesur gerillalardan biri de Şoreş Serhildan. 1985 yılında Suriye’den gerilla saflarına katılan ilk Arap genç Ezîz Ereb’di. 1986 yılında halkların kardeşliği için kendini feda etti ve halkların kardeşliğinin sembolü oldu. Şehit Ezîz Ereb’in, “Bir Arap olarak öleceğim. Yaşasın Ortadoğu halklarının kardeşliği” sözü Arap gençliğini çok etkilemiştir. Onun bu açıklaması Arap gençliğinin özgürlük hareketine katılımının kaynağı oldu. Bugün hala yüzlerce Arap genci Şoreş Serhildan gibi Êzîz Ereb’in yolundan gidiyor.
Salih Silêman, (Şoreş Serhildan) Rojava’nın Hesekê kentinde yurtsever Arap bir ailede doğar. Ailesi tarafından toplumsal değerlere bağlı biri olarak büyütülen Salih Silêman, Rojava Devriminin başlamasıyla birlikte bir arayışa girer. Savaşa tanıklık ettiğinde halkın DAİŞ çeteleri tarafından soykırıma uğradığını görür. Halkları DAİŞ zulmünden kurtarmak için fedaice savaşan, canlarını feda eden özgürlük savaşçılarından çok etkilenen Salih Silêman, gerilla saflarına katılmayı önemli ve tarihi bir görev olarak görüyor. Halkların özgürlüğü, kardeşliği ve halklar arasında, özellikle de Kürt ve Arap halkları arasında çatışma yaratan faşist sistemin politikalarının ortadan kaldırılması için büyük hedeflerle özgür dağlara doğru yol alır. Düşmana verilecek en büyük cevap budur. Gerillaya katılımını bir devrim ve başkaldırı olarak gören Salih Silêman bundan dolayı Şoreş Serhildan ismini alır.
İŞGALCİ DÜŞMANLA SAATLERCE ÇATIŞTI
Türk devletinin yaptığı katliamlara şahit olan cesur gerilla Şoreş, hem şehit yoldaşlarının intikamını almak, hem de halkları bu zulümden kurtarmak için özgürlük yürüyüşüne başlar. Fedakarlık ve mücadele dolu bir yaşama adım atan gerilla Şoreş, hızla gerilla ve dağ yaşamına adapte olur. Profesyonel bir devrimci olabilmenin yolunun ideolojik derinleşmeden geçtiğine inanan Şoreş, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ideolojisini esas alarak kendisini geliştirdi. PKK’deki yoldaşlık ilişkilerinden her zaman etkilenen gerilla Şoreş, her zaman moralli, coşkulu ve kararlı olması sebebiyle yoldaşlarının da dikkatini çeker.
Birçok etkili silahı kullanmayı öğrenerek kendisini taktiksel anlamda da savaşa hazırlayan Şoreş Serhildan, Arap bir gerilla olarak her alanda, her zorlu koşulda üzerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmeyi hedefler. Bu nedenle Düşmanın Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarına yönelik saldırılarına karşı savaşmak için Metîna alanına geçer ve katıldığı eylemlerde tarihi bir rol oynar. Bu dönemin yürekli savaşçılarından biri olan gerilla Şoreş, yaptığı eylemlerle işgalci düşmana ağır darbeler vurur. Yaşamının her anını mücadele ve direnişle geçiren şehit Şoreş, Arap bir savaşçı olarak Ezîz û Rojbînlerin izinden gider. 19 Haziran 2023 yılında Türk devletinin saldırılarına karşı saatlerce savaşan Şoreş, işgalcilere bir adım dahi ilerlemesine müsaade etmiyor. Bu şiddetli çatışma sonucunda özgürlük uğruna canını feda eden Şoreş Serhildan, şehitler kervanına katılır.