Parlak: Bu darbeyi ancak direnişle yenebiliriz
DEM Parti Milletvekili Vezir Coşkun Parlak, "AKP-MHP faşizmi kayyum rejimini genişletmek isteyecektir ancak halkımızın direnişi bunu engelleyecek" dedi.
DEM Parti Milletvekili Vezir Coşkun Parlak, "AKP-MHP faşizmi kayyum rejimini genişletmek isteyecektir ancak halkımızın direnişi bunu engelleyecek" dedi.
Colemêrg Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Sıddık Akış’ın tutuklanması ve belediyeyin gasp edilmesine karşı Kürt halkının direnişi devam ediyor.
DEM Parti Milletvekili Vezir Coşkun Parlak, iktidarın sandıkta kazanamadığı belediyeleri siyasi darbe ile almaya çalıştığını belirterek, halkın bu darbe girişimini direnişle geri püskürteceğini vurguladı.
'SANDIKTA KAYBEDİYORLAR, DARBEYLE ALMAYA ÇALIŞIYORLAR'
AKP-MHP iktidarının Kürtlere karşı uyguladığı darbe rejiminin yeni bir aşamasına geldiklerini ifade eden Parlak, şunları söyledi:
“Cumhur İttifakı’nın temel harcı, Kürt karşıtlığıdır. AKP ve MHP'nin ortak amacı, Kürtlerin siyasi varlığını ve temsilcilerini ortadan kaldırmaktır. Yaklaşık 9 yıldır uyguladıkları baskı ve şiddete rağmen Kürt halkının iradesini kıramadıklarını görünce yeniden kayyum rejimine döndüler.
Kayyum ataması için Hakkari’yi seçmelerinin bir başka önemli nedeni daha var. AKP, yerel seçimlerde Hakkari Belediyesi'ni kazanmak için büyük çaba harcadı. Milyarlarca liralık harcamalar yaptılar, halkın hafızasında karanlık bir yere sahip olan bir kişiyi aday gösterdiler. Ancak Hakkari halkı, baskılara ve rüşvet tekliflerine boyun eğmedi. AKP, Hakkari Belediyesi'ni kazanabilseydi, bu modeli tüm Kurdistan kentlerinde devreye sokacaktı. Ancak Hakkari halkının iradesi bu planı bozdu. Şimdi AKP, sandıkta kazanamadığını siyasi darbeyle almaya çalışıyor.”
'HALKIN DİRENİŞİ ENGEL OLACAK'
Faşist iktidarın ‘normalleşme’ ve ‘yumuşama’ söylemlerine karşı temkinli yaklaştıklarını belirten Parlak, “Partimiz her zaman demokratik bir geçişten yana olduğunu ifade ediyor. Ancak Türkiye’de normalleşme, yumuşama gibi süreçler Kürt meselesinden bağımsız gerçekleşemez. Bu kayyum atamasıyla gördük ki siyasi iktidar, Kürtlerin siyasi iradesini dışlayan bir süreçten bahsediyormuş. Kısacası; AKP, CHP’ye 'Gelin, Kürtleri beraber dövelim' diyor. CHP dahil tüm muhalefet aktörleri şunu iyi bilmeli: Kürt meselesinde demokratik bir çözüm yolu izlenmeden Türkiye’de gerçek bir demokrasi inşa edilemez. AKP-MHP faşizmiyle geçen yıllar, onlara da bunu göstermiş olmalı. Kendine demokrat diyen aktörlerin, AKP’nin oyununun bir parçası olmamalarını umuyoruz” şeklinde konuştu.
Kayyum uygulamasının diğer şehirlere yayılmasını, partisinin ve halkın direnişinin önleyeceğinin altını çizen Parlak, “Kürt halkı yüz yıldır şunu iyi öğrendi: Biz direnip haklarımızı kazanmadıkça bu devlet aklı, değil belediyelerimize, evlerimize bile kayyum atar, evimizde Kürtçe konuşmamızı bile yasaklar. Kürtler bütün haklarını direne direne kazanmış bir ulustur. Dolayısıyla, AKP-MHP faşizmi kayyum rejimini coğrafi olarak genişletmek isteyecektir ancak halkımızın direnişinin buna engel olacağına inanıyorum” dedi.
Colemêrg halkının iradesine sahip çıktığını da dile getiren Parlak, sözlerini şöyle noktaladı: “Partimiz Hakkari dahil onlarca yerde belediye eş başkan adaylarını ön seçimle belirledi. Yani halk, sadece kimin eşbaşkan olacağına değil, kimin eşbaşkan adayı olacağına da karar verdi. Bizim belediye eşbaşkanlarımız çok yüksek düzeyde bir meşruiyet ve temsiliyete sahipler. Bundan dolayı halk, kendi iradelerinin yansıması olan eşbaşkanları savunmaktan geri durmuyor. Bunu ilk olarak Wan’daki mazbata gasp girişiminde gördük. Wan’da ve Kurdistan’ın tüm kentlerinde gösterilen direniş sonucunda darbe girişimi geri püskürtüldü. Hakkari’de de benzer bir tablo var. Kürt halkı, kimsenin hakkına el uzatmayan ama kendi hakkını da çiğnetmeyen bir halktır. Bu anlayış, Kürtlük bilincinin kurucu felsefelerinden biridir. Dolayısıyla Hakkari halkının bu siyasi darbe girişimini püskürteceğine inanıyorum.”