İdil halkı: TOKİ’yi de AKP hükümetini de istemiyoruz!

İdil’de yaşayan Mehşe İrfan, bütün yaşanan bu çatışma ve savaşın sorumlusu olarak AKP hükümetini gördüğünü belirterek, “Biz yine toprağımız da yaşayacağız, TOKİ’yi de AKP hükümetini de istemiyoruz” dedi.

İdil’de yaşayan Mehşe İrfan, bütün yaşanan bu çatışma ve savaşın sorumlusu olarak AKP hükümetini gördüğünü belirterek, “Biz yine toprağımız da yaşayacağız, TOKİ’yi de AKP hükümetini de istemiyoruz” dedi. 

Şırnak’ın İdil ilçesi, öz yönetim ilanları sonrası devlet güçlerince 44 gün boyunca kuşatma altına alınarak, yakılıp yıkıldı. İşgal edilmiş bir kenti andıran İdil, şimdilerde yaralarını sarmaya çalışıyor. Rojava Yardımlaşma Derneği ve İdil Belediyesi’nin desteği ile ilçede yapı onarım ve gıda desteği çalışması başlatıldı. Kentte gelen mühendis ve avukatlar da hasar tespiti ve hukuksal işlemleri tamamlamaya çalışıyorlar. 

İlçedeki polis ve asker ablukası, her sokakta bir komiserin sorumlu olması, bütün bu çalışmaların keyfi olarak engellenmesine neden oluyor. Şimdiye kadar Rojava Yardımlaşma Derneği’nin 3 aracına el koyuldu. Araçtaki gıda yardımları da emniyet adına polis tarafından mahallerdeki halka dağıtıldı.

İdil’de de “acil kamulaştırma” kararı ile Sur ve Cizre’den sonra TOKİ’nin burada yıkıma başlayacağı kanaati hakim. Konuya ilişkin ANF olarak İdil halkıyla konuştuk. 

‘BİZDEN UZAK OLSUNLAR’

Mehşe İrfan, kendilerine Koçer dendiğini, yazın yayla çıkıp kışın da İdil’e geri dönerek yaşadıklarını anlatarak, Koçerlerin hep zor bir yaşamları olduğunu belirtti. İrfan, şunları söyledi: “7 çocuk annesiyim, çocuklarımı bu topraklarda büyüttüm. Baharla birlikte hayvanlarımızı, yatağımızı, döşeğimizi alarak zozanlara gidiyoruz. Çadır kurarak yüksek yaylalarda yazın bitimine kadar gelmeyiz İdil’e. Sokağa çıkma yasağı başlamadan önce köye gitmiştik. Geldiğimizde bütün ev eşyalarını yakmışlar. Evimizin kapı ve pencereleri de kırılmış. Bütün bunlar bize Kürt olduğumuz için yapılıyor. 90’lı yıllarda da yaşamıştık bu olayları. O dönem Tansu Çiller vardı şimdi de Tayyip Erdoğan var. Bütün bunlar oy vermediğimiz için yaşandı ama yine oy vermeyeceğiz. Evimizi yeniden yapacağız mecburuz. Buradan başka bir yere gitmeyeceğiz, bizden uzak dursunlar yeter. Ne TOKİ ne de onların bir şeyini istiyoruz.” 

‘DAĞLARDA YAŞARIZ MİNNET ETMEYİZ’

Yıkılan evinin üst katını bu sene yeni yaptığını belirten Ahmet Yıldız, AKP ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bütün bu yaşananlardan sorumlu olduğunu ifade ederek, “Bütün bu yıkım hep AKP yüzünden. 3 sene neden kimse ölmedi. Biz burada yaşayıp gidiyoruz, yıllardır aynı dili konuşup aynı partiye oy veriyoruz, şimdi evimi yıktılar diye ona oyumumu vereceğim. Kırk kere de evimi yıksalar AKP’ye oy yok. Ev eşyalarının hepsi çalınmış. Enkazın içinde de yok, bu insanlığa sığar mı? Kendi askerini polisini alsın gitsin, biz onun istediği gibi insanlar olmayacağız. Gerekirse dağlarda bütün yıl yaşarız, ona yine minnet eylemeyiz” diye konuştu.

‘KENDİ BAŞIMIZIN ÇARESİNE BAKARIZ’

Evi tamamen yakılan Ayşe Sert ise, yıkıntılar arasında beyaz eşyalarının hiç birini bulamadığını ve eşyaların çalındığını söyleyerek şunları ekledi: “Önce televizyon ve diğer eşyaları çıkartıp sonra evi ateşe vermişler. Bu ev yirmi yılda yapıldı. Onlarda acıma duygusu yok onu biliyorum ama bu hangi kitapta yazıyor onu bilmiyorum. Tayyip Erdoğan bunları gönderdi ki Kürtler AKP’ye oy versin ama yanılıyorlar, biz kırk yılda kalsak ne oy var ne de başka bir şey. Bu evleri destekle inşa etsek, bizim için iyi olur, o kadar gücümüz yok. Ama kimse destek çıkmasa yıldan yıla her bir odasını yapacağız. Şimdilik bir çadır kurup bahçede yaşayacağız. Polis gelip diyor ki, ‘buraları devlet yapacak’ bizden uzak olsunlar. Biz kendi başımızın çaresine bakarız.”

‘İDİL’DEN BAŞKA YERDE YAŞAYAMAYIZ’

Sabiye Alp, mahallesini ve İdil’i çok sevdiğini, buradan başka bir yerde yaşayamayacağını dile getirerek, “Bütün ömürüm burada geçti. Çocuklarımı bu evde büyüttüm. Şimdi gidip başka yerde yaşayamam. Bütün eşyalarımızı yakmışlar, sadece üstümüzdekiler kaldı ama yine de her gün gelip bu bahçede günümü geçiriyorum. Yanık da olsa burası bizim evimiz, toprağımız. AKP şunu bilsin ki asla terk etmeyeceğiz Kürdistan’ı. Yeniden yapacağız bu evleri. Bütün mahalle yakılmış, eşyalar ise çalınmış. TOKİ gelecek diyorlar buraya, biz istemiyoruz, kendimiz yapacağız buraları. Devletin bütün olanaklarını da istemiyoruz, biz zaten yıllardır kendi kendimize yetiyoruz” diye konuştu. 

...