GÖRÜNTÜLÜ

Lokman Abdulkadir: Birlik olmazsak yeni Enfal ve Halepçeler kaçınılmazdır

Halepçe Katliamı Kurbanları Derneği başkanı Lokman Abdulkadir, Kürt halkının çok hassas bir süreçten geçtiğini ifade ederek “Bu süreçte birlik olup bir birimiz kollamazsak yeni Enfal ve Halepçe katliamları kaçınılmazdır” dedi.

Halepçe Katliamı Kurbanları Derneği başkanı Lokman Abdulkadir, Kürt halkının çok hassas bir süreçten geçtiğini ifade ederek “Bu süreçte birlik olup bir birimiz kollamazsak yeni Enfal ve Halepçe katliamları kaçınılmazdır” dedi.

Irak Baas rejiminin Kürt halkına karşı 1986 ve 1989 yılları arasında başlatmış olduğu ve on binlerce insanın yaşamını yitirdiği Enfal hareketi olarak bilinen katliam özellikle 1988 yılında doruğa ulaştığı için her yıl 14 Nisan’da Enfal kurbanları anılıyor.

Enfal hareketi katliamının 28. yıldönümü vesilesi ile sorularımızı yanıtlayan Halepçe Katliamı Kurbanları Derneği Başkanı Lokman Abdulkadir, hükümetin katliam kurbanlarına gerekli desteği vermediğini geçen 28 yıla rağmen hala birçok yaranın sarılmadığını belirtti.

Halepçe ve Enfal katliamı kurbanları kendilerine sahip çıkılmadığını belirtiyor. Hangi konularda kendilerine sahip çıkılmıyor?

Halepçe’den uzak olanlar maalesef yaşadığımız acıları anlayamazlar. Halepçeliler sadece kimyasal silah saldırısını yaşayıp binlerce insanını kaybetmedi. Katliamdan sonra kimsesiz kalanlar, kaybolan çocuklar, sahipsiz kalan cenazeler vs. gibi onlarca sorun ortaya çıktı. Her yıl katliamın yıldönümünde gelip Halepçe’de bir anma töreni gerçekleştirip gidiliyor. Bizim için şehitleri anmak önemlidir fakat sadece onunla sınırlı kalıyor. Halepçe ve Enfal katliamı sadece anmadan anmaya aklımıza gelmemelidir.

Günümüzde de halen kimyasal silahlardan dolayı birçok kişi hasta, bu hastaların tedavileri mümkün mü? Bu ailelere maddi anlamda yardım ediliyor mu?

Kimyasal silahtan dolayı çok sayıda hastamız var. Birçok kurumla iletişime geçmemize rağmen tedavileri için bir çözüm yolu göstermediler. Hastalara tedavi için çözüm bulacaklarına hastaları Halepçe vilayeti sınırları ötesine çıkartmayın dediler. Yine katliamda yaşamlarını yitirenler ve hasta olanların ailelerine verilen maaşlar ya ödenmiyor ya da çok az miktarda ödeniyor. Bilindiği gibi katliamdan sağ kurtulanların hepsi kimyasalın etkisi ile ağır hastalığa yakalandı. Çalışacak durumları yok. Bunların yaşamlarını idame ettirmesi için hükümetin bu ailelere maaşlarını ihtiyaçlarını karşılayacak ve yaşamlarını idame edebilecekleri bir şekilde düzenli ödemelidir.

Katliam sırasında kaybolan çocuklar konusunda hükümetin bir çalışması var mı? Şimdiye kadar kaç kişiye ulaşıldı veya nerede olduğu biliniyor?

Katliam sırasında kaybolan çocukların ailelerine ulaştırılmaları konusunda hükümetin ciddi bir çalışması yok. Şu an 70 aileden 114 kişi hala kayıp. Ailelerine ulaşmış değil. Yine çok sayıda katliam kurbanı şehidimizin mezarları Doğu Kürdistan’da bulunuyor. Yaklaşık 763 kişinin mezarı orada. Hükümetin o mezarları, Enfal ve kimyasal silahla katledilenlerin içinde bulunduğu Halepçe anıt mezarlığına geri getirilmesi için de maalesef bir çabası yok.

Hükümetin Halepçe için öncelikli olarak yapması gereken nedir?

Kuşkusuz bütün Güney Kürdistan halkı Baas rejimi zamanında zülüm görmüştür, Enfal hareketi ile katledilmiştir. Hükümetin Halepçe halkının mazlumiyetini uluslararası topluma kabul ettirmesi gerekiyordu. Bu yapılmadı. Halepçe ve Enfal hükümetin üzerinde çalışması gereken konulardır. Hükümet halkımızın yüz yılıdır verdiği ulusal kurtuluş mücadelesini Enfal ve Halepçe katliamı üzerinden tanıtabilirdi. Halepçe Kürt mazlumiyetinin şehri yapılmalıdır.

Bugün Kuzey Kürdistan’da Türk devleti Kürt halkına karşı katliamlar gerçekleştiriyor. Kürtler yeni Enfal ve Halepçelerin yaşanmaması için ne yapmalıdır?

Eğer Kürdistan sömürgeci güçlerinin tarihlerine bakılırsa sadece Irak değil Kürt halkına karşı İran, Türkiye ve Suriye’de katliamlar gerçekleştirmiştir. Kürt düşmanları her zaman katliam yapma cesaretini Kürtlerin parçalı duruşundan almıştır. Halk olarak parçalı olduğumuz ve birbirimizin fikrine saygı duyup düşmana karşı birlik olmadığımız sürece yeni Enfal ve Halepçeler yaşamak kaçınılmazdır.

Baas rejimi halkımıza karşı Enfal ve Halepçe katliamını gerçekleştirirken ayrım yapmadı. Bu falan görüştendir iyidir şu falan görüştedir kötüdür demedi, insanlarımızı sadece Kürt oldukları için katletti. Bugün Kuzey Kürdistan’da Türk devletinin uyguladığı politika da budur. Halkımızın en doğal hakkı olan kendini yönetme ve anadilini konuşma talebine karşı ayrım yapmadan 7’den 70’e insanlarımızı katlediyor. Kürt halkı olarak düşmanlarımızın oyunlarına kurban olmamalıyız. Kürt düşmanı devletlerin gözünde bütün Kürtler aynıdır o halde bizimde gözümüzde bütün düşmanlar aynı olmalıdır. Bu tarihi süreçte ulusal birlik ile kazançlı çıkabiliriz.

Türk devleti bu saldırıları ile Kürt halkına karşı başarı kazanabilir mi?

Kuşkusuz Kürt düşmanları tarihte atalarımıza karşı birçok kez katliamlar yaptı. Kürtlük kimliğini ortadan kaldırmak için fakat Kürt halkı her zaman şehitlerinin yolundan yürüdü ve mücadelelerini sahiplendi. Bunun en yakın örneği Enfal ve Halepçe katliamlarıdır. Baas rejimi halkımızı katlederek bitireceğini sandı fakat bugün bir hükümetimiz var, yine Irak cumhurbaşkanlığını bir Kürt yapmaktadır. Yani Kürtler Katledilerek bitirilemez.

Halkımız özgürlüğü için büyük bedeller verdi vermeye de devam ediyor. Halkımız eninde sonunda özgürlüğüne kavuşacaktır. Halkımızın eşitlik taleplerine katliamlarla cevap verenlerin de sonu muhakkak Saddam Hüseyin gibi olacak. Siyasilerimizden isteğimiz Kürdistan özgürlük yolunda verilen bedellerin ortaya çıkardığı kazanımları kendi çıkarları doğrultusunda değil halkımızın özgürlüğü doğrultusunda kullanmalarıdır.